Vaziyet gerçekten vahim.Hindistan Müslümanları hakkında bir yazı için uzun süre Hintli bir akademisyenle temasta kaldık. Başlarda makul gerekçeler sunarak süreci uzattı.Amacı bir noktadan sonra usandırıp vazgeçirmekti.Baktı ki olmuyor, mesajlarımıza cevap vermeyi kesti.Yazmaya korktuğunu daha ilk anda sezmiş ve bunu anlayışla karşılayacağımızı ifade etmiştik. Ama 'korktuğunu ifade etmekten bile korkmak' diye bir şey öğrendik sayesinde. Hindistan Müslümanları öyle kötü günler geçiriyor ki, bir türlü kızamadık kendisine.Arakanlı bir aktivist ile de bir mülâkat yaptık. Adı bir garip gelmişti. Bu bir Müslüman adı olamazdı.“Müslüman değil misin' dediğimizde“Müslümanım ama Aktivist olarak tanınan biriyim. Müslüman adımla Avrupa'da Arakan'ı nasıl savunayım' demişti. Abartmıyoruz, durum böyle. Doğu Türkistan'da şu an neler yaşanıyor, tam olarak bilen var mı? Şu an kaç kişi Çin kampında hangi eziyetle inim inim inliyor? Gencecik Müslüman kızların başlarına neler geliyor? Ailesinden koparılmış kaç Müslüman evladı, dinsiz bir Çinli gibi yetiştiriliyor? Süleyman Şahin'in yazısının tamamı Gerçek Hayat'ın 1082. sayısında