Kırgızistan Türk dünyası için neden önemli?

Kırgızistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 31 Ağustos 1991'de bağımsızlığını kazandı. O günden bu yana birkaç kez siyasi krizler ve devrimler yaşamıştır. 2005 ve 2010 yıllarında iki büyük devrim geçirdi.

Dağlık arazisiyle coğrafi olarak izole olmasına rağmen, diğer ticari yolların yanı sıra İpek Yolu'nun bir parçası olarak birçok büyük medeniyetin kavşağında yer aldı. Kırgızistan'ın coğrafi konumu, ülkenin dış ilişkilerine de doğrudan yansıyor. Bu bağlamda Rusya, Çin ve Afganistan'a yönelik belirlenen dış ilişkiler bir öncelik olarak yer alıyor.

Tarih boyunca Timurlular, Karahanlılar ve Moğollar gibi birçok medeniyetin etkisi altında kaldı.

Topraklarında bir süreliğine ABD'ye ait askeri bir üs vardı. Ancak toplumdan gelen tepkiler ve hükumetin girişimiyle bu sorun çözüldü.

Uzun yıllar Kanadalı bir firma Kırgızistan'ın en geniş altın yataklarını işletiyordu. Bu firmaya kayyım atandı ve altın madeni Kırgızistan kamu iradesine geçti. Gelişmeyi Devlet Başkanı Japarov duyurdu.

Kırgız vatandaşları çalışmak için başka ülkelere gidiyor. Rusya bu konuda bir numaralı konum olarak yer alıyor. Ülke böylece dışarıdan döviz girdisine sahip.

Ekonomisi nasıl? Siyasi yapısı nasıl şekilleniyor? Sorunları neler? Neden yönetim sıklıkla değişim geçiriyor? Dış politikadaki öncelikleri neler?

Bunlar ve bağlantılı tüm soruların cevabı, GZT Özel İçerik Editörü Sinan Bakioğlu'nun moderasyonunu yürüttüğü programımızda İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çağla Gül Yesevi'nin katkılarıyla şekilleniyor.