Bir şehri ele geçirmek ne kadar zor olabilir? Gökdelenlerin ve karmaşık yol ağlarının olduğu kentleri düşünün. Bu tür kentler, işgalci güçler için surlarla korunan geleneksel bir kaleyi fethetmek kadar zorlayıcı olabilir; özellikle de askeri güçlerinin yanında sivil halk da savunmaya yönelik hazırlıklıysa. Bu yıl 50'den fazla ülkede halk seçimler için sandık başına gidiyor. Bunlardan en kritik olanlarından biri de şüphesiz Tayvan. Çünkü 13 Ocak'ta yapılan seçimler Asya-Pasifikteki rekabetin yönünü değiştirebilir. Çin her an saldırabilir; dahası Ada'yı tamamen işgal edebilir. ayvan, kendi anayasası, demokratik yollarla seçilen vekilleri ve yaklaşık 300 bin askeri bulunan ordusuyla kendisini bağımsız bir ülke olarak görüyor. Ancak Tayvan'ın statüsü hakkında anlaşmazlık sürüyor. Bugün 13 ülke tarafından tanınan ada ülkesi, Pekin yönetimine göre 'yeniden kendi topraklarının parçası olacak ayrılıkçı bir bölge'. Çin, Tek Çin ilkesi doğrultusunda Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. Taipei, Washington'dan aldığı desteklerde hızla dünyanın en büyük çip üretim merkezi haline geldi. Belki şaşırtıcı gelebilir ancak gelişmiş teknoloji sektörü ve yüksek verimlilik seviyeleri sayesinde Tayvan'ın kişi başına düşen milli geliri bugün dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'den bile daha yüksek. Tayvan küresel jeopolitikte de önemli bir oyuncu. Tayvan Boğazı dünyanın en yoğun nakliye yollarından biri. Ülkede 13 Ocak'taki başkanlık seçimlerini Çin'in 'ayrılıkçı' ve 'bağımsızlık yanlısı' olarak gördüğü iktidardaki Demokratik İleri Partinin (DPP) adayı, görevdeki Başkan Yardımcısı Lai Ching-te kazandı. Seçimlerin üzerinden bir hafta geçmeden Çin savaş uçakları Tayvan semalarında güç gösterisi yaptı. Tayvan seçim sonuçları, yalnızca Tayvan Boğazı'nın iki yakası için değil, aynı zamanda Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin yakın geleceği açısından da kritik bir öneme sahip. Washington yönetimi, 'Tek Çin' politikasını desteklemekle birlikte, Tayvan'a olası bir saldırı durumunda destek vereceğini belirtiyor. ABD ve Çin'in bölgesel güvenlik, stratejik çıkarlar ve deniz kontrolü üzerinde rekabet ettiği kritik stratejik bölgelere baktığımızda karşımıza özellikle Miyako Boğazı ile Bashi Kanalı arasında bir tıkanma noktası çıkıyor. Çin için bu iki büyük geçiş noktası Pasifik Okyanusu'na doğrudan erişim sağlıyor. Ayrıca ABD, Tayvan savunmasını Filipinler ve Japonya'daki önceden konumlandırılmış üsleri üzerinden destekleyebilir.
+ GZT'de Dış Haberler Editörü olarak dünya gündemini takip ediyor ve Afrika'daki çatışmalardan
Avrupa'daki krizlere; Rusya Ukrayna Savaşı'ndan Ortadoğu'daki güç denklemine kadar dünya
gündemindeki olayları ve ilgi çekici meseleleri ayrıntılı analizlerle ele alıyor.
Çeşitli konularda uzman isimler ve konuklarla yaptığı özel röportajlarla merak edilen sorulara
yanıt arıyor. Haber yazımı ve video metni çevirilerinin yanı sıra sosyal medya için özel içerikler
(infografikler, kısa videolar ve reels içerikleri) hazırlıyor.