1999'da Gölcük ve Düzce, 2011'de Van, 2020'de İzmir ve Elazığ ve bugün yine Düzce. Deprem ülkemizin bir gerçeği ve biz de bu gerçekle yaşamak zorundayız. Biliyoruz ki bu deprem ne ilk ne de son. Bu nedenle, olası bir depreme hazırlıklı olmak bizim ve sevdiklerimizin güvenliği için kritik. İçinde yaşadığınız binanın sağlamlığına baktırmak, eşyaları yerlerine sabitlemek ve bir acil durum planı yapmak oldukça önemli. Deprem anında geldiğimizde ise çök- kapan- tutun tekniğini uygulamak da hayati öneme sahip. Depremi yaşadığımız süreçte anahtar kavramımız 'sakin olmak'. Biraz da depremle ilgili merak edilenlere bakalım. Birçok kişi, depremin başlangıcında bir anda büyük bir ışık gördüğünü söylüyor; deprem ışıkları yer kabuğunda biriken ve henüz açığa çıkmamış olan gerilim nedeniyle görülüyor. Bir diğeri ise depremin büyüklüğü ile şiddeti. Depremin büyüklüğü, merkez üssünde meydana gelen sarsıntının niteliğini ifade ederken; şiddeti ise mesafe nedeniyle depremin hissedildiği bölgelere göre değişebilir.