Bir samur kürk olarak delilik

 Arzu Uçar günlük hayatın sıradan olaylarını ve yüzlerini karanlık bir eşikte anlatıyor.
Arzu Uçar günlük hayatın sıradan olaylarını ve yüzlerini karanlık bir eşikte anlatıyor.

Hikayelerinde deliliğin sınırlarında gezen modern, kentli insanları anlatıyor Arzu Uçar. “Bedduası Tavşanın” bunlardan ayrı tutulabilir belki. Ne de olsa hapisten çıkınca köyüne, evine, tüfeğine dönen bir avcıyı anlatıyor. “Tavşan”ın konuk olduğu her anlatı gibi şaşırtıcı ve beklenmedik bir sona ya da başlangıca sahip.

“Delilik” sadece kelime olarak bile bir hikaye olabilir, hikayecilerin binlerce yıl başka şekillerde anlattığı ve dinleyenlerin hiç bıkmadan dinlediği. Romanları da yazılır, tarihi de. Hatta bilimsel çalışmalara konu olur. Türleri tasnif ve tarif edilir. Oysa kabahate benzer, samur kürk olsa kimse sırtına almak istemez. Övülse de eski çağlardan beri artık çağımızın kendisine tahammülü yoktur. Ne var ki şairin sözünü biraz eğecek olursak “nasıl olsa çıkaramazsın deliliği içinden”.

Toplumsal yaşamın aşamalarından biri de makul orandaki deliliği kabul edip görmezden gelmek ve kendi bireysel deliliğini de yine makul sınırlarda tutmaktır. Peki, makul sınır nerede? Hepsi arka arkaya sıralanınca sanki böyle bir sınır varmış gibi oluyor. Gerçekten var mı böyle bir sınır ve varsa da makul mü? Elbette kitap bunların hiçbiri hakkında değil. Hikayelerinde deliliğin sınırlarında gezen modern, kentli insanları anlatıyor Arzu Uçar. “Bedduası Tavşanın” bunlardan ayrı tutulabilir belki.

Ne de olsa hapisten çıkınca köyüne, evine, tüfeğine dönen bir avcıyı anlatıyor. “Tavşan”ın konuk olduğu her anlatı gibi şaşırtıcı ve beklenmedik bir sona ya da başlangıca sahip. Avcının köylü olduğunu, kentli ve modern olmadığını kabul edebiliriz, tabi her fırsatta birbirlerinin etlerine ve ruhlarına dişlerini ve pençelerini geçirmekten geri durmayan milyonlarca insanı yok sayabilirsek. Anlatılardaki karakterlerin hemen hepsi bu koca güruhun eseri. Arzu Uçar günlük hayatın sıradan olaylarını ve yüzlerini karanlık bir eşikte anlatıyor. Hikaye ilerledikçe karakterlerin sınırın hangi tarafında durduğunu ve hangi tarafın makul olduğunu karıştırmak mümkün.