Dönüşen Hayatlar : Saf

​Dönüşen Hayatlar : Saf
​Dönüşen Hayatlar : Saf

Ali Vatansever filmi Saf, gecekonduda yaşayan genç bir çiftin mahallede çıkan kentsel dönüşüm söylentileri üzerine hayatlarının nasıl değiştiğini konu ediniyor

 Ali Vatansever filmi Saf, festival jürisinden herhangi bir ödül almasa da bölümün dikkat çekici yapımlarından biri .
Ali Vatansever filmi Saf, festival jürisinden herhangi bir ödül almasa da bölümün dikkat çekici yapımlarından biri .

38. İstanbul Film Festivali 5-16 Nisan tarihleri arasında yapıldı. Festival kapsamında kırk beş ülkeden yüz yetmiş beş uzun metrajlı, on bir kısa film gösterildi. Bu yoğun programın içinde her zaman özel bir yere sahip olan Ulusal Yarışma bölümü, bu yıl da Türkiye’den yeni yapımların nabzını tutuyor.

Dokuz filmin yer aldığı yarışma ilk, ikinci veya üçüncü filmini yapan ve Türk sinemasının görece yeni kuşağını temsil eden, bununla birlikte olgun bir sinematografi ortaya koyan yönetmenlerin yapımlarına ağırlıklı olarak yer veriyor.

Filmlerin çoğu daha önce Berlin, Venedik, Toronto gibi önemli uluslararası festivallerin programlarında yer aldıktan sonra Türkiye’deki ilk gösterimlerini İstanbul Film Festivali kapsamında gerçekleştiriyor.

Yine seçkiyi tematik anlamda gözden geçirirsek bu yılın yarışma filmlerinde bireysel hikâyeler kadar toplumsal gerçekçi temaların da öne çıktığını görüyoruz. Bu iki yaklaşım tarzını başarıyla iç içe geçiren ve festivalden hemen sonra 19 Nisan itibariyle vizyon salonlarında seyredilebilen Ali Vatansever filmi Saf, festival jürisinden herhangi bir ödül almasa da bölümün dikkat çekici yapımlarından biri .

Saf, gecekonduda yaşayan genç bir çiftin mahallede çıkan kentsel dönüşüm söylentileri üzerine hayatlarının nasıl değiştiğini konu ediniyor.

Filmin başkarakterleri Kamil ve Remziye içten içe bir parçası olamayacaklarını hissetseler de Fikirtepe’de kurulacak yeni ve şaşaalı hayata dair vaatlerden etkileniyor ve tıpkı mahallenin diğer sakinleri gibi daha iyi bir gelecek hayalleri ile derin bir umutsuzluk arasında bocalıyorlar.

Çiftin hayatındaki belirsizlikler, iyiliksever ve naif bir adam olarak tanınan Kamil’in uzun süren işsizliği ile birleştiğinde karı kocanın ahlaki sınırları test edilmeye başlanıyor ve zor kararlar vermelerini gerektirecek bir süreç başlıyor.

 Saf, gecekonduda yaşayan genç bir çiftin mahallede çıkan kentsel dönüşüm söylentileri üzerine hayatlarının nasıl değiştiğini konu ediniyor.
Saf, gecekonduda yaşayan genç bir çiftin mahallede çıkan kentsel dönüşüm söylentileri üzerine hayatlarının nasıl değiştiğini konu ediniyor.

Üstüne bir de Remziye birlikte çalıştığı Romanyalı Ivona, Kamil ise potansiyel bir iş için mahallesine yerleşen Suriyeli göçmen Ammar ile rekabet etmek zorunda kalınca yüzleştikleri koşullar daha da çetin bir hâl alıyor.

Vatansever’in filmi temelde iki başkarakterin yaşadığı ikilemleri ele alırken, kentsel dönüşüm, soylulaştırma, sosyal adaletsizlik, işsizlik, göç gibi birbiri içine geçmiş toplumsal konuları da tartışmaya açıyor.

Filmin başarısı “dönüşümü” mekân ve içinde yaşayan insanları kuşatacak bir temaya dönüştürmesinde yatıyor. Ammar’ın Remziye’yle konuştuğu sahnede olduğu gibi, filmin bazı çıkarımları karakterlere söyletilerek yer yer fazla doğrudan bir üslup benimsense de bütündeki sinema duygusu seyirci ile film arasındaki ilişkinin kopmasını engelliyor.


Fikirtepe’nin virane ile lüks arasında, Araf’a benzer hâlini etkili bir biçimde yansıtan görsel işçilik ve şehrin, inşaatların, makinelerin gürültüsünün karakterlerin ruh hâlini yansıtacak şekilde kullanıldığı ses tasarımı bu noktada önem kazanıyor.

Tüm bu tercihler Saf’ı, İstanbul ve İstanbullular üzerine düşünen son dönemin nitelikli işleri Zerre (2012), Babamın Kanatları (2016), Son Çıkış (2017) filmleri ve Ekümenopolis (2011) belgeseliyle birlikte anılacak bir niteliğe taşıyor.

Mayıs Vizyonunda Öne Çıkanlar

Mülteci kampında doğup büyüyen küçük bir Filistinli kız, büyük dedesinin yitirdiği umudunu ona yeniden kazandırmak için çabalamaya başlar. Bu amaçla çaldığı tüm kapılarda farklı hikâyeler dinler ve kampta yaşayan üç kuşak akrabaları küçük Wardi’ye ailesinin tarihi hakkında bilmediklerini anlatır. Vizyon tarihi: 10 Mayıs 2019
Mülteci kampında doğup büyüyen küçük bir Filistinli kız, büyük dedesinin yitirdiği umudunu ona yeniden kazandırmak için çabalamaya başlar. Bu amaçla çaldığı tüm kapılarda farklı hikâyeler dinler ve kampta yaşayan üç kuşak akrabaları küçük Wardi’ye ailesinin tarihi hakkında bilmediklerini anlatır. Vizyon tarihi: 10 Mayıs 2019


Şehri terk ederek ormanda yaşayan Veysel’in münzevi hayatının sükûneti yaşadığı arazinin satılmasıyla bozulur. Veysel’i ziyarete gelen Hasan, ağabeyini şehre dönmeye ikna etmeye çalışır. Bu süreç yeni sorgulamalara ve kardeşler arasındaki yüzleşmeye neden olur. Yuva, Körfez ile tanıdığımız Emre Yeksan’ın ikinci filmi. Vizyon tarihi: 10 Mayıs 2019
Şehri terk ederek ormanda yaşayan Veysel’in münzevi hayatının sükûneti yaşadığı arazinin satılmasıyla bozulur. Veysel’i ziyarete gelen Hasan, ağabeyini şehre dönmeye ikna etmeye çalışır. Bu süreç yeni sorgulamalara ve kardeşler arasındaki yüzleşmeye neden olur. Yuva, Körfez ile tanıdığımız Emre Yeksan’ın ikinci filmi. Vizyon tarihi: 10 Mayıs 2019


Genç Irisz Leiter, eskiden ebeveynlerine ait olan şapka dükkanında çalışmayı arzular, ancak dükkanın yeni sahibi onu geri gönderir. Şehirden ayrılmayı reddeden Irisz, I. Dünya Savaşı’nın ortasındaki Budapeşte’de güçlü bir kadına dönüşecektir. Sunset, Saul’un Oğlu’nun yönetmeni László Nemes’in yeni filmi. Vizyon tarihi: 17 Mayıs 2019
Genç Irisz Leiter, eskiden ebeveynlerine ait olan şapka dükkanında çalışmayı arzular, ancak dükkanın yeni sahibi onu geri gönderir. Şehirden ayrılmayı reddeden Irisz, I. Dünya Savaşı’nın ortasındaki Budapeşte’de güçlü bir kadına dönüşecektir. Sunset, Saul’un Oğlu’nun yönetmeni László Nemes’in yeni filmi. Vizyon tarihi: 17 Mayıs 2019