Sabahları işe ya da okula gitmek için daha hava aydınlanmadan bindiğimiz otobüste tam olarak şöyle bir manzara ile karşılaşınca bunun şokunu atlatmak bizi zorlasa da belli bir noktada “artık ne olacaksa olsun” boş vermişliğinin getirdiği rahatlıkla kendimizi insan selinin dalgaları arasına bırakmak gerektiğinin bilinci ile yaşıyoruz. Bu durumun bizde açtığı derin yara ve travmaları Gülseren Budayıcıoğlu da dahil olmak üzere hiçbir psikoloğun terapi seansının da kapatabileceğine inanmıyoruz.