Merih Demiral'ın performansını spor psikoloğuna sorduk: ''Duyguları olan bir makine''

Türkiye A Milli Takım'ı EURO 2020 ön eleme grup karşılaşmalarında üst üste elde ettiği başarılı sonuçlar sonrası tüm kamuoyunun takdirini kazandı. Şüphesiz kadroda bulunan oyuncuların her birinin bu başarıda katkısı bulunsa da Merih Demiral gibi birkaç oyuncuya ayrı bir parantez açmakta fayda var.

Demiral, özellikle 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde gerek futbol kariyeri gerekse sporcu kişiliği ile Türk seyircisinin önce ilgisini daha sonra da takdirini kazandı. Aktif olarak futbol kariyerine devam ettiği Juventus takımının taraftarları da Türk MilliTakım taraftarları da şüphesiz Merih'in futbola olan hırsı ve tutkusuna hayran oluyor.

Merih'in bu denli ilgi odağı olmasında da sporcu kişiliği ve hırslı karakteri faydalı oluyor. Bu tür sporcu analizlerinde kişinin aileyapısı ve aldığı eğitim oldukça etkili oluyor. Bu konuda karşımıza 29 Aralık 2012 yılında Demiral'ın spor kariyerini temelden etkileyen elim bir trafik kazası çıkıyor. Milli sporcu bu kazada annesini kaybediyor, babası ise yaralı olarak kazayı atlatıyor.

Uzman görüşü

Bu denli zor bir gelişim süreci geçiren Merih Demiral'ın yaşadığı zorlukları nasıl kariyerine olumlu şekilde yansıttığını Psikolojik Danışman ve Spor Psikoloğu Buğra Serdaroğlu'na sorduk:

15 yaşındayken annesini bir trafik kazasında kaybeden Merih, bu olaydan sonra futbola daha da sarıldı. O zamanlar Fenerbahçe altyapısında forma giyen milli futbolcu, profesyonel sözleşmesindeki uyuşmazlık sebebiyle Fenerbahçe kulübünden ayrıldı ve 2016 yılında Portekiz’in Alcanenense takımına transfer oldu. Genç yaşta tek başına kalmak uğruna bu kararı veren Merih, belki de o zamandan, ileride cesur bir futbolcu olacağını göstermişti.

Cesaret, belli bir konuda olası riskleri göze alabilme becerisidir. Yerinde ve zamanında kullanılmayan, aklın önüne geçen cesaret ise tehlikelidir. Ancak, mantıklı bir atılganlık, insanın başarıya doğru koşmasını sağlar. Ayrıca cesaretin, kişinin zihnini, ufkunu yeni fikirlere açması konusunda büyük katkısı vardır. Merih’in Juventus’a gidiş serüveni de bunu kanıtlar nitelikte. Portekiz’de kendini gösterip önce Süper Lig’e ardından 6 ayda Serie A’ya transfer olan Merih, şimdilerde ise birçok futbolcunun hayalindeki kulüp olan Juventus’da yeni bir meydan okumayla karşı karşıya.

Hırsın sahaya yansıması

Saha içerisinde agresif bir oyun ortaya koyan milli futbolcu, hırsıyla da hepimizi oldukça etkiliyor. Sporda hırs, başarıya ulaşabilmek adına güçlü şekilde istek duymak olarak tanımlanabilir. Ancak hırsın sınırlarını iyi çizmek gerekiyor. Hırs, gerçekçi hedefler olduğu sürece, sporcuyu üretmeye, çeşitlendirmeye, yenilemeye taşır. Aksi durumda, yani bu sınırların ötesine geçtiğinde ise hırs, sporcuda baskı, stres yaratıyor ve sporcunun yapmak istediklerini yapamamasına, kendi becerilerinin aksamasına neden olabiliyor.

“Merih’in en büyük artısı konsantrasyon süresi”

Merih’i teknik konuların yanında saha içinde önemli kılan diğer psikolojik etmenler ise konsantrasyon ve motivasyon. Konsantrasyon, bütün dikkatin bir noktaya toplanması, bütün öğrenme mekanizmalarının aynı noktaya yönlendirilmesi ve bütün alıcıların öğrenmeye hazır hale getirilerek algının en yüksek performansına ulaşmasıdır. Merih’i bu konuda diğer futbolculardan ayıran en önemli detaylardan biri ise konsantrasyon süresi. Çünkü konsantrasyon süresi, kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Birçok sporcu maç boyunca konsantre olmada problem yaşayabiliyor ya da özellikle defans oyuncuları konsantrasyon kaybıyla gole sebebiyet verecek hatalar yapabiliyor. Merih, 90 dakikanın hemen tümünde konsantrasyonunu üst düzey tutuyor, oyundan kopmuyor. Ancak, fazla konsantrasyon da futbolcuya zarar verebilir. Erken kart görme ya da strese bağlı hata yapma, fazla konsantrasyonun olumsuz sonuçları olabilir ama Merih bu dengeyi genç bir futbolcu olmasına rağmen çok iyi koruyor.

“Motivasyon, kendimizden daha fazlasını elde etmemizi, potansiyelimizi en etkin şekilde kullanabilmemizi ve hedeflerimize ulaşabilmemizde performansımızı en üst seviyeye çıkarabilmemizi sağlayan kişisel ve yönetimsel bir süreci ifade eder.” Motivasyon, hedef belirleme, süreci yönetebilme ve belirlenen hedefe ulaşma konusunda önemli bir etmendir. Motivasyonu yönetebilmek, sporcunun hedeflerine ulaşması adına potansiyelini en iyi şekilde kullanmasını sağlar. Her sporcunun kendisi için belirleyeceği motivasyon kendisi için en etkili yoldur. Sporcuyu hedefe götürmede daha etkin olacaktır.

''Taraftarla bağını 'hırsı ve tutkusu' güçlendiriyor''

Aynı zamanda işini layıkıyla yapan sporcularla, taraftarların arasında bağ kurulmasının temel sebebi, sporcunun iyi performansının yanında adanmışlık duygusudur. Sporcunun bu duyguyla işini tutku ve heyecanla yapması kendisine fazlasıylasaygıduyulmasını sağlar. Merih de terinin son damlasına kadar savaşacağını, saha içerisinde üzerine düşen her şeyi yapacağını hissettirdiği için bu özel bağ kurulmuş olabilir.