Klasikleri Yeniden Okumak:TDK Sözlüğü’ne göre “Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser”dir klasik. Calvino’nun, meşhur kitabı Klasikleri Niçin Okumalı?’daki tanımlardan biri de şöyle: “Klasikler, genelde insanların haklarında ‘Bu kitabı okuyorum...’ değil, ‘Bu kitabı yeniden okuyorum...’ dediği eserlerdir.” Bir başka deyişle, ilk kez okunduğu söylenemeyen kitaplar. Calvino’nun bu zengin tanımı, klasik eserlerin en önemli niteliği dışında okur-yazarların mühim bir özelliğine de ışık tutuyor. Çünkü gün geçmiyor ki, bir edebiyat dergisinde “…’yı Yeniden Okumak” başlıklı bir yazı görmeyelim. Üç noktanın yerine kimi zaman bir Rus klasiği gelir, kimi zaman bir Doğu klasiği, kimi zamansa yirminci asır Türk edebiyatının bir köşe taşı. Zaten başlığından itibaren bu yazıların odak noktası “yeniden okuma” kısmıdır. Yazar, alttan alta her fırsatta bu klasiği daha önce de okuduğunu, üstünde düşündüğünü vb. vurgular. Öte yandan, yazının satır aralarında bu eserin okunması ve anlaşılması güç bir kitap olduğu da özellikle belirtilir. Nihayetinde ortaya çıkansa bir tür tanıtım yazısından ibarettir.
Malûm, edebiyat ortamlarının en tehlikeli günahlarından, itirafı en zor durumlarından biri de klasiklerin veya klasikleşmiş modern dönem eserlerinin okunmamış olmasıdır. Okurlar için neyse de, bir yazar için bu asla affedilemeyecek bir ayıptır. Çünkü, bilinmeyen bir edebiyat ortamı anayasası bu ayıbı, özellikle de itiraf edilmesini en sert cezalarla yasaklamıştır.
Bunun içindir ki, okunması yıllarca ertelenen her klasik bir yeniden okuma yazısıyla taçlandırılır.
(Ali Görkem Userin)