Yemen'i tarumar eden savaşın bilançosu ve seyri
Ülkeyi darmadağın eden 6 yıldır süren iç savaşla dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline gelen Yemen'de 28 milyonluk nüfusun 24 milyonu insani yardıma muhtaç durumda. Yaklaşık yarım milyon kolera hastasının bulunduğu ülkede 112 bin civarı insan doğrudan çatışmalarda veya savaş sebebiyle baş gösteren insani krizler neticesinde hayatını kaybetti. İç savaşın sürdüğü ülkede hükümet güçleri, İran destekli Husilerin ele geçirdiği toprakların büyük kısımını geri almayı başarsa da başkent Sana, Hudeyde'nin büyük kısmı ve 3 liman hala Husilerin kontrolü altında bulunuyor. İlerleyen günlerde Husi hükümetinin uluslararası alanda sınırlı olarak tanınacağı değerlendiriliyor.
Yemen, ülkede patlak veren iç savaşla dünyadaki en yoksul ülkelerden biri haline gelirken, yaşanan gelişmelerin dengeleri etkilemesi sebebiyle savaşın nereye evrileceği üzerine farklı ihtimaller baş gösterdi.
Arap Koalisyonu'nun 25 Mart 2015'teki müdahalesinin Yemen'deki iç çatışmaya haftalar ya da aylar içinde son vereceği ve ülkeyi savaşın getirdiği krizlerden kurtaracağı umut edilmişti.
Ancak çatışmalar şiddetlenerek devam etti. Savaşın 6'ncı yılında Yemen'in çehresi tamamen değişti. Yemen, bu yıpratıcı iç savaşla dünyanın en fakir ülkelerinde birisi haline geldi.
Koalisyon'un Yemen'e müdahalesi, siyasi krizin çözümündeki uluslararası karmaşaya yeni bir etken olarak insani krizin de ortaya çıkmasına yol açtı.
Yemen'deki kriz mevcut dönemin en kötüsü
Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, Yemen'de yaklaşık yarım milyon kolera hastası bulunuyor. Üstelik Yemen'e yönelik abluka devam ediyor ve uluslararası kurumlar salgının yayılmasını önleyecek, can kaybını azaltacak önlemleri salgın bölgelerine ulaşmakta zorluklar yaşıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlarında, Koalisyon güçlerinin uluslararası yasaklı misket bombaları ve özellikle çocuklar için adeta ölümcül bir tuzak olan küçük bombalar kullandığını belgeledi.
Uluslararası örgütler, Birleşmiş Milletler'in (BM) Yemen'deki krizi mevcut dönemin en kötüsü olarak nitelendirmesinin ardından, Yemen'deki savaşı ve sonucunda ortaya çıkan insani krizi, bu yılki öncelikleri arasına aldı.
28 milyonluk nüfusun 24 milyonu insani yardıma muhtaç
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu'nun (UNICEF) raporlarına göre, yaklaşık 28 milyonluk Yemen nüfusunun yaklaşık 24 milyonu insani yardıma muhtaç durumda.
Ülkede 112 bin civarı insan doğrudan çatışmalarda veya savaş sebebiyle baş gösteren insani krizler neticesinde hayatını kaybetti.
Yemen'de henüz görülmese de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlaması, hizmet ve sağlık sektörlerinin yetersiz altyapısı nedeniyle kontrolden çıkmasından endişe ediliyor.
Yemen'in olası virüs salgını ile başa çıkabilecek malzemelerden yoksun olması sebebiyle BM Genel Sekreteri António Guterres, BM liderliğindeki ara bulucu tarafların savaşı sona erdirmesi ve salgının önlenmesine katkı sunabilmesi için 25 Mart'ta koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu.
Husiler ilerleyişini sürdürüyor
Ancak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi güçleri ile Suudi Arabistan'ın desteklediği hükümet güçleri arasındaki çeşitli anlaşmazlıklar, Suud liderliğindeki Arap koalisyon güçleri ve BAE ortaklığının askeri performansında düşüşe ve geri alınan toprakların bir kısmının kaybedilmesine sebep oldu.
Husiler, 2015 yılının sonunda hükümet güçlerinin eline geçen Suudi Arabistan sınırındaki Cevf vilayetinin merkezi Hazm'ı ve başkentin eteklerindeki stratejik öneme sahip Nehm'in önemli bölgelerini el geçirdikten sonra ilerlemeyi sürdürüyor.
Husilerin askeri sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri'ye göre, Arap Koalisyonu savaşın başladığı 2015 yılından bu yana Husilerin kontrolündeki bölgelere 257 binden fazla hava saldırısı gerçekleştirdi.
Husiler Marib'i ele geçirirse koalisyon ağır tavizler verebilir
Husilerin son 2 yıl içinde İran'dan nispeten gelişmiş füze savunma sistemleri aldığı belirtiliyor.
Bu sistemlerin, Arap Koalisyonu'nun hava saldırılarına karşı, askeri mevzilerin ve Suud'un askeri ve ekonomik altyapısını hedef almada etkili olduğu, Suudi Arabistan'ın içine attığı 1000'den fazla füze ile kanıtlandı.
Cevf vilayetinin ardından Marib'in de Husilerin eline geçmesi durumunda kara savaşını sona erdirebileceğini, Arap Koalisyonu'nu Husilerle doğrudan müzakereye zorlayabileceğini ve koalisyonun son 5 yıldır veremediği ağır tavizleri verebileceği ifade ediliyor.
Öte yandan Marib, coğrafi konumu, özellikle petrol olmak üzere doğal kaynaklar açısından Yemen'in en önemli vilayeti konumunda.
Husiler uluslararası alanda sınırlı da olsa tanınabilir
Suudi Arabistan'ın çabalarıyla imzalanan Riyad Anlaşmasının uygulanmasındaki başarısızlıklar sonrası Husi karşıtı cephedeki çatlakların, yerel ve bölgesel güçler arasındaki güvensizliğin, her iki tarafın (BAE-Suud) kendi çıkarlarını Yemen'in çıkarları üzerinde görmesinin gölgesinde daha da derinleşmesi bekleniyor.
Arap Koalisyonu'nun uluslararası toplumu savaşın gerekliliği konusunda ikna edememesi ve BM'in, ABD'nin ve diğer ülkelerin öncelik verdiği insani krize son vermemesi sebebiyle Husi hükümetinin uluslararası alanda sınırlı olarak tanınacağı değerlendiriliyor.