İş hayatının getirdiği yoğun tempo ve sorumluluklar, günün sonunda üzerimize bir yük gibi çöker. İş çıkış saatlerinde hissettiğimiz yorgunluk, adeta bir durağa sürüklenmiş gibi hissettirir bizi. Bu anlarda, yere uzanıp yığılmak, uyuma hayalleri kurmak, içsel bir kaçışın kapılarını aralar. İş çıkış saatleri geldiğinde, vücut ağırlaşır, gözler kapanır ve bir anlık bir isteksizlik hissi gelir üzerimize. Belki de evimiz birkaç adım ötededir ancak sanki o kısa mesafe, Everest Dağı'nı tırmanmak gibi bir zorluğa dönüşür. İçimizden geçen düşünceler, sadece birkaç dakika uzanıp dinlenmekle geçer. İşte bu anlarda kendimizi yere atıp uzanmamızın önünde duran tek engel gururumuzdur.