Japon istihbaratının en büyük tehlikesi ne?

Büyük ve siyah bir araba, her hafta, Tokyo denince akla gelen o ünlü kalabalık meydanlardan birinin sadece 5 kilometre uzağındaki kasvetli bir binanın yanına, aynı noktaya park ediyor ve içeriden yolcusunun çıkmasını bekliyor.


Yolcusu binanın sönen ışıklarıyla içeriden ayrılıyor ve şoförle birlikte 10 dakikalık bir yolculuğun ardından elinde tuttuğu devlet sırrı niteliğindeki belgelerini başbakanın en yakın danışmanlarından birinin ofisine getiriyor.


Belgede ne mi var? Japonya'nın Sinyal İstihbaratı Direktörlüğü'nün, tüm internet sağlayıcı servislerini takip ederek oluşturduğu düşünülen ve diğer direktörlüklerdeki çalışanların dahi nasıl bir iş yapıldığını anlamadığı birtakım karmaşık iletişim raporları...


Raporu getiren ajanın çıktığı bina ise, Savunma Bakanlığı bünyesine dahil olan ancak özerk bir hareket alanına sahip ve yalnızca kod adıyla bilinen 'C1' binası...


Bir önceki bölümde anlattığımız Amerikan İstihbaratı'nın NSA birimine denk gelen Sinyal İstihbaratı Direktörlüğü aslında Japon İstihbaratı içerisinde en gizli faaliyetlerin yürütüldüğü noktalardan biri. Zira Japon istihbaratı denildiğinde akla gelen ilk kavramlardan biri kaçınılmaz olarak sinyal istihbaratı ve gelişmiş teknolojik imkanlar oluyor.


Özel Büro'nun bu bölümünde Hükümet İstihbarat ve Araştırma Ofisi, Kamu Güvenliği İstihbarat Teşkilatı ve Savunma istihbarat Merkezi'nin teşkil ettiği 3'lü yapısıyla Japon İstihbarat teşkilatlanmalarını inceledik.


Japon istihbaratı nasıl ortaya çıktı? Neler yapıyor? Japon İstihbaratı denildiğinde akla ilk gelen tehlikeler neler?


Tüm bu soruların yanıtı ve çok daha fazla şimdi Özel Büro'nun yeni bölümünde!