Eskimeyen 'yapay zeka' sorusu: 'Bir bilgisayar, bir insanı yenebilir mi?'
Yapay zekanın evlerimizin içine dahi girdiği bugünlerde birçok insan bu bilinmezliğin sınırlarını tespit etmekte zorluk çekiyor. Durum böyleyken, yapay zekanın gelişimine dair birçok veri ve bilinmezlik de hızlıca sıralanmaya devam ediyor. İnsanların zihnini en çok karıştıran soruların başında ise 'bir bilgisayar, bir insanı yenebilir mi?' geliyor.
Yapay zekanın gelişimi ve hayatlarımızın merkezine oturması birçok aşamadan sonra gerçekleşen bir durum olarak tarihe geçmeyi başardı. Uzun yıllardan bu yana yapay zeka dendiğinde çok sayıda yorum, analiz, eleştiri ve mantık değerlendirmeleriyle karşılaşıyoruz. Durum böyleyken yapay zekanın bir insan zekasını asla yenemeyeceği yargısı da uzunca bir süre dillere pelesenk olmayı başardı.
Yapay zekaya dair yapılan yorumların temelinde hiç şüphesiz ilk yapay zeka-insan kapışması yatıyor. 1980'lerde insanlığın kendine has doğası tartışmaya açılmışken insanın koşulsuz üstünlüğüne en iyi örnek olarak 'satranç' gösteriliyordu. Bilgisayarın bir insanı asla yenemeyeceği düşüncesi hakimken 10 Şubat 1996 tarihinde IBM markasına ait Deep Blue bilgisayarı Dünya Satranç Şampiyonu Garry Kasparov'u alt etti. Bu, yapay zekanın insana karşı kazanabileceği zaferlerin öncüsü konumundaydı...
2015 yılının Şubat ayında Google'ın geliştirdiği Deepmind isimli program kendi kendine kırk dokuz farklı klasik atari oyununu öğrenmeyi başardı. Yazılımcılar arasında yer alan Dr. Demis Hassabis çalışmalarını 'Sisteme ilettiğimiz tek bilgi piksellerin yapısal özelliklerinden ve yüksek puan alması gerektiğinden ibaretti.' diyerek özetlemişti. Program, Pac-Man'den Space Invaders'a; araba yarışlarından tenis oyunlarına değin tüm oyunların kurallarını öğrenmeyi başardı. Çoğu oyunu insanlardan daha iyi oynadığı yetmezmiş gibi insan oyuncuların aklına dahi gelmeyen stratejiler de geliştirildi. Bu inanılmaz başarının üzerinden kısa bir süre geçmişti ki Google tarafından üretilen Alphago isimli yazılım, kendi kendine Go oynamayı öğrendi.
Antik Çin'de bir strateji oyunu olarak tasarlanan Go, satrançtan bile karışık olduğu yorumlarını sıkça yaptıran bir oyun. 2016 yılının Mart ayında Alphago ve Güney Kore Go şampiyonu Lee Sedol, Seoul'de karşı karşıya geldi. Alphago rakibi Lee'yi 4-1 gibi oldukça tatmin edici bir skorla yenmekle kalmadı, daha önce görülmemiş hareket ve stratejiler kullanarak büyük ustaları hayretler içerisinde bıraktı. Karşılaşma öncesinde Lee'nin galibiyetine dair herhangi bir şüphesi olmayan profesyonel Go oyuncularının büyük bir kısmı Alphago'nun oyununu gördükten sonra pes ederek, bu program ve gelecekteki üst sürüm nesilleri karşısında insanların hiçbir şansı olmadığına ikna oldular.
2004 yılında MIT'de profesör olarak eğitim veren Frank Levy ve Harvard'dan Profesör Richard Murnane, yerini otomasyona bırakacağı tahmin edilen meslekleri listelediler. Yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen bu değişim içinde tır şoförlüğü bile yer alıyor. Bu durum, yapay zeka ve insan kıyasının hangi seviyelere geldiği konusunda bizlere ipucu veriyor...