Dünyanın en zenginlerinden Bernard Arnault kim?

Çevrenizdeki en zengin insanları düşünün. Eminim onların kullanmasına alıştığınız çok sayıda ürün ve marka vardır… Louis Vuitton, Christian Dior, Givenchy, Tiffany&Co Kenzo. Aslında bu liste uzar gider ancak bence yeterli. Burada lüks tüketim ürünü olarak değerlendirilen ve gelir durumu belli bir seviyenin üzerindeki insanlar tarafından çokça tercih edilen ürünlerden bahsediyorum. Bakın mesela bu çanta 5350 dolar. Şu ceket 8000 dolar. Şu elbise 7050 dolar. Çok pahalı dimi. Bu içerikte size pahalı ürünleri değil; tüm bu pahalı ürünleri üreten, satan, hatta lüks takıntısı dolayısıyla artan ürünleri ayırmadan yakabilen birini anlatacağım. He unutmadan. Bu adamın markası herhangi bir şart altında, asla indirim de yapmıyor. Evet, garip biri olduğunu sanırım anladınız. Profil'in bu haftaki konusu Bernard Arnault olacak.
Bernard Arnault, 5 Mart 1949'da Fransa'nın Belçika sınırına çok yakın bir kasaba olan Roubaix'de doğdu. Asıl adı Bernard Jean Étienne Arnault. Babası iş adamı Jean Leon Arnault, annesi Marie-Josephe Savinel. Bernard'ın babası kayınpederine ait inşaat şirketi Ferret Savinel'in yönetimine geçti sonra da sahibi oldu. Yani Arnault durumu iyi bir ailede çok iyi şartlarda yetişti. Babası gibi işin başına geçtiğinde çok önemli bir yere gelecekti.Liseyi Maxence Van Der Meersch'de tamamladı. Sonra dünyaca ünlü École Polytechnique adlı üniversitede mühendislik okudu ve 1971'de mezun oldu. Mühendislik okuyan Arnault'un babasının inşaat şirketini ve orta karar bir serveti yönetmesi bekleniyordu ancak onun hayalleri başkaydı.Ailesinin durumu iyiydi demiştim. Arnault küçük yaşlardan itibaren piyano dersleri aldı. Birçok spor dalıyla ilgilendi. En iyi şartlarda büyüdü yani refah seviyesi oldukça yüksekti. Burada bir detay daha verelim. Annesi tam bir Dior hayranıydı. Diorissimo marka parfüm kullanıyordu. Bernard da lüks markalarla böylece tanışmaya başlamıştı.Bu durum, lüksün getirdiği akılda kalıcılık onun dikkatini çok erken yaşlarda çekmeye başladı. Ancak üniversiteden mezun olmasının hemen sonrasında babasının Ferret-Savinel adındaki inşaat şirketine girdi. Burada mühendis olarak çalışırken bir yandan da şirketi nasıl büyüteceğini planlıyordu. Uzun uğraşlar sonrası babasını 1976'da ikna etti ve şirketin odak noktasını değiştirdi. Şirket çok hızlı bir şekilde büyüyen gelişen sektör olan emlak alanına yöneldi.Arnault hep daha fazlasını ve daha güzelini istiyordu. Bu sebeple şirketin inşaat sektöründeki tüm mal varlıklarını satışa çıkardı. Bu satıştan elde edilen 40 milyon Fransız frangı ile o zaman hızlı gelişen bir sektör olan emlak alanına girmişti. Sonradan ismi değişerek Ferinel adını alan şirket, tatil ve konaklama hizmetleri sektörüne yönelerek çok önemli başarılara imza attı. Bernard Arnault şirketin geliştirme departmanı direktörü pozisyonuna atandı, bundan üç yıl sonra CEO oldu, 1979'da ise babasının yerini alarak şirketin yönetim kurulu başkanlığına geldi.Her şey yolunda ve Arnault'un istediği yönde gidiyor gibi görünse de maalesef öyle olmadı. 1981'de Fransa'da sosyalistler iktidara gelince Arnult ve ailesi ABD'ye taşınmak zorunda kaldı. Tabii ticari zekası ona yeni kapılar açtı. Girişimleri sayesinde Florida eyaletinin Palm Beach şehrinde lüks siteler inşa etti. Yani Fransa'daki emlak işini ABD'ye taşıdı. İşler güzel giderken takvimler 1983'ü gösterdiğinde Fransız siyasetinde değişiklikler meydana geldi. İktidardaki sosyalistler daha muhafazakar bir ekonomik modele geçiş yapınca Arnault da vatanına geri dönmeye karar verdi.Tam bu sırada onun Fransa'daki işlerinin büyümesini sağlayacak lüks dünyasına giriş yapabileceği bir haber aldı. Fransa hükümeti iflas eden Boussac adlı tekstil şirketini kurtaracak bir girişimci arıyordu. Boussac bünyesinde tekstil fabrikalarının yanı sıra bir temizlik kağıdı şirketi ve Christian Dior markası vardı. Akdeniz çizgisi taşıyan villasını komşusuna satarak Fransa'ya döndü.Döner dönmez güçlü Fransız bankası Lazard Freres'in partnerlerinden Antoine Bernheim ile arkadaş oldu. Boussac'ı sembolik 1 franklık fiyat ve 80 milyon dolarlık yatırım taahhüdüyle iflas masasından aldı. 15 milyon doları kendi varlıklarından karşıladı, Lazard Freres de 65 milyon dolarlık finansman sağladı.Arnault'nun Boussac operasyonunda tek istediğinin Christian Dior olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Fransız hükümetine verdiği “işçi çıkartmama” sözüne rağmen birkaç yıl içinde tekstil ve temizlik kağıdı fabrikalarını kapattı, 8 bin işçiyi çıkardı. 1 franka satın aldığı şirketin Dior dışındaki tüm varlıklarını satarak 500 milyon dolar kar etti.Fransız nezaketinin yerini acımasızlık almış, operasyon hedefine ulaşmıştı. Arnault, lüks markaların süpermarketini oluşturma hedefinde ilk adımı atmıştı. Dior'un ardından ünlü modaevi Christian Lacroix, Le Bon Marche ve loaferlarıyla ünlü Celine'i bünyesine kattı. Ama iş hayatının dönüm noktası için 1989'a kadar beklemek zorundaydı.Bu gibi birçok farklı şirketi yavaş yavaş bünyesine katan Arnault, 1987'de Louis Vuitton ile Moet Hennesyle birleşince yeni şirketin adının LVMH olmasına karar verildi. Bernard Arnault bu yeni şirketin hisselerine milyonlarca dolar yatırdı. İlk hissedarı olduğu markanın yönetim kurulu başkanı seçildi. Daha sonra LVMH dünyanın en lüks ürün satan şirketlerinden biri haline geldi.Özel yatırımcı olarak dahil olduğu pek çok markayı da yine kısa süre içinde çoğunluk hisseye sahip konuma geçerek şirketine dahil etmeyi başardı. Bunlar arasında Givenchy, Kenzo, Fendi, Loewe Christian Lacroix gibi köklü modaevleri bulunuyor. Tabi Arnault'un yatırımını sadece bir alana yaptığını düşünmemelisiniz.Moda dışında lüks içecekler, Sephora kozmetik zinciri, dünyanın en büyük duty-free zinciri olan DFS Grup, Tag Heuer saatleri ve 75'e yakın daha pek çok ürün markası da Arnault'un eline aldıktan sonra sektörün en güçlü markası haline getirdiği isimler arasında.Bu arada tüm yoğunluk başarı ve gücün arkasında tabii ki ailesinin de desteği büyük. 2 evlilik yapan Arnault'un 5 çocuğu var. Çocukları da tıpkı kendi gibi küçük yaşlarda çalışmaya başladı. Mağaza ziyaretleri, eğitimler ve daha fazlası. Bugün Arnult ailesi 385 milyar euro piyasa değerindeki LVHM'nin yüzde 47'sine sahip. Şirketteki oy haklarıysa yüzde 50'nin üzerinde bulunuyor. Geçtiğimiz yıl 80 milyar Euro'luk cirosu olan marka 15 milyar Euro'ya yakın net kar sağladı.74 yaşındaki Arnault şirketin aile içinde kalması için yıllardır uğraşıyor. Çünkü bu büyük markayı yıllarca aile içi anlaşmazlıklar yaşayarak zayıflayan firmaları bünyesine katarak büyüttü. Kendi markasının da o duruma düşmesini istemiyor. Bunun için geçtiğimiz yıl yönetim kurulunu şirket CEO ve başkanı için zorunlu emeklilik yaşını 75'ten 80'e çıkarmaya ikna etti ve LVHM'nin aile kontrolünde kalmasını garantileyen bir kurumsal yapı oluşturdu.Çocuklarından en büyüğü 48 yaşındaki Delphine, Christian Dior Couture'ün başkanı ve CEO'su. Aynı zamanda LVHM'nin yürütme ve yönetim kurulları üyesi. 46 yaşındaki Antoine grubun imaj ve sürdürülebilirlik çalışmalarının başında. Ayrıca erkek giyim markası Berluti'de CEO, İtalyan lüks
mağazası Loro Piana'da başkan, Christian Dior SE'de CEO ve LVMH yönetim kurulu üyesi. İkisi de Arnault'nun Anne Dewavrin ile ilk evliliğinden. Üç küçük kardeşse Kanadalı piyanist Hélène Mercier ile ikinci evliliğinden: 31 yaşındaki Alexandre, Tiffany & Co.'nun ürün ve iletişim idari başkan yardımcısı. 28 yaşındaki Frédéric, Tag Heu-er'in CEO'su. 24 yaşındaki Jean ise Louis Vuitton saat direktörü.Arnault'un çocuklarıyla olan ilişkisi de oldukça güçlü. Bir gazeteye verdiği röportajda çocuklarının arasında koltuk düellosu olmayacağını söylüyor. Çünkü onları iyi yetiştirdiğini ve her zaman çalışmalarına destek olduğunu da ekliyor. Ailenin ayda bir kez iş yemeğinde buluştuğunu da ekleyelim.Beş kardeş her ay LVHM merkezinin çatı katında öğle yemeği için babalarıyla buluşuyor. 1.5 saat boyunca iş konuşuyorlar. Bunun içinde mali konular, yeni ürünler, sosyal medyada markalarla ilgili yapılan içerikler gündeme getiriliyor.LVHM eski dijital işler yönetici Ian Rogers'ın Arnault'la ilgili anlattığı bir hikayeye göre çocuklarından Alexandre işletme eğitimine 9 yaşında kahvaltı sofrasında başladı. Delphine 10 yaşına geldiğinde babasıyla beraber Dior mağazalarına gidiyordu. Bernard Paris'teki LVHM mağaza ve tesislerinde çocuklarıyla birlikte hafta sonu teftişlerini otuz yıldır sürdürüyor.Çocuklar çalışmaya başlayınca babaları markaları öğrenmeleri ve performanslarını izlemek için her birine bir akıl hocası tuttu. Delphine ve Antoine en alttan başladı. Delphine 17 yaşındayken tezgahta Dior parfümleri satıyordu. Zamanla üst kademelere yükseldiler. En küçük üçü ise üst makamlara daha çabuk geldi. LVMH moda grubunun eski başkanı ve Tory Burch'ün şu anki CEO'su Pierre-Yves Roussel'e göre bunun sebebi “Muhtemelen vaktin daraldığını ve öğrenme sürecinin hızlanması gerektiğini düşünmesiydi.”Arnault ailesi sahip olduğu markaların ne kadar büyük bir marka haline geldiğinin farkındaydı ve kendilerini göstermekte hiç vakit kaybetmediler. Alexandre Tiffany'de henüz iki yılını doldurmadan Beyonce ve Jay-Z ile yaptığı anlaşmalarla sosyal medyada büyük ses getirdi. 2016'da da babasını 1898'de kurulmuş Alman alüminyum bavul üreticisi Rimowa'yı satın almaya ikna etmiş ve kullanışlılığıyla ünlü bavulları havalı hale getirmek için hemen harekete geçmişti. Delphi'ne yüksek profilli yetenek yarışması LVMH Genç Moda Tasarımcıları Ödülü'nü organize etti. Antoine da birçok LVMH şirketinin geçmişte kapalı olan kapılarını açtı. Bir çok “tanıtım günü” düzenleyerek halkı fabrika ve atölyelere davet etti. Çocuklar LVMH'ye girmeleri için babalarının asla kendilerini zorlamadığını söylüyor. Hatta çocuklarından Frederic “Kendisi gibi beni de bir şekilde aile işi için canımı verecek kıvama getirdi” diyor.
Şimdiye kadar anlattıklarımdan Arnault'un çalışmaya olan düşkünlüğünü zenginlikten ziyade büyüyüp en iyisi olacağını düşündüğü markalara yatırım yaptığını sanırım anladık. Bunun örneklerinden de bahsedelim. Arnault'un holding şirketi Agache, TikTok ana şirketi ByteDance ve Netflix gibi şirketlere yatırımı olan risk sermayesi şirketi Aglaé Ventures'ı destekliyor. 1998'den 2001'e kadar Arnault, Europatweb holdingi aracılığıyla Boo.com, Libertysurf ve Zebank gibi çeşitli web şirketlerine de yatırım yaptı.
2008'de yat işine girdi ve 253 milyon euroya ultra lüks yat inşa eden Princess Yachts firmasını satın aldı. Daha sonra Royal van Lent'in kontrolünü neredeyse aynı miktarda ele aldı. Bernard Arnault'un en büyük iş mottosu “Lüks hep para kazandırır”dı. Rakamlar da bunu gösteriyor. LVMH geçen yıl 79.2 milyar euroluk rekor satış yaptı. Hisseleri son 3 yılda yüzde 150 artan şirketin bugünkü piyasa değeri 500 milyar doların üzerinde. Avrupa pazarında bu miktarı aşan ilk firma da yine LVHM.
Markanın başarısında ABD'deki performansının yanı sıra pandeminin ardından Çin'deki satışlarının yeniden toparlanması da etkili. Pandemi zamanında Çin'deki kısıtlamalar bu pazardaki harcamaları azaltmıştı. LVMH'nin CEO'su ve dünyanın en zengin milyarderlerinden Arnault, şirketin 2023'e girerken kendinden emin olduğunu açıklamıştı. Dediği gibi de oldu. Pandemi sonrasında o sırada azalan satışlarını katlayarak artırdı.Sürekli çok çalışan ve üzerine koyarak devam eden bir geçmişi olan Arnault ile ilgili geçtiğimiz günlerde beklenmeyen bir dava gündeme geldi. Bernard Arnault'un adı kara para aklama davasında geçti. Söz konusu soruşturma kapsamında Arnault şüpheli konumunda değil ve ona yöneltilen bir suçlama yok. Ancak 2020'de dahil olduğu bir gayrimenkul işlemiyle alakalı dosyada adı geçiyor. İlerleyen süreçte dava nasıl sonuçlanacak, bu durum onu nasıl etkileyecek bunu da zaman gösterecek. Ve son olarak çocukluğunda fark ettiği lüks ve kaliteye olan düşkünlüğü bugün Arnault'ı dünyanın en zengin insanları sırasında hep en üstlerde tuttu. Elon Musk ve Jeff Bezos'la yarıştığı sıralamada Forbes'ın Mayıs 2023 listesinde birinci sırada yer aldı. Bu daha ne kadar sürecek? Başarı ondan sonrasında çocukları için de aynı devam edecek mi gibi sorular da sürekli gündemde. Yılları, onları zamanı geldiğinde bu lüks dünyasındaki krallığı sürdürebilmeleri için yetiştirmekle geçti. Yerine kimin geçeğini ancak o emekli olduğunda öğreneceğiz ama Arnault'un hisseleri sadece soyundan gelenlerde kalmaya devam edecek gibi görünüyor diyebiliriz.