Bir İngiliz, bir Fransız ve bir Rus oturmuşlar masaya. Ellerine bir harita almışlar ve kafalarına göre sınırları yeniden çizmeye başlamışlar. Tam bu sırada bizim Temel dalmış içeriye, demeyeceğim çünkü maalesef fıkra anlatmıyorum. Masada ne Temel var, ne Dursun, ne Ahmet ne de Mehmet… Bu, masa ve masanın başında oturanlar metaforu videonun gövdesini oluşturacak ama bölümün hemen başında sizden bir şey düşünmenizi istiyorum. Hiç uzatmadan soruyorum: Biz bir Orta Doğu ülkesi miyiz? Haritalardan bağımsız bir soru bu. Sorunun cevabına ilerleyen kısımlarda geleceğiz.
Masa: Kartların sürekli yeniden dağıtıldığı; günümüzde kartlar yerine yuvaların, hayatların, özgürlüklerin dağıtılıp yıkıldığı coğrafya. Haritanın burasından bakarsanız Orta Doğu… Burasından baktığınızda ise kavganın göbeği, Dünya'nın merkezi…
Bir Dünya düzeni kurmak, egemen güç olmak ya da en basitinden gündemi takip etmek istiyorsanız gözünüz kulağınız Orta Doğu'da olacak. Hemen şimdi küresel çapta en önde gelen haber kaynaklarının sitelerine girin. Göreceğiniz haberlerin %80'i bu coğrafya hakkındadır. Şimdiye kadar söylediklerim sıradan bir Dünya vatandaşı olarak herkesin tespit edebileceği şeyler. Videonun hemen başında fıkra sandığınız masa ise “sıradan” olmayan Dünya vatandaşlarının gerçek bir sahnesiydi: Sykes-Picot Anlaşması. Herkesin bildiği “çok gizli” anlaşma. Tabii ki koca bir coğrafyayı tek bir anlaşma üzerinden okumak yanlış olacaktır. Bu yüzden tarih akışındaki çok kritik anlaşmalara, görüşmelere dokunacağız. Sizlerin desteği ve teveccühü ile 2 milyon aboneye çok yaklaşan GZT YouTube kanalını ziyaret etmeyi unutmayın
