NATO, 90 maddelik Vilnius Bildirisi yayınladı. Açık kapı politikasına işaret edilirken tüm ülkelerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkı olduğunun altı çizildi. Ukrayna'ya 2008 Bükreş Zirvesi'nde verilen NATO üyeliği taahhüdünün yinelendiğine de vurgu yapıldı. Dikkati çeken önemli kısımlardan biri NATO ile Rusya ilişkileri oldu. Riski minimize etmek, gerginliği azaltmak ve şeffaflığı artırmak için Moskova'yla iletişim kanallarının açık tutulacağı açıklandı. Savaşın bitirilmesi gerektiği ifade edilirken, İran ve Kuzey Kore'nin nükleer politikasına da eleştiriler vardı. Çin'in iddialı ve cebri politikalarının NATO'nun çıkarlarına, güvenliğine ve değerlerine karşı zorluk oluşturduğu yine bildiriden dikkati çeken kısımlardan biri oldu. Rusya ile Çin arasındaki stratejik ortaklığın derinleşmesine dikkati çekilirken, Çin'e Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak Rusya'nın savaşını kınama çağrısı yapıldı, Çin'in Rusya'ya silah desteği vermemesi istendi. Tüm bu açıklamalardan yola çıkarak Editör Anlatıyor'un konusunu belirlemek bizim için açıkçası zor olmadı. Dünyanın “süper güç' olarak gösterilen ülkelerinde nükleer silahlar varken özellikle İran ve Kuzey Kore'nin neden ayrı tutulmaya çalışıldığının yanıtını aradık. Çin ve Rusya yakınlaşmasından duyulan endişe ve tabii ki hala devam Ukrayna-Rusya savaşı da yine değindiğimiz konular oldu.
+ GZT’de özel içerik editörü olarak çalışan Hikmet, açıklayıcı gazetecilik metoduyla küresel ölçekte yaşanan olaylara mercek tutuyor. Satranç, kitap ve amatör balıkçılık özel ilgi alanları arasında ilk üçte bulunuyor. İçerikleriyle ilgili konuşmak isterseniz hikmet.yalcinkaya@gzt.com adresinden ona ulaşmanız mümkün.