Teleks ölmedi, Tahtakale’de yaşıyor!
Teleks denilince gözünüzde ne canlanıyor? Sanıyorum ki, benim gibi kullandığı en eski teknoloji “faks” olanların hatırına, birkaç hantal makinadan başka bir şey gelmiyordur. 80’lerde ticari kuruluşlar, bankalar, gazeteler, ajanslar ve çeşitli devlet kurumları tarafından sıkça tercih edilen teleksin, yıllara ve gelişen teknolojiye meydan okuyarak hâlâ kullanıldığını öğrendiğimde açıkçası şaşırdım. Bugünlerde Whatsapp gibi yaygın iletişim araçları bile uzun süren kesintilerle boğuşuyorken, 1980’den beri teleks yetkilisi olarak görev yapan ve bu hizmetin kesintisiz sürmesini sağlayan Nurettin Emül ile dünden bugüne teleksi konuşmak üzere Türkiye’nin tek teleks santrali olan Türk Telekom Tahtakale Santrali’nde buluştuk.
Söyleşimize birçoğumuzun yaş olarak yetişemediği teleksi tanıtarak başlayalım ki okuyucularımız zorlanmasın. Teleks nedir, nasıl çalışır?
Teleks, telefon ya da telgraf hatları üzerinden çalışan, sadece daktilonun imkân verdiği kadarını alıcıya iletmemizi sağlayan bir haberleşme aracı.
Telekste ses yok, görüntü yok, sadece yazı var. Teleks makinesinin de telefon numarası gibi bir numarası mevcut. Çevir sinyalini duyduktan sonra bağlantı kurmak istediğiniz numarayı giriyor ve birebir iletişime geçebiliyorsunuz. Yazdıklarınız aynı anda diğer makinada da yazılmaya başlıyor. Bunun için mesaj göndereceğiniz teleks makinasının açık olması yeterli. Yazışmalar herhangi bir karışıklığa mahal vermemek için siyah ve kırmızı olarak renklendiriliyor. Temel olarak güncel mesajlaşma programlarıyla aynı mantıkla çalışan telekste, zamandan tasarruf sağlamak ve yazım yanlışlarının önüne geçmek için kopyala/yapıştır yapar gibi daha evvelden sarı şeritlere hazırladığınız metni de girebiliyorsunuz.
Göreve başladığınız dönemde teleksin kullanım yaygınlığı ve önemi neydi?
Türkiye’nin iktisadi gelişmesinde teleksin büyük bir önemi var. 80’li yıllarda ithalat yapacaksınız dünya ile irtibatı teleksle kurmanız gerekiyordu. Karşı tarafın numarasını doğrulatmak mümkün olduğu için teleks belgeleri senet niteliğindeydi ve onun üzerinden yapılan ticari anlaşmaların mahkemelerde delil hükmü vardı.
O zamanki kapasite 1500-1600 iken Özal hükümetinin çabalarıyla ihale açıldı ve kapasite 30 bin aboneye kadar yükseltilebildi.
Teleks için telefonda olduğu gibi 8-10 yıl sıra bekleyen insanlar vardı. 90’lı yılların ortalarına kadar telekse rağbet sürdü.
Sonra ne oldu peki?
Faksın çıkmasıyla teleks önemini kaybetmeye başladı. Faksın bağlantısı çok basitti.
Telekse göre çok daha küçük bir ekipmanla ve özel bir eğitim almaksızın kullanılabiliyordu. Telekste sadece yazıyla haberleşebiliyoruz. Ses ve görüntü gönderemiyoruz. Faks, resim de yollayabiliyordu. O yıllardan bu yana abone sayısı oldukça azalmasına rağmen teleks hala kullanılıyor.
Hâlihazırda kimler kullanıyor?
Gemicilik ve bankacılık sektörü kullanıyor. Gemi firmaları, boğazdan geçen
gemilere mal satmak için; bankalar da hala swift sistemine geçmeyen muhabir bankalarla iletişime geçmek ya da teyit işlemlerini gerçekleştirmek için kullanıyor. Dolayısıyla biz de abone sayısı çok azalmasına ve artık çok daha etkin başka iletişim araçları kullanılmasına rağmen bu hizmeti vermeye devam ediyoruz.
Askeri haberleşmede de kullanılır mıydı teleks?
Evet, askeri birliklerin hepsinde teleks vardı. Hatta onlar bu işlemleri noktadan noktaya kullanıyorlardı. Onların kendi iç sistemleri vardı, güvenlik açısından kripto kullanıyorlardı. Teleksi emniyet teşkilatı da kullandı uzun süre. Tek güvenli haberleşme sistemi buydu. Tabi hız olarak yeterli gelmeyince güncel teknolojiden faydalanılmaya başlandı.
Mesaj metinlerinin içeriklerini görebiliyor musunuz ya da neyle ilgili olduklarına ilişkin bir yorum yapabilir misiniz?
Hayır, kesinlikle göremiyoruz. Müşterilerin bilgileri gizlidir.
Şu an kaç aboneniz var?
Yaklaşık 80 kadar teleks müşterimiz var. Arka tarafta da yurtiçi ve yurtdışı trafiği için kullandığımız bir bu kadar ana hat bulunuyor. 90’lı yıllarda 42 ülke ile direkt bağlantımız vardı ama zaman içinde azaldı.
Şu an İran, İsviçre ve Rusya ile bağlantımız mevcut. Diğer ülkelere de İsviçre üzerinden yönlendirme yapıyoruz. İsviçre bu işi aktif bir şekilde ticari olarak sürdürüyor. Rusya ise bizim gibi sistemden vazgeçmiyor, birkaç Türki Cumhuriyetle bağlantısı var. Ruslar hala bırakmadıysa bir gerekçesi vardır diye düşünüyorum. Mesela Sovyetler dağılıp, Azerbaycan ve Türkmenistan bağımsızlığını kazandığında bizim ağımıza bağlanıp dünyayla irtibatı devam ettirdiler. Bir nevi devlet politikasının sonucuydu bu elbette. Bu servis yaşlanmış olsa da hala stratejik bir alternatif olma özelliğini koruyor diyebilirim.
Cihazların bakım ve onarımına ihtiyacı oluyordur. Onları da siz mi yapıyorsunuz?
Bu cihazların ilk dönemde bir bakım destek süresi vardı, üretici firmalar gelip makinelere gerekli teknik desteği sağlıyorlardı. Ancak 90’lı yıllardan itibaren firmalar teleks üretimini ve verdikleri bakım desteğini durdurdular, ilgili birimlerini kapattılar.
Bu değişimle birlikte biz de kendi başımızın çaresine bakmak, bilmediğimiz şeyleri öğrenmek durumunda kaldık. Ancak zaman içinde gerekli birikimi sağladık.
Kimi zaman günlerce arızaları onarmakla uğraştık. Arızaları giderdiğimiz an ise, en mutlu olduğumuz an.
Şu an malzeme tedarikini nasıl sağlıyorsunuz?
İhtiyacımız olan malzemeler, piyasadan satın alınacak şeyler değil. 90’lardan sonra azalan abone sayıları nedeniyle bazı santraller devre dışı kaldı. Aboneler diğer santrallere aktarıldı. Boşa çıkan santrallerden sökülen ekipmanları yedek parça kaynağı olarak kullanıyoruz.
Çalışma hayatınızda yaşadığınız en enteresan olay neydi?
Göreve başladığım ilk yıllarda santralde 24 saat hizmet veriliyordu, vardiyalı olarak çalışıyorduk. Bir hafta sonu nöbetinde müşteri aradı. Heyecanlı bir şekilde gemisinin okyanusta kaza yaptığını ve gemiyle bağlantı kuramadığını anlattı.
Geminin batıp batmadığını merak ediyordu. Biz de transit yapan ülkeler üzerinden bağlantı kuruyorduk. Kim ucuz bağlantı veriyorsa ona geçiş yapıyorduk. Bağlantı, Avusturya kanallarında kalmış, firma arıyor, bulamıyor. Çünkü transmisyonda kesintiler olabiliyor. Müşteri bize bildirince biz de arıza nerede diye arıyoruz, fakat bulamadık. Yön değişikliğini de genel müdürlük emriyle yapmamız gerekiyor, yetkimiz yok. Fakat hafta sonu hiçbir yere ulaşamıyorsunuz. Cep telefonu yok. Karar mercii sizsiziniz. Kaza olunca inisiyatif kullandım ve yönlendirme yaptım. Müşteri gemiyle bağlantı kurdu. Gemi kaza yapmış ama batmamış. Müşterinin isteği üzerine de bağlantıyı kesmedim. Rapor tuttum, nöbetimi teslim ettim. Aradan yaklaşık bir ay geçti, amirim beni yanına çağırdı. Bana bir zarf uzattı, bu olay sebebiyle ceza aldığımı düşündüm. Zarfta müşterinin teşekkür tebliğini görünce rahatladım.
Şu an normal mesaide mi çalışıyorsunuz?
Normal mesaide çalışıyoruz, çünkü artık nöbeti gerektirecek yoğunluk yok. Sıkıntı olduğunda müşterilerimiz cep telefonundan bize ulaşabiliyor.
Cep telefonu kullanıyorsunuz yani?
Evet, kullanıyorum. Cep telefonu çıktığında bir süre direndim ama sonra kayıtsız kalamadım. Kullanmayayım dedim ama herkes kullanmaya başlayınca ister istemez ben de mecbur kaldım.
Teleksten sonra çok fazla teknolojik gelişme oldu ama siz burada hâlâ 80’lerin teknolojisi ile hizmet veriyorsunuz. Bu size ne hissettiriyor? Güncel teknolojiye bakış açınız nasıl?
Üzülüyorum, çünkü eskiden bayramlarda tebrik kartı atardık, yıllardır postaneye gitmiyorum mektup atmak için. Mektup gelirdi, açar ailece okurduk, bunu özlüyorum. Kızım Fransa’dan mektup atmıştı, mektup kayboldu yolda, çok üzüldüm. Artık düğün davetiyelerini bile sanal ortamdan gönderiyorlar. O günleri düşününce biz güzel hatıralar biriktirmişiz diyorum.
Teleks sizin de anlattığınız gibi yeni iletişim teknolojileri arasında emekliliğe gün sayan bir servis. Bunca yılın ardından siz de emekli olma vaktinizin geldiğini düşünüyor musunuz?
Bu kadar emek verdikten sonra elbette gönül emekli olmak istemiyor. İlk günkü heyecanla çalışmaya devam ediyorum, işimi severek yapıyorum, yeter ki müşteri olsun.
Yeni abone alabileceğiniz bir altyapı mevcut o zaman.
Biz hizmet vermeye hazırız. Yalnız hazırda teleks makinemiz yok. Müşteri dışarıdan bir teleks makinesi tedarik ederse onu kullanabiliyor yahut teleks makinesi yerine bilgisayar da kullanılabiliyor. Bilgisayarınıza yüklenen bir program sayesinde teleks hizmeti alabilirsiniz.