Kör adam
Kör adam, resmi çekilmemiş hiçbir şeye inanmaz. Herkes çene çalar, böbürlenir, atar tutarlar, onun parolası şudur: Fotoğrafları çıkarın! İşte o zaman adamın neyi görüp neyi görmediğini anlarsınız. Ancak o zaman elinizde tutarsınız, parmağınızı üzerine koyarsınız...
Bu karakterin öyküsünü yazın!
Kör adam doğuştan kör değildir, ama az bir çabayla kör haline gelmiştir. Bir fotoğraf makinası vardır bunun, her yere taşır, ve gözlerini kapalı tutmaya düpedüz bayılır. Uykudaymış gibi dolaşır, şu ana dek hiç, ama hiçbir şey görmüş değildir, ama denklanşöre basıp durmaktadır. Çünkü her şey aynı küçüklükte, aynı büyüklükte, hep dikdörtgen şeklinde, sıra sıra, kesilmiş, adlandırılmış, numaralanmış, kağıda basılmış, ve örneklenmiş olarak yan yana dizildi mi, nasıl olsa onları çok daha iyi göreceksinizdir.
Kör adam, herhangi bir şeyi önceden gözden geçirme ya da görme zahmetine katlanmaz. Görmüş olabileceği şeyleri toplar, onları yığar, ve bunlar pulmuş gibi zevkle izler. Fotoğraf makinası var diye bütün dünyayı dolaşır, ona göre hiçbir şey ulaşılamayacak kadar uzak, yeterinden fazla parlak, ya da aşırı değildir. Kamerasına alır onu. Der ki: “Ben oradaydım,” ve orayı parmağıyla gösterir. Gösteremeyeceği bir şeyse, nereye gittiğini bilemez ki, dünya karmaşıktır, egzotiktir, zengindir, bütün bunları kim aklında tutabilir?
Kör adam, resmi çekilmemiş hiçbir şeye inanmaz. Herkes çene çalar, böbürlenir, atar tutarlar, onun parolası şudur: Fotoğrafları çıkarın! İşte o zaman adamın neyi görüp neyi görmediğini anlarsınız. Ancak o zaman elinizde tutarsınız, parmağınızı üzerine koyarsınız... Ancak o zaman dereyi görmeden anlamsız anlamsız laflar gevelemek yerine sakin sakin gözlerinizi açarsınız. Hayatta her şeyin bir nedeni vardır. Her şeyin fazlası zarardır, gözlerinizi, bakışlarınızı fotoğraflara saklayın.
Kör adam fotoğraflarının büyütülmüşünü duvara yansıtmaya ve arkadaşlarına gösteri ziyafeti çekmeye bayılır. Böylesi bir festival, iki ya da üç saat sürer. Sessizlikle, açıklamalar, belirlemeler, yorumlar, öneriler ve şakalarla dolu saatler... Bir şey ters konduğunda şenlik vardır, bir resim ikinci baskı yapılıp yanlışlıkla tekrar gösterildiği anlaşıldığında alkış! Resimler büyük olup da gösteri istenilen uzunlukta sürdüğünde, insanın kendisini ne denli iyi hissettiğini çıkarmak güçtür. Sonunda, koca seyahatin bir an bile görmemiş, şaşmaz körlüğünün ödülü... Açın, açın gözlerinizi, şimdi görebilirsiniz, şimdi görme zamanı, demek oraya gitmiştiniz, şimdi bunu kanıtlamak zorundasınız.
Kör adam, bu kanıtlama işini başkalarının da yapabilmesine üzülür, ama kendisi daha iyi kanıtlar.