Dubai Çikolatası: Bir kopuş mu, süreklilik mi?

Neden hâlâ Dubai çikolatası? İçindeki hiçbir parçayı Dubai’ye atfedemiyoruz, Dubai’den çıkması dışında nedir onu Dubaili yapan?
Neden hâlâ Dubai çikolatası? İçindeki hiçbir parçayı Dubai’ye atfedemiyoruz, Dubai’den çıkması dışında nedir onu Dubaili yapan?

Birkaç aydır sosyal medya platformları bir çikolata barının videolarıyla dolup taşıyor. Tarifler paylaşılıyor, deneyimler aktarılıyor, sadece bir çikolata satın almak için girilen kuyrukların uzunluğu şaşkınlık yaratıyor. Bahsi geçen ürün, dünyaya yayıldığı ismiyle, Dubai çikolatası... Dubai’nin Fix Dessert Chocolatier isimli işletmesinden bir kadın girişimci olan İngiliz-Mısırlı expat Sarah Hamaouda’nın tasarımı. Esasen Hamaouda, ismi Can’t Get Knafeh of It (Ona doyamıyorum/Kadayıfına Doyamıyorum) olan ürününü ülke dışına göndermiyor.1 Ancak bir şekilde viral olan çikolata, çıktığı şehir Dubai’den isim alarak dünyaya Dubai çikolatası olarak yayılıyor.

Kimileri Dubai çikolatasının neden daha önce icat edilmediğini sorgularken kimileri onu orta üst sınıfın yakın zamanda solup gidecek, yerini bir başka modaya devredecek yaşam tarzı göstergelerinin bir yenisi olarak görüyor. Ancak Lindt gibi lüks çikolata markaların dahiliyeti2 ile Dubai çikolatası trendi yemek modalarına, moda akımlarının dünyanın neresinden çıkıp şekilleneceğine dair yeni yorumlar getirmemize de olanak tanıyor.

Dubai çikolatası nereden?

İçindeki harç bugün “cennet çamuru” olarak bildiğimiz tatlıya da benziyor, tasarımcısına göre ilhamı baklavadan3, kimilerine göre bu iç harç kadayıflı bir fıstık ezmesi. Dubai çikolatası bu hâliyle kökeni Orta Doğu/Levant kültürüne atfedilen malzeme ve lezzetlerin yeni bir kompozisyonu. Özellikle bize, Türkiye’ye, içindeki her şey çok tanıdık ama bu yeni tasarım onu deneme heyecanı uyandıracak kadar yabancı. Türkiye’de Antep ve Siirt olarak yeniden markalanan Şam fıstığı4, tahin, kadayıf gibi Orta Doğu tatları çikolata ile buluşuyor; kıtır ve yumuşak malzemeler bir araya geliyor ve bu melez tat sadece bir moda olmasının ötesine geçiyor. Dubai çikolatası Doğu ve Batı arasındaki geniş bir spektrumdan damakları etkiliyor.

Peki neden hâlâ Dubai çikolatası? İçindeki hiçbir parçayı Dubai’ye atfedemiyoruz, Dubai’den çıkması dışında nedir onu Dubaili yapan? Ya da soruyu şöyle soralım: Bir yiyeceği bir ülkeye, şehre, coğrafyaya ait kılan süreçler bir malzemenin topraktan bitip yeşermesi kadar doğal olmayabilir mi? Elimizdeki örnekler hem bölgesel hem de küresel çapta bir ülke ya da milletle özdeşleştirilen yemeklerin çok yeni icatlar olabileceğini gösteriyor. Örneğin Mısır’ın ulusal yemeği olduğu iddia edilen ünlü sokak lezzeti kosharinin içindeki malzemeler göçebe olsa da zamanla Mısırlılaşan bir yemektir.

Claudia Roden.
Claudia Roden.

Kahire’de doğup büyüyen ödüllü bir yemek kitabı yazarı ve yemek tarihçisi olan Claudia Roden “1952’de Paris’te okula gitmeden önce Mısır’da hiç koshari yememiştim veya bilmiyordum.” diyor. “Neredeyse altmış yıl önce ilk kitabım için araştırma yaparken kimse tariften bahsetmedi. Benim gibi ellili yıllarda Mısır’ı terk eden diğer insanlar da bunu hatırlamadıklarını söylediler. Elbette, hiç gitmediğim Kahire’nin bir mahallesinde satılmış olabilir.”5 Dahası çayın, 1940’larda devlet politikaları, tarım ve fabrika yatırımları ile Türkleşmeye başladığını biliyoruz. Araplar muhtemelen, bugün tüm dünyada Turkish delight olarak bilinen lokumlara bakıp kendi lokumlarını Arap olarak görmeye devam ediyordur. Hatta sadece gıdalar değil bir ulusa atfedilen bazı materyal ve malzemeler bile çok yeni icatlar olabiliyor. Örneğin İtalyan mokapotu, İtalyanların 1930’larda izlediği otarşi politikalarının bir sonucu. O tarihte ülkede ucuza temin edilebilen alüminyum, kahve yapılacak bir aracın bu malzemeden üretilmesine neden olmuştur.6 Yani bir ülkeye ya da ulusa atfedilen yiyeceğin tarihi bazen anneannenizden daha genç olabilir ve o yiyeceğin yerli ve millileşme süreci ardında birçok ekonomik ve güç ilişkisini gizler.

Dubai çikolatasının da besin değeri, malzemenin bolluğu ve görünüşü itibarıyla lüksü ve zenginliği zaten neden Dubai’de üretildiğini açıklıyor. Üzerine, eğer serpiştirildiyse, serpiştirilen altın tozu işin rengini biraz daha değiştiriyor. Tadı, besin değeri, aroması olmayan bir maddenin çikolata üstüne eklenmesi, “(paranı) yiyemeyeceğin kadar” zengin olduğunu sahneleyebildiğin bir gösteriş ve şatafat şovuna dönüşüyor. Karşımızda arzu nesnesi hâline gelen bir çikolata ve uzun bir süredir adım adım turizme ve eğlence sektörüne açılan, girişimcilik ve yatırım yönüyle pazarlanan bir şehir var...

Dubai, Dubaileşmek ve tüketim...

Dubai Bling.
Dubai Bling.

Bugün Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez’deki Arap ülkelerinin küresel influencerlar ve sosyal medya ünlüleri için bir arzu nesnesi hâline gelişini izliyoruz. Büyük tekno müzik festivalleri, alışveriş fuarları ve lüks otelleri ile Dubai bunu uzun bir süredir yapıyor. Avrupa’da doğan nitelikli kahve kavurucuları, Dubai’de şube açmaya başlıyor ve Dubai bu şekilde hem gösterişin hem inceliğin, hem sıradan hazların hem de ince beğenilerin7 şehri hâline geliyor. Netflix gibi dijital platformlar Dubai Bling, Love is Blind Dubai gibi reality showlar çekerek Dubai’deki yaşamı gündelik kullanıcının seyir zevkine sunuyor, Dubai ile özdeşleşen medya ve iş dünyasından insanları dünyaya tanıtıyor ve şehri bir marka ve arzu nesnesi hâline getirmeye devam ediyor.

Ancak bunun ötesinde, akademik literatürde “Dubaileşmek” gibi bir terim ortaya çıkıyor. 1971 yılında kurulan bir ülkenin, çağdaş toplumsal yaşamı ve kent politikalarını açıklayacak bir güce sahip bir şekilde kavramsallaşmış olması şaşırtıcı olsa da vaki... olan bir kavrama dönüşmesi şaşırtıcı olsa da vaki... Akademik literatürde en sık kullanılan hâliyle Dubaization of the city (kentin Dubaileşmesi) kavramı,8 bir kentin gösteri ve imaj odağında tasarlanmasını, tüketim ve eğlence aşırılıklarıyla yapay bir cennete dönüştürülmesini ifade ediyor. Kentsel mekânların bir gösteri saikiyle şekillendiği, imajın önemsendiği, yerelin kimliğinin gittikçe manasını kaybettiği bir atmosferi tarif ediyor Dubaileşme bize.

Türkiye’de Dubai çikolatası ve Dubaileşme

Karşımızda arzu nesnesi hâline gelen bir çikolata ve uzun bir süredir adım adım turizme ve eğlence sektörüne açılan, girişimcilik ve yatırım yönüyle pazarlanan bir şehir var...
Karşımızda arzu nesnesi hâline gelen bir çikolata ve uzun bir süredir adım adım turizme ve eğlence sektörüne açılan, girişimcilik ve yatırım yönüyle pazarlanan bir şehir var...

İstanbul bağlamına geldiğimizde ise bize bir zamanların çikolatalı lokmacılarını, belki Simit Sarayı’nda soylulaşan simiti, dönem dönem fısıltı gazetesi ile meşhurlaşan tatlılarını anımsatan Dubai çikolatası birçok popüler ürün gibi sevenleri ve sevmeyenleri olarak iki farklı kültürel sermaye tipini ortaya çıkarıyor. Ama Dubai çikolatası bıraktığı etki ile bir moda olmanın ötesinde incelenmeyi hak ediyor, hatta Dubai çikolatası Dubaileşen bir bireyden, toplumsal atmosferden ve kentten ayrı düşünülemez hâle geliyor.

Birey özelinde kendine yatırım ve bir proje olarak kendini tasarlama/baştan yaratma kültürü; hayatımızı şekillendirme gücünün bizde olduğunu söyleyen neoliberal ethos; yeni spiritüellikler; turistlerin bir kenti tüketmesi; küresel bir marka şehir olan Dubai’ye öykünen inşaat projeleri, gökdelenler, büyük alışveriş merkezleri; bir sahil kıyısının Galataport gibi projelerle ticarileştirilmesi; Üsküdar’da Kadıköy’de ya da Beyoğlu’nda bir sokağın bir alışveriş merkeziymişçesine sadece sıra sıra dizilen mağaza ve dükkânlardan müteşekkil hâle gelmesi; İstanbul’un kültürel mirasının tarihini silen restorasyon projeleri; eski mahalle yaşamına olanak vermeyen kentsel dönüşümler ve bu dinamiklerin seküler ya da dindar versiyonları ile kendi mahallelerinde hayat bulması... Hepsi Dubaileşme ile ifade edilen neoliberal kentleşme ya da neoliberal bireyle açıklanabilecek ve Dubai çikolatasında sembolleşebilen dinamikler

Dubai çikolatasının mucidi, Dubai’de yaşayan bir expat olarak bu çikolatanın “dünyanın dört bir yanından insanların bağ kurabileceği... dünyanın neresinden olursanız olun, bir kişinin özel anılarını çağrıştırabilecek bir şey” olduğunu söylüyormuş. Ancak tam tersinden de düşünebiliriz: Kendini var olagelen malzemeler ile yeniden yaratmış olan, zıtlıkları içinde kaynaştıran, köksüzlüğü ve hafızasızlığı ile belirli bir yerle bağı olmayan ancak bu yüzden de herkesin kendine has bir mana yükleyebildiği, bağ kurabildiği bir çikolata... Bu çikolata, çok canlı tasarlansa da bir hayatı olmayan yeni tasarlanmış bir expat kentine, toplumsal gruplar arasında uçurum derecesinde farklılıkların bulunduğu Dubai’ye, ona öykünen birçok metropol kentine ve o kentlerin toplumsal yaşamına oldukça benziyor. Bu açıdan Dubai çikolatası, mantar gibi bitiveren ve neden çıktığını anlamadığımız bir trend değil hayatımızın geri kalanıyla istikrarlı bir tüketim nesnesi.

1. Weiss, Sabrina. 2024. “A ‘Dubai Chocolate Bar’ Is Going Viral on TikTok — How the Green Filling Is Made and Where to Find It in the U.S.” People, Ağustos 23 (Erişim tarihi: 27 Kasım 2024). https://people.com/all-about-tiktok- viral-dubai-chocolate- bar-how-green-filling-made- 8699887

2. Nielmann, David. 2024. “Swiss chocolatier serves up Middle Eastern flavors as ‘Dubai chocolate’ craze hits Europe.” AP News, Kasım 14 (Erişim tarihi: 27 Kasım 2024). https://apnews.com/article/dubai- chocolate-aachen-lindt-fix-germany- swiss-9cf7d567c6f538d- 9629fa5b3617b0cb1

3. Keskin Yasemin, Betül. 2024. “Dubai Çikolatasının Ardında Gizlenen Baklava! 100 Tane Bile Satamazken 56 Milyona Ulaştı.” Milliyet, Kasım 6 (Erişim tarihi: 27 Kasım 2024). https:// www.milliyet.com.tr/pembenar/ dubai-cikolatasinin-ardinda-gizlenen- baklava-100-tane-bile-satamazken- 56-milyona-ulasti-7222491

4. Dolbee, Samuel and Gratien, Chris. 2021. “Adana Kebabs and Antep Pistachios: Place, Displacement, and Cuisine of the Turkish South” In Making Levantine Cuisine: Modern Foodways of the Eastern Mediterranean edited by Anny Gaul, Graham Auman Pitts and Vicki Valosik, 47-68. New York, USA: University of Texas Press. https://doi. org/10.7560/324578-005

5. Robertson, E. Amy. 2017. “Egypt’s Beloved Koshary Is A Modern Mystery In An Ancient Cuisine.” National Public Radio (NPR), Şubat 22 (Erişim tarihi: 27 Kasım 2024). https://www.npr.org/sections/ thesalt/2017/02/22/512920687/ egypts-beloved-koshary-is-a-modern- mystery-in-an-ancient-cuisine

6. Garvin, Diana. 2022. Feeding Fascism: The Politics of Women’s Food Work. University of Toronto Press. http://www.jstor.org/stable/10.3138/j. ctv264f9fr.

7. Arun, Özgür. 2013. Rafine Beğeniler ya da Sıradan Hazlar? Türkiye’de Beğeninin, Ortamın ve Tüketimin Analizine İlişkin Bir Model. Kültür ve İletişim, 16 (2)(32), 45-72.

8. Baysal Uzunçarşılı, Cihan. 2016. “Kabataş Martı Projesi: İstanbul’un Dubaileştirilmesi ve Mimarın Etiği.” E-Skop, Kasım 29 (Erişim tarihi: 27 Kasım 2024). https://www.e-skop. com/skopbulten/kabatas-marti- projesi-istanbulun-dubailestirilmesi- ve-mimarin-etigi/3180

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım