Arkadaşlarımızın bizi dışarı kahve içmeye davet ettiği o an, sanki vicdanımızın en yüksek tonla konuştuğu anlardan biri oluyor. Ancak, ne zaman bir buluşma teklifi alsa kahveden daha güçlü bir şey beliriyor aklımızda: ertelediğimiz işlerimiz. Davetlere katılmadan önce, 'Eh, bu akşam belki de o ertelediğim işleri bitiririm' diye iç geçiririz. Ancak, o güzel kahve buluşmasını reddetmemizin ardından gerçekleşen durum, işlerimizi tamamlamaktan çok uzaktır. Tam da bu yüzden böyle anlarda belki de yapacağımız en iyi şey arkadaşlarımızla kaliteli zaman geçirmek olacaktır.