İran’ın Suriye planı ne, Esad’a neden yardım etmediler?

Halep yeniden Suriye'deki muhaliflerin eline geçti. Bu durum ilk andan beri İranlı sosyal medya trollerini ve İran'dan Türkiye'ye de konuşmacı olarak sıklıkla çağrılan bazı tanınmış isimleri oldukça rahatsız etti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok sayıda hakaretler yağmaya başladı. Olayın hemen ertesi günü İran basınında da oldukça sert bir dil hakimdi. Basının ve sosyal medyadaki trol hesapların bu tavrına karşın İranlı makamlar daha itidalli davrandılar ve Türkiye'yi suçlayıcı açıklamalardan uzak durarak Suriye'ye ve Suriye'deki yönetime destek açıklamaları yapmakla yetindiler.

Olay henüz sıcakken İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran'ın Halep Başkonsolosluğuna saldırı yapıldığını belirtip olayı kınayan ve Astana sürecine vurgu yapan bir açıklama yaptı. Ancak bunların dışında Türkiye'ye yönelik herhangi bir suçlayıcı ifadeye yer vermedi. Aynı şekilde Muhafazakâr cenahın önemli isimlerinden İslami Şûra Meclisi Başkanı Muhammed Bager Kalibaf, Şam yönetimine destek açıklamasında bulunmakla yetindi. Olayın ertesi gününde özellikle muhafazakâr İran basınında çok daha sert bir dil kullanılmıştır. “Türkiye, İsrail ile ortak hareket ediyor.”, “Siyonist ordu Gazze'de katliam yaparken Erdoğan'ın askerleri neredeydi?”, “Türkiye Selefileri destekliyor.”, “Müslümanlar arasında Türkiye tarafından fitne çıkarılıyor.”, “İsrail Gazze ve Lübnan sonrasında Türkiye ile birlikte yeni bir cephe açıyor.” gibi argümanlar hem muhafazakar basının hem de trollerin sıklıkla başvurduğu argümanlar oldu.