Siyaseti yöneten yıldızlar

Yıldızlar tarih boyunca insanların ilgisini çekti. Babil, Sümer ve Mısır gibi antik dönem medeniyetleri gökyüzü konusunda oldukça geniş çalışmalar yaptı. Gök cisimlerinin hareketlerini takip etmeleri onları bilimsel açıdan ileriye taşıdı. Bunun yanında yıldızların konumlarına göre günlük yaşamlarını şekillendirmeye başladılar. Devlet yönetiminde de astrolojinin etkisi büyüktü. Hindistan, Çin ve Arap yarımadasında yıldızlarla ilgilenmek ve bunu yönetime aksettirmek bir gelenek oldu. Osmanlı sarayında ise Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren bir müneccimbaşı bulunmaya başladı. Avrupa kıtasında da durum farklı değildi. 20. yüzyılın başında devletlerin astrolojiye olan doğrudan ilgisi azaldı. Bu değişime rağmen geçtiğimiz yüz yıl içinde yıldız ilmine sırtını dayayan sayısız siyasetçi oldu. Üstelik bu isimlerin hemen hepsi dönemlerine damga vuran, önemli devlet adamları olmayı başardı. Tüm bu bilgileri eski haberlere bakarak görmek mümkün. Biz de arşivlere kaldırılmış tozlu gazete sayfalarında astrolojiye ilgi duyan bu siyasetçilerle alakalı bilgilerin peşine düşerek yıldızlarla siyasetçilerin ortak hikâyelerini oluşturmaya çalıştık.

Hitler’in her adımını yıldızlar belirledi

İlk örneğimiz Adolf Hitler olacak. Şüphesiz Hitler geçtiğimiz yüzyılın en dikkat çekici karakterlerinden. Hitler, Almanya siyaseti içinde 1. Dünya Savaşı’ndan sonra güç kazandı. 1934’de ülkeyi “führer” sıfatıyla yönetmeye başladı. Saldırgan dış politikası nedeniyle II. Dünya Savaşı patlak verdi. Tüm dünyayı derinden etkileyen bu olaylar esnasında astrolojiye olan inancı kuvvetlendi. Önemli kararlar esnasında mutlaka İsviçreli astrolog ve grafolog Karl Ernst Krafft’a danışmaya başladı.

Hitler’in yıldızlardan beklentisi “doğru zaman tayin etme” noktasındaydı. Bir işe başlamadan önce mutlaka Krafft’ın kapısını çalıyor ve gerekirse kararını uygulanmaya geçirmek için uygun zamanı bekliyordu.

Hitler’le röportajlar yapan gazeteci yazar Kari Henry von Wiegand da Hitler’in bu merakından kendi anılarında bahsediyordu. 1921’de yayınlanan ve Wiegand’ın Hitler’le yaptığı ilk röportajı olan metinde ünlü diktatör için şu ifadeleri kullandı: “Hitler yıldızlardan geleceğin görülebileceğine ve önemli olayların meydana gelmeden önce astrolojik tahmin yoluyla bilinebileceğine inanıyor.”

Lawrence E. Jerome de Türkçeye Astroloji Çürütüldü adıyla çevrilen kitabında Hitler’in astroloji tutkusuna geniş yer ayırmış. Joreme, İngiliz araştırmacı Ellic Howe’a dayandırarak Astrologische Rundschau adlı derginin editörü (okültist olarak tanınan ve Türkiye’yle ilginç bir bağı olan, hatta Üsküdar’daki Doğancılar Parkı’nda donarak öldüğü düşünülen) Rudolf von Sebottendorff’un Nazi düşüncesini doğuran politik gruplarla doğrudan ilişki içinde olduğunun altını çiziyor.

Hitler’in astroloji merakından tabii ki ona karşı savaş veren ülkeler de haberdardı. Bu amaçla İngiliz istihbaratı Türkiye, Mısır, Singapur ve bazı Afrika ülkelerinde bir nevi kurgulanmış “yalan fallar” baktırdı. Falların kamuoyunda konuşulduğunu duyan ve haberleri gören Hitler’in “yenileceğine, başarısız olacağına, öleceğine” inanması bekleniyordu. Bu amaçla fal istenen Çinli bir kâhin Alman diktatörün “talihinin 1941’de tersine döneceğini ve 1942’de öleceğini” açıkladı. Görevin geri kalanı Reuters’ındı ve bu haber bütün dünyaya ulaştı. 1942’de ise Mısır’da bir gazetenin günlük fal yorumları bölümünde boğa burcu olan Hitler için şu öngörüler yayımlandı: “Boğa burçları sevgi doludur. Fakat kararsız diktatör ruhlu boğalar, özellikle de Avrupa’yı fethetmek niyetinde olanlar için yeni bir iş düşünmenin zamanı geldi.”

Tabii istihbaratçıların yaptıkları bunlarla da kalmadı. Macar asıllı yazar ve astrolog Louis de Wohl, Hitler’in planlarını astrologlara danışarak hazırladığı dönemde istihbarat görevlileri için danışmanlık yapmaya başladı. Hitler’in yıldızlara bakarak savaştaki adımlarını belirlediğini bilen bu istihbarat ekibi, Wohl’dan bu yıldız haritalarını çıkarmasını ve Almanların saldırmak için seçmiş olabilecekleri tarihleri istiyordu. Hatta, dünya siyasetini etkilemek için de kullanıldı. ABD’nin bu savaşa dahil olmasını isteyen İngilizler Wohl’u astrolog kimliğiyle okyanus ötesinde bir konferans turuna gönderdi. Wohl Amerikan kamuoyunu etkilemek için konuşmalarında Hitler’in kaybedeceği yönünde yorumlar yaptı. Verdiği söyleşiler “diktatörün falında suikast görünüyor” türünden başlıklarla medyada yer aldı. Bazı tarihçiler Hitler’in intiharının arkasında bu türden haberlerin de olduğunu, yani psikolojik savaşın sonuç verdiğini söylüyor.

ABD siyasetinde astroloji etkisi

Şimdi yönümüzü değiştirelim ve Amerika’ya bakalım. Amerika Birleşik Devletleri’nin eski başkanlarından Ronald Reagan, astrolojiye yoğun ilgisi olan ve yıldızlara bakarak siyasi kararlar alan isimlerinden bir diğeri. Reagan ve eşi Nancy hem özel hayatlarında hem de siyasi kararların eşiğindeyken sıklıkla astrologlara başvurmuş. Yıldızların konumlarına göre çeşitli kararlar alan Reagan’ın bu nedenle fazlaca eleştiri aldığını da söyleyelim. Bilindiği üzere gençlik yıllarında Hollywood’da oyuncu olan Reagan, ilerleyen yaşlarında siyasete atıldı. Modern muhafazakâr seçmen için önemli bir isim haline geldi. 1981 – 1989 yılları arasında ABD başkanı olarak görev yaptı. Göreve başladığı 1981 yılında yaşanan bir olay onun Hollywood’dan kalma “kahraman” imajını tazeledi.

John Hinckley isimli Amerikalı bir genç, saplantılı şekilde aşık olduğu oyuncu Jodie Foster’ın dikkatini çekmek için Başkan Reagan’a suikast düzenledi. Saldırıda ağır yaralanan Reagan, bir süre sonra eski sağlığına kavuştu. Onun suikasttan kurtulabilmesi kamuoyundaki pozisyonunu olumlu yönde kuvvetlendirdi. Reagan’ın kendisi gibi eski bir oyuncu olan eşi Nancy Reagan ise bu tarihten sonra tüm kararlarını astrologlara danışarak almaya başladı. Bu konuda eşini de yönlendirdi. Joan Quigley adlı astrologla doğrudan ve sürekli bağlantıda olan Nancy Reagan, Ronald Reagan’ın görevi sırasında alacağı kararlarda yıldızlara danışmasını sağladı. Quigley ilerleyen yıllarda What Does Joan Say?: My Seven Years As White House Astrologer to Nancy and Ronald Reagan adlı bir kitap yazarak adeta Beyaz Saray’ın resmi astroloğu olarak görev yaptığı dönemi anlattı. ABD kamuoyunda bu konu hakkındaki tartışmaların uzun yıllardır sürdüğünü ekleyelim.

Kremlin’de astroloji üssü

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ilk Rusya Devlet Başkanı olan Boris Yeltsin de astrologlara sıklıkla başvuran siyasilerden. Yeltsin’in bu merakı nedeniyle Rus istihbaratı yani KGB’nin uzmanları, başkanın güvenliğinden günlük siyasete kadar pek çok konuyu astrologlara danışıyordu. Çiftçi bir ailenin çocuğu olan Yeltsin, üniversite eğitiminden sonra siyasete atıldı. Mihail Gorbaçov’un devlet başkanı olduğu dönemde parti içinde yükseldi. Gobaçov’la fikir ayrılığına düşünce partiden uzaklaştırıldı. Bu dönemde Rus halkının isteklerini dile getiren bir isim olarak öne çıktı. 1990 yılında Gorboçov’un itirazlarına rağmen Rusya Federasyonu Komünist Partisi başkanlığına getirildi. Sovyetler’in dağılmasının ardından ilk Rusya Devlet Başkanı oldu. 1999’a kadar görevi sürdürdü. Ancak bu sürede sayısız siyasi tartışmaya neden oldu. Çeçenistan’la savaş ve Sovyetler’in dağılmasıyla ortaya çıkan ekonomik sorunlar bunların başında geliyordu. Bu tartışmalardan biri de Yeltsin’in astrologlara kafayı fazlaca takmış olmasıydı.

Yıldızlarla fişleme

Ünlü Rus lider yönetimden düşünce konunun farklı noktaları açığa çıktı. Birkaç yıl önce Rusya’da yayımlanan Komsomolskaya Pravda gazetesi astrolog Georgiy Rogozin’le görüşerek Kremlin’in bu konudaki sırlarını ifşa etti. Rogozin’e göre Yeltsin göreve geldikten bir süre sonra doğaüstü güçlere, yıldızlara, astrolojiye fanatik biçimde inanmaya başladı. Bunun üzerine Kremlin’de AFB olarak bilinen Federal Güvenlik Ajansı içinde bir astroloji birimi kuruldu ve başına Rogozin geçti. Eski Sovyet döneminde psikoloji alanında çalışmış olan KGB subayları burada görev aldı. Birim özel nitelikli bilgisayarlara sahipti. Bu bilgisayarların muadilleri o günlerde sadece Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı’nın genel merkez binası olan Pentagon’da bulunuyordu. Birimin görevleri arasında Yeltsin’in etrafındaki insanların burçlarını bulmak, yıldız haritalarını çıkarmak ve başkan üstündeki etkilerini hesaplamak vardı. Hatta astrolojik tahminler yaparak bu isimlerin Yeltsin’le nasıl ilişkiler geliştireceklerine, gelecekte neler yapabileceklerine dair tahminlerde bulunuluyordu. Yeltsin’in Rusya’yı astrologlara bakarak yönetmesinin Rus İmparatoru II. Nikolay üstünde güçlü bir etkisi olan Grigori Rasputin’i akıllara getirdiğini ekleyelim.

Fransa da yıldızlara boş değil

Devlet yönetirken sırtını yıldızlara dayayan isimlerden biri de Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Mitterrand. Sol gelenekten gelen ve bir ateist olan Mitterrand’un bu ilgisinin ortaya çıkması hem çevresini hem de dünya siyasetiyle ilgilenenleri bir hayli şaşırtmıştı. Charles de Gaulle rejimine karşı duruşuyla öne çıkan Mitterrand, 1981’de başkanlık görevi için seçildi. Sosyalist içerikli ekonomi politikaları üzerinde durdu. Görevi sırasında önemli kararlar vermesi gerekti. Dünya siyasetini doğrudan etkileyen Körfez Savaşı süreci bunlardan biriydi. Ünlü astrolog Elizabeth Teissier’in hem Körfez Savaşı hem de Maastricht referandumuyla ilgili kararlarında Mitterrand’a yol gösterdiği yıllar sonra ortaya çıktı. Teissier, kuşkucu ama rasyonel bir yapıya sahip olduğu bilinen liderin özellikle Körfez Savaşı sırasında kendisini sıklıkla aradığını ve bazı temel durumlar hakkında fikir alışverişi yaptığını söylüyor. Mitterrand, Ortadoğu’daki gerginliğe müdahale etmek istediğini söyleyerek, yıldızlara bakılarak en uygun günün böyle bir müdahale için hangisi olduğunu sormuş. Avrupa Birliği’nin kurulma aşamasındaki en önemli anlaşmalardan biri olan Maastricht Antlaşması hakkındaki referandum tarihini de yine astrolog belirlemiş. Mitterrand’ın kızı Mazarine Pingeot’nun bu iddiaları yalanladığını da ekleyelim. Yine de bu olaylar Fransızları oldukça şaşırtmış. Ancak biz yine de tüm bunları okurken dünya tarafından tanınan kâhin Michel de Nostredame’ın da Fransız olduğunu aklımızın bir kenarında tutabiliriz.

Siyaseti siyasetçiler değil astrologlar tartışıyor

Birçok siyasetçi bugün de astrologlara danışmaya devam ediyor. Sri Lanka’nın eski lideri Mahinda Rajapaksa onlardan biri. Ülkesinde önce başbakanlık sonra da devlet başkanlığı yapan Rajapaksa görevi sırasında özel bir astrologu da danışman olarak görevlendirdi. Sumanadasa Abeygunawardena adlı astrolog Rajapaksa’nın günlük hareketlerini yıldızlara göre düzenliyordu.

2005 yılında Chandrasiri Bandara adlı bir astrolog, Rajapaksa’nın darbeyle koltuğundan indirileceğini tahmin ettiği bir yazı yazdığı için gözaltına alınmıştı.

Bu öngörünün bir nevi doğru çıktığı, geçtiğimiz yıl halk protestoları sonrasında Rajapaksa’nın istifa ettiğini (zorlandığını), ancak siyasi gerilimlerin çok olduğu bu ülke için öngörünün pek de şaşırtıcı olmadığını ekleyelim.

Astrologların televizyon ekranlarında siyaset tartıştığı bu ülkenin eski liderlerinden Ranasinghe Premadasa’nın da astrolojiye önem verdiği, hatta bir astroloğun tavsiyesiyle şans getirmesi adına ülkenin adını bilinçli olarak “Şri Lanka” diye telaffuz ettiği yine gazete kupürlerinde rastlayacağımız türlü bilgiler arasında.

*Bu yazıda yer alan çoğu bilgi farklı tarihlerde yayımlanan gazete ve dergi haberlerinden alınmıştır.

^{Kaynakça 1. Bilim ve Ütopya Dergisi, “Hitler’in astroloji tutkusu.” Erişim: 22.12. 2022. https://bilimveutopya.com.tr/ hitlerin-astroloji-tutkusu}