Kışın gelmesiyle birlikte, sabahları evden çıktığımızda bizi karşılayan soğuk hava, adeta derimize ve kemiklerimize işleyen bir titreşim gibidir. İşe gitmek veya okula gitmek için evden çıkarken bu buz gibi hava, içimize işleyip bizi donduracak etki gösterir. Bu anlar, sadece termometrenin düşük rakamlarını değil, aynı zamanda içsel bir buzlu rüzgarı da beraberinde getirir. Gün doğmadan evden çıkmanın verdiği enerjiyle başlayan yolculuk, dışarı adım attığımız anda soğuğun pençesine düşer. İlk adımımızı attığımızda, bu keskin soğuk hava bizi bir an için dondurur ve nefesimizdeki buğu, soluğumuzu gözler önüne serer. Ellerimiz, yüzümüz ve ayaklarımız adeta bir soğuk rüzgarın elinde oyuncak gibidir.