Çocuklar, siber zorbalığın muhatabı
Mobil cihazlar, anlık mesajlaşma servisleri veya sosyal paylaşım ağları üzerinden, birini rahatsız etmek veya taciz amacıyla yapılan siber zorbalık, özellikle gençlerin hayatını olumsuz etkiliyor.
Kişinin onuru ve haysiyetini yerle bir etmek için asılsız dedikodular oluşturmak, bir kişiyi korkutmak ve incitmek amacıyla yapılan siber zorbalık, özellikle çocuklar üzerinde kötü etkiler bırakırken, toplumun hemen her kesimine yansıyor.
Sıklıkla internet ve dijital teknolojilere erken yaşta erişme şansına sahip olan çocuklar tarafından gerçekleştirilen siber zorbalık, hedef alınan kişi veya kişilerin üzerinde psikolojik şiddet uygulayarak intihar eğilimi veya depresyon gibi faktörleri doğurabiliyor. ‘Gerçek dünyada yapılan zorbalık eylemlerinin dijital platformlara taşınması’ olarak da geçen siber zorbalık için özellikle ebeveynlerin dikkat etmesi gerekiyor.
Akran zorbalığı internete taşındı
Siber zorbalığın daha çok çocuk ve ergen yaşlarda ortaya çıktığını ifade eden Uzman Psikolog Aslı Özsoy, bu zorbalık çeşidinin önceden ‘akran zorbalığı’ olarak geçtiğini ancak teknoloji geliştikçe internete taşındığını vurguladı. 11-18 yaş arasındaki çocukların yüzde 20’sinin siber zorbalığa maruz kalabildiğini aktaran Aslı Özsoy,
- “Burada insanlar göz kontağı kurmadan, herhangi bir iletişim içerisinde olmadan, kimliğini ifşa etmeden yani gerçek hayatta yapamayacağı şeyleri, birçok olumsuz davranışları, düşmancahareketleriyle çok kolayca insanları rahatsız edebilir ve bunun için de insanlara çok kolay ulaşım sağlayabilir. Nedensiz yere sosyal ağlarda kişileri eleştirme, yerme, aşağılayıcı konuşma, başkalarının bilgilerini birilerine sızdırma, herhangi bir cinsel içerikli fotoğraflarını paylaşım yapma, onu kötüleyecek ya da utandıracak şekilde paylaşım yapma, onun hakkında başka web sayfaları açarak onun hayatını olumsuz yönde etkileyecek bir plan kurma gibi olumsuz davranışlar artık günümüzde çok fazla artmaktadır”
şeklinde konuştu.