YTÜ öğrencilerinin "yerli ve milli otomobil" rüyası
TÜBİTAK tarafından bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Verimli Meydan Okuyan Elektrikli Araçlar Yarışması'nda "elektromobil", "hidromobil" ve "otonom" kategorilerinde tasarladıkları araçlarla 3 kupa kazanan YTÜ Alternatif Enerjili Sistemler Kulübü (AESK) öğrencileri, yerli ve milli otomobil üretimine katkı sağlamayı hedefliyor - AESK Başkanı Özkan Köroğlu: "Elektrikli ve alternatif enerjili 2 aracımızın da bütün gerekli elektriksel ve mekaniksel komparentlerin tasarımı, üretimi, analizleri, donanımı ve yazılımı tamamen YTÜ öğrencileri tarafından burada yerli ve milli olarak üretilmiştir" YTÜ AESK Akademik Danışmanı Doç. Dr. Alptekin Ergenç: - "Araçların elektronik sistemlerinin çok büyük bir kısmını çocuklar yaptılar. Komparentleri alıp kullandılar ve kendi öz ürünlerini yarattılar. Araçların üzerinde yerli ve milli çok fazla ürün var. Hedefimiz yüzde yüzünü yerli ve milli yapmak" YTÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin: - "Bir üniversite kendi başarılarını üniversiteyle sınırlandırmamalı. Bir üniversite ülkenin koyduğu milli hedeflere ne kadar katkı sağlayabiliyorsa o ölçüde başarılıdır"
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nca (TÜBİTAK) bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Verimli Meydan Okuyan Elektrikli Araçlar Yarışması'nda "elektromobil", "hidromobil" ve "otonom" kategorilerinde tasarladıkları araçlarla 3 kupa kazanan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Alternatif Enerjili Sistemler Kulübü (AESK) öğrencileri, yerli ve milli otomobil üretimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Yarışmaya 1 yıl önce hazırlanmaya başlayan 20 kişilik takım, hidrojen gazıyla çalışan "hidromobil" ve elektrikle çalışan, aynı zamanda otonom yani sürücüsüz olma özelliği de taşıyan "elektromobil" araç tasarladı. Araçların tasarımı, yazılımı, donanımı ve üretimi YTÜ öğrencileri tarafından tamamen yerli ve milli olarak üretildi.
Körfez Yarış Pisti'nde 10-12 Ağustos'ta gerçekleştirilen yarışmada, elektromobil kategorisinde 39, hidromobil kategorisinde 8 ve otonom kategorisinde 5 üniversite takımı mücadele etti. YTÜ AESK takımı, hidromobil ve bu yıl ilk defa düzenlenen otonom yarışlarında birincilik, elektromobil kategorisinde ise üçüncülük kazandı.
Yurt dışındaki yarışmalarda da Türkiye'yi tasarladıkları yerli araçlarla temsil etmek isteyen öğrencilerin en büyük hedefi ise Türkiye'nin yerli ve milli otomobil üretme hedefine katkı sağlamak.
'Hedefimiz yüzde yüzünü yerli ve milli yapmak'
Aracın üzerinde kulübün adının yazdığını aktaran Ergenç, "Araçların elektronik sistemlerinin çok büyük bir kısmını çocuklar yaptılar. Komparentleri alıp kullandılar ve kendi öz ürünlerini yarattılar. Araçların üzerinde yerli ve milli çok fazla ürün var. Daha da fazla artıracağız. Hedefimiz yüzde yüzünü yerli ve milli yapmak. Bu şekilde ülkemizde teknolojinin gelişeceğini düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Öğrencilerin geleceğin teknolojisi otonom araçlara YTÜ'nün hazır olduğunu gösterdiğini belirten Ergenç, "Bu sene aslında bizim yol aldığımız önemli bir nokta otonom konusuydu. Gerçekten çocuklar hatasıza yakın bir sürüş yaptı. Bizim için en önemli birincilik otonom kategorisinde yüzde 99,5'lik bir hatasızlıkla yarışı bitirmiş olmak oldu." dedi.
'Üniversite milli hedeflere katkı sağladığı ölçüde başarılıdır'
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ise üniversitenin, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayarak bugüne kadar Türkiye'nin milli hedeflerine katkı sağladığını anlattı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerlileşme ve millileşme hedeflerine katkı sağlamak amacıyla kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için araştırmacılar ve öğrencilerle sahaya indiklerini belirten Şahin, şöyle konuştu:
"YTÜ'nün başarısı sadece araçlarla sınırlı değil, yine bu sene çeşitli ülkelerde yapılan otonom yarışlarda Türkiye'yi tek temsil eden üniversiteydi. Yüzde yüz yerli milli bir araçla dünyada ülkemizi tanıttılar. Son yıllarda milli hedeflere üniversitemizin verdiği katkıyı göstermesi açısından çok anlamlı buluyoruz. Bir üniversite kendi başarılarını üniversiteyle sınırlandırmamalı. Bir üniversite ülkenin koyduğu milli hedeflere ne kadar katkı sağlayabiliyorsa o ölçüde başarılıdır. Bu ekonomik saldırıyla bu düşüncemizin daha bir anlam kazandığı inancındayız. Türkiye'nin geleceği bu gençlere öğrencilik yıllarında yatırım yaparsak, milli hedeflerimize çok daha kısa bir sürede ulaşmamız mümkün olacaktır."