Milyarlarca doların emanet edildiği güvenlik sistemi: Blockchain
Veri güvenliği konusuna yoğunlaştırılan çalışmalar çok sayıda yöntemi bizlere sunmayı başarırken bu yöntemlerin en ilgi çekici olanı blok zinciri anlamına gelen Blockchain… En değerli verileri koruyan bu sistem aslında ne anlama geliyor? Tüm detaylarıyla Blockchain sistemi...
Kulağımıza en sık fısıldanan, sosyal medyada ve birçok forumda sıkça karşılaştığımız Blockchain kavramı Bitcoin’in de dahil olmasıyla iyice genişleyen bir veri tabanı sistemine dönüştü. Blockchain, herhangi bir merkeze ihtiyaç duymaksızın çalışmasıyla birlikte aracısız bir biçimde her kullanıcının ağa giriş yapmasına da izin veriyor. Bu kullanıcılar yeni işlemler gönderebiliyor, işlemleri doğrulayabiliyor ve hatta yepyeni bloklar da oluşturabiliyor.
Bu kadar geniş kapsamlı ve görece olmaktan öte faydalı bir sistemi “dağıtık veri tabanı” olarak tanımlayabilmek mümkün. İsminde de saklı olduğu üzere zincirleme bir formül üzerinden tasarlanan, takip edilmesi çok kolay fakat kırılması imkansız olan Blockchain teknolojisi, işlem yapmak için bir merkeze bağlı olma gerekliliğini tamamen ortadan kaldırıyor.
Blockchain, sahip olduğu bu ciddi güvenlik gücüyle Bitcoin başta olmak üzere birçok kritik işlemde başarıyla kullanılabiliyor. Dijital para transferi gibi oldukça kritik bir konuda bu kadar ciddi bir güven ortamı kazanmayı başaran Blockhchain, direkt olarak alıcı ve satıcı arasında bağlantı kurulmasını sağlıyor. Aracıları ortadan kaldırmasıyla mevcut birçok güvenlik ağı sağlayıcısının hoşuna gitmeyecek bir çalışma yöntemi belirleyen Blockchain, güncel olarak dijital para transferi dışında birçok konuda da ciddi manada faydalı. Günümüzde bankaların da arasında bulunduğu e-ticaret, dosya paylaşımı ve haberleşme işlemlerinde sorunsuz kullanılabilen Blockchain, birçok kişi ve kurum tarafından özen ve dikkatle takip ediliyor.
Blockchain’in son zamanlarda muhatap olduğu en ciddi öngörülerden biri de “interneti baştan ayağa değiştirebilecek bir dijital kimlik” olarak kullanılabilmesi. Hatta Blockchain çılgınlığı öyle bir seviyeye ulaştı ki, Edurne ve Mayel isimli çift 1 Aralık 2016 günü herhangi bir devlet kurumu değil Blockchain üzerinden gerçekleştirerek bir ilke imza atmayı başardı. Blockchain’in bu denli fazla sayıda fonksiyona sahip olması üzerine düşünmeyi az da olsa zorlaştırırken özellikle finansal anlamda kusursuz bir güvenlik oluşturduğu konusunda çok sayıda otorite hem fikir durumda.
Peki Blockchain sistemi nasıl çalışıyor?
- Blokchain’i bu denli güvenli kılan çalışma prensibini bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse sistemin çalışmasını üst üste sıralanmış bir tomar kağıda benzetelim. Tomarın içerisinde binlerce, milyonlarca sayfa var ve yeni sayfaların eklendiği yön her koşulda sabit kalıyor. Yeni kağıtlar sabit durumdaki tomarın üzerine üstten ekleniyor. Bu tomara herkes aynı anda sahip olmakla birlikte kriptolandığı için kimse yazan tüm bilgilere sahip olamıyor. Herkes tomarın içinde fakat müdahale hakkı sınırlanmış durumda denilebilir. Tomarda bulunan her kağıdın son sayfasında bir kimlik numarası bulunuyor gibi düşünelim. Bu kimlik numarası, klasik bir numarayla değil kripto bir şifreyle belirlenmiş. Yani; "A, B, C" ya da "1, 2, 3" değil "PX4_" veya "_*95ba:" gibi sayfa numaralarıyla sıralanıyor. Kriptolama sistemine göre her sayfanın ilk satırı bir önceki sayfanın son satırını alarak devam ediyor. Yani, binlerce verinin sıralanmış olduğu bir zincirde tüm halkaları kontrol etmeye gerek kalmaksızın basitçe veri takibi sağlanabiliyor.
Sistemdeki yeni bir hareket zincirde nasıl bir aksiyon yaratır?
- Blok zinciri içerisinde yeni bir hareket algılandığında yapıda bulunan tüm veri tabanları üzerinde bu hareketin meydana getirdiği kaydın doğruluğu denetlenir. Veri tabanlarının büyük kısmı kaydı doğruluyorsa bu hareket zincirin yeni halkası olarak boyut değiştirir. Yani hareketlenmelerin sistemin akışına olumsuz bir etki sağlaması imkansız bir duruma dönüştürülmüş durumda.
Hollanda’da faaliyet gösteren bankalardan ABN Amro, ING ve Radobank 2014 yılı sonu itibariyle Blockchain’e rağbet göstermiş, NASDAQ ise özel pazar ağında kullanmak üzere Mayıs ayında Blockchain’e el atmıştı. Microsoft geçtiğimiz yaz aylarında Blockchain’e sosyal fayda amaçlı yaklaşırken, Deutsche Bank ve Goldman Sachs ise geçen hafta Blockchain’in geleceğine ışık tutan önemli açıklamalarda bulunarak dikkatleri üzerine çekti. Birçok şirkette olduğu gibi bu bankalarda da Blockchain'e dair düşünce ve öngörüler büyük bir ciddiyetle ilerleyişini sürdürüyor.
İşin özü, kripto paraların, büyük bütçeli yatırımların ve internetteki birçok hareketlenmenin ciddi öneme sahip olduğu günümüzde Blockchain oldukça değerli bir güvenlik sistemi olarak uzunca bir süre karşımızda olacak gibi duruyor…