Hayatımızın karmaşasında bazen en sıradan anlarda bile ilginç düşünceler bize sürpriz yapabilir. Özellikle yolda düzgün bir şekilde ilerlerken, bir anda aklımıza 'Acaba döşeme çizgilerine basamasam nasıl olurdu?' sorusu geliverir. Bu düşünceyle yürüyüşümüz, bir anda ilginç bir şekle bürünür. Günlük rutinlerin içinde, adımlarımız birbirini takip ederken, döşeme çizgileri üzerinde yürümeme düşüncesi bir nevi asi yanımızın uyanışını simgeler. O an, ayaklarımız normalde olduğundan biraz daha yüksek kalkar ve dikkatlice çizgilerin arasında gezinmeye başlarız. Belki de bu küçük isyankar eylem, monotonluğa karşı bir direnişin ifadesidir.