A Hat in Time oyun incelemesi
Bir çocuk oyunu olarak nitelenebilecek olsa da bunun ciddi seviyesinde üzerine çıkan A Hat in Time, efsanevi bir oyun olmak konusunda oldukça iddialı. Biz de A Hat in Time'ı sizler için değerlendirdik...
Çocukla çocuk olmak birçok insanı mutlu eden, yaşama sevincini artıran en önemli hayat felsefelerinden biri olarak nitelendirilebilir. Çocukla çocuk olmak anlayışının oyun sektöründeki yansıması ise A Hat in Time olarak karşımıza çıkıyor. Değerlendirmelerimize başlamadan önce kafalardaki en muhtemel soruyu cevaplamaya çalışalım: “A Hat in Time nedir?” 2014 yılında remake projeleri kapsamında Kickstarter’ın odak noktası olmayı başarmış olan A Hat in Time, mütevazi bir yapımcı olarak nitelendirebileceğimiz Gears of Breakfast tarafından geliştirildi. 2015 yılı başlarında kullanıma açılan Beta versiyonu ile oyuncuların iyice dikkatini çekmeyi başaran yapım, grafik motoru, kontrol seçimleri ve sahip olduğu ciddi oyun mekaniği ile büyük bir keyfin en önemli parçası olmuştu diyebiliriz.
Kickstarter'ın en başarılı projelerinden biri
Kickstarter, çok sayıda doğru proje ve çalışmayla her zaman takdir kazanmayı hak etmiş bir oluşum iken tabi ki kusursuz değil. Bu doğrultuda her Kickstarter projesi iyi bir şekilde sonuçlanmıyor. Çoğu zaman paralarla beraber ortalıktan kaybolma olayları veya parayı oyun yapımından daha ziyade eğlenceye harcayan bir sürü yapımcı çıkabiliyor, fakat Gears for Breakfast, geçtiğimiz üç sene içerisinde üzerinde çalıştıkları A Hat in Time'ı oyuncu kitlesine her zaman şeffaf kıldı ve geri dönüşleri özenle değerlendirdi. Aynı zamanda Gears for Breakfast'ın sahip olduğu sosyal medya hesapları her zaman aktif durumda ve sorularınız varsa bunları muhakkak cevaplıyorlar. Bu da onların aslında gerçekten oyunu önemsediklerini gösteren önemli referans noktalarından biri.
Oynanış nasıl?
A Hat in Time, grafik göstergelerinden de anlaşılacağı üzere, daha çok küçük yaştaki oyuncuların ilgi alanına giren bir oyun. Ancak bu durum yalnızca görüntüden ibaret de diyebiliriz. Yani her konuda olduğu gibi görünüşe aldanmamamız lazım. Oyun kesin olarak söyleyebilirim ki, her yaştan kullanıcıya tam olarak hitap edebiliyor. Amacı da çok basit şekilde senaryolaştırılmış olan oyunda göreviniz bittikten sonra serkeş bir şekilde dolaşabiliyor, oyunun yarışmacı hazzından uzaklaşıp rahatça vakit geçirebiliyorsunuz. Şu anda oyunun temel dinamiklerini ve yapılabilecekleri es geçip yapımın konusuna odaklanmaya çalışalım.
İlgi çekici konusu, oyunu bambaşka bir seviyeye taşıyor
Öncelikle şunu söylemeliyiz ki ana karakterimizin bir ismi yok ve biz ona “şapkalı çocuk” demek zorundayız. Şapkalı çocuğumuz, uzayın en derin noktalarından bir şekilde evine ulaşmaya çalışıyor. Sahibi olduğu uzay gemisinin yakıtı da en az oyun kadar keyifli: zira benzin ya da başka bir yakıt yerine “kum saati” kullanıyorlar. Yol üzerinde "Mafia" adlı karakter, şapkalı çocuğa gezegeninden geçtiği için para ödemesini söylüyor, fakat Şapkalı Çocuk ödemiyor. Bu nedenle geminin camını kıran Mafia, tüm Kum Saatlerinin alttaki gezegenlere saçılmasına neden oluyor. A Hat in Time, ne kadar platform bazlı olsa da anlatmaya çalıştığı hikaye oyunla tamamen birleşmiş durumda. Kum Saatlerini almak için genelde özel bir karakterin verdiği görevleri tamamlamak gerekiyor. Aynı konseptin Super Mario Galaxy'de de olduğu sıklıkla söylendi, fakat her ne kadar benzeseler de ikisi de çok farklı oyunlar olarak oyuncuya ulaşıyor diyebiliriz.
Şapkalı çocuğun hikayesi
Ana karakterimize Şapkalı Çocuk ismini de kesinlikle boşuna takmadık. Yani, onun şapkası klasik bir şapka olmaktan çok uzak. Sahip olduğu şapka veya şapkaların çeşitli ve birbirinden farklı onlarca özelliği var. Oyun esnasında Shift tuşuna basıldığında o şapkanın sahip olduğu özel gücü kullanabilme hakkına sahip oluyorsunuz. Başlangıçta verilen şapkamız, belki de en iyilerinden biri çünkü yapmanız gereken görevleri gösterebiliyor. Bu sayede Kum Saatine daha kolay ulaşmanız mümkün oluyor. Diğer şapkalar ise koşma ve bomba atma gibi farklı özellikler sunuyor. Sadece iki tane özellikten bahsettiğime bakmayın, oyunda yaklaşık altı tane şapka bulunuyor ve hepsi de birbirinden yararlı. Özellikle toplanması gereken diğer eşyaları elde etmede kullanılan bu şapkalar çeşit çeşit. Oynanış esnasında karşınıza çıkan rozet satıcısı ile topladığınız elmasları rozetlere karşılık vererek takas gerçekleştirebiliyorsunuz. Hem artı hem de eski yönde özellikleri bulunan rozetler oynanışı birazcık daha farklılaştırabiliyor ve yeni bir deneyim sağlamak konusunda oldukça önemli bir durumda.
Oyunda dilediğiniz bölümü oynayabilmeniz mümkün
Oyunun konusuna detaylı bir şekilde değindikten sonra, bazı bölümlerde belli mekanikler olmadan oynamanızın pek de mantıklı olmadığını söylemeliyiz. Bununla beraber bölümü oynama seçeneğinizin olduğunu belirtelim. Oyunda bölüm seçme ekranları gerçek manada basit ve anlaşılır bir biçimde karşımıza çıkıyor. Normal bölümler kitap halinde görünürken, bölüm sonu düşmanı bulunan bölümlerde kuru kafa bulunuyor, aynı zamanda platform becerilerinizi geliştirebileceğiniz özel bölümler de mevcut.
Sanatsal açıdan A Hat in Time
Oyun sanatsal açıdan değerlendirildiğinde, net bir şekilde A Hat in Time'ın müzik, seslendirme, grafik ve çizimleri yapım aşamasındayken çok büyük uğraşlarla ortaya çıkarılmış diyebiliriz. Müziklerin bölümlerle olan uyumluluğu gerçekten üst seviyede. Karakterin ses aktörü karakteri tamamen oyuncuya geçirebiliyor, çizimler ve grafikler oyunun gerçekten zararsız olduğunu ve herkese hitap edebileceğini kolayca gösterebiliyor. Aşırı şirin tasarımların birçok insana itici geldiği düşündüğünde A Hat in Time’ın bu konuda bambaşka bir oyun olduğu söylenebilir. Şu an için yalnızca bilgisayarlar için aktif olan oyun, yakın zaman içerisinde PS4 ve Xbox One için de kullanılabilir olacak.
Son olarak, A Hat in Time, 2017’nin en sempatik ve en keyifli oyunlarının başında geliyor dememiz mümkün. Oyuna dair ön yargılarınızı bir kenara bırakıp müthiş keyifli bir oynanışla zamanınıza eğlence katabilirsiniz. İyi oyunlar…