Yılın pozunun sahibi Barış Telli'nin muazzam başarı hikayesi

1989 yılında doğan Barış Telli, 4 yaşındayken 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda sağ bacağının alt tarafını kaybetmiş. Nasıl mı? Tabii ki sokakta topun peşinde koşarken. Arabanın altında kalıyor Barış. Şoför kaçıyor, Barış hastaneye götürülüyor ancak yapacak bir şey yok, sağ bacağının alt tarafı kesiliyor.

Barış'ın sağ dizinden alt tarafı yok ama Barış'ta inanılmaz bir hırs, azim ve çalışkanlık var artık. Yaşama sıkı sıkı tutunuyor, hiç vazgeçmiyor.

Hayali olan futbolcu olmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen Barış, tek bacağı olmadığı için profesyonel Ampute futbolcusu oluyor. O kadar yetenekli ki Barış adete gol atmak için doğmuş. Ampute Süper Ligi'nde 6 yılda tam 160 gole imza atıyor. Neredeyse her sene Ampute Süper Ligi'nin en iyi futbolcusu seçiliyor.

Bu başarısıyla Ampute Milli Takımı'na da seçilen Barış, orada da kırmadık rekor bırakmıyor. Milli forma altında 50 maçta 45 gole imza atan Barış, Şampiyon Kulüpler Kupası, Avrupa ikinciliği, Dünya üçüncülüğü, Gol krallığı ve Turnuvanın En İyi Oyuncusu gibi başarılar yaşıyor. Ve son olarak da ikincisini dün akşam yaşadığımız üst üste 2 Avrupa Şampiyonluğu.

Barış Telli sadece futbolla kalmıyor, içindeki bitmek bilmeyen enerjiyi atletizme de yansıtıyor. Hem de atletizmin 3 kategorisinde birden yarışıyor ve hepsinde de zirveye çıkıyor. 100 metrede, uzun atlamada ve yüksek atlamada Türkiye'nin en iyisi oluyor.

2014 yılında yapılan 100 metre Türkiye Şampiyonası'nda 15.9 koşarak rekor kırıyor. Yüksek atlamada 1.59 ve uzun atlamada 3.79 atlayarak ne kadar iddialı olduğunu kanıtlıyor.

Barış Telli, tüm engelleri aşıp geçen muazzam hikayesini 2014 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yayımladığı Gençlik Spor Dergisi’ne şöyle anlatıyor;

• "Çocuk yaşlarda ayağını kaybedince, ne olduğunu açıkçası anlamıyorsunuz. Büyüdükçe farkına varıyorsunuz, zorlukların ve insanların bakışlarının farklı olduğunu. Buna rağmen kendimden, hayatımdan ve ailemden hiç vazgeçmedim.
• Okul gösterilerinde güzel tepkiler aldım. Ayağım olmadığı halde normal insanlar gibi ellerimin üzerinde yürümenin keyfini yaşıyordum. Çocuklukta her şeyi oyuna döküyorsunuz. Ben de koltuk değneklerimi oyuna dönüştürdüm. Onlarla zıpladım, hopladım. Sokak aralarında, pazarlarda hızlı koşup karşıma çıkan engelleri koltuk değneklerimle slalom yaparak aşmaya çalıştım.
• Küçükken arkadaşlarım, düşerim diye beni oyuna almazlardı. Karşımdakiler hep beni kısıtlardı. Onlar ‘yapamaz’ dedikçe ben ‘yaparım’ dedim. Kendimi nasıl geliştiririm diye düşündüm ve çalıştım. Hep sıkıntıları ve engelleri aşmak için mücadele verdim. Şu anda bile engelli bakış acısını değiştirmek için elimden geleni yapıyorum.
• Lise 1. sınıfta öğretmeni Bekir Murat Altıntaş Barış’ın futbolla tanışmasına vesile oluyor. "Normal olan arkadaşlarımın yanında koltuk değnekleriyle maç yapardım. Hocam Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi’nin Karagücü takımına getirdi beni. 2005’ten beri Ampute futbol milli takım formasının heyecanını hala ilk günkü gibi yaşıyorum.
• Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Antrenörlük bölümünü kazandım. Derslerdeki bir çok branşı yapabiliyordum, o zaman protezim de yoktu. Engelli koşu dersinde hocam Hacı Ahmet Pekel, bunun çok zor olduğunu, denememem gerektiğini belirtti. ‘Hocam, ben zaten yıllardır engelli koşuyorum’ dedim ve koltuk değnekleriyle koştum. O gün bana, ‘seni olimpiyatlara hazırlayacağım” dedi.
• Çok pahalı olduğu için kendi imkanlarımızla protez alamadık. Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkan Vekillerinden rahmetli Hadi Neşet Türkmen ilk protezimi yaptırdı. Daha sonra Hülya Avşar olimpiyat sporcularıyla koşmam için ihtiyacım olan profesyonel koşu protezini şubat ayında yaptırdı. Ben de 1 ay içinde rekor kırarak Türkiye Şampiyonu oldum."

Yaptığı akrobatik hareketler ve attığı inanılmaz goller Barış Telli'nin öne çıkan özelliklerinden. Turnuvada da çokça şahit olduğumuz akrep vuruşu onunla özdeşleşmiş durumda. Barış için sağ bacağı olsaydı Fenerbahçe'de oynardı deniyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Barış Telli ile yaptığı röportaj;