Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. İshtiaq Hossain ile, Malezya’da yaşanan son gelişmeler, seçimler ve İslâm dünyasının genel gidişatı üzerine...
***
Röportaj: Neslihan Yakut
***
1. 14. genel seçim sonuçları dünyaya bir örnek teşkil ediyor. Malezya'da demokrasinin hangi yöne evrildiğini düşünüyorsunuz? 14. genel seçimlerini genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Popüler şekliyle GE-14 olarak bilinen, ve 9 Mayıs 2018'de Malezya'da yapılan 14.Genel seçimlerin sonuçlarını Malezya'da ki siyasal sistemi derinden sarsan bir depreme benzetebiliriz... 14. genel seçimler bağımsızlıktan bu yana ülkeyi yönetmekte olan 61 yıllık Milli Cephe (BN) yönetimini sona erdirdi. Sonuçlar, henüz gelişmekte olan dünya ülkelerine şiddetten uzak ve barışçıl bir şekilde nasıl hükümet değişikliğine gidebileceğini gösterdi.
Kamu servet fonu olarak bilinen, "1 Malezya Gelişim Kamu Şirketi’’ (1MDB), Necip Rezzak hükümeti tarafından yatırım fonu olarak kurulmuştu. Yapılan yatırımların birçoğunun içinde, Kuala Lumpur şehrinin kalbinde yer alan devasa bir ulaşım, alışveriş, iş ve konut kompleksi ağı olan ‘’Tun Razak Borsası'’nın (TRX) kurulmuş olması ayrıca dikkat çekicidir.
(Tun Rezzak Borsası, önceden Kuala Lumpur Uluslararası Finans Bölgesi olarak biliniyordu, KLIFD). Maalesef büyük rakamların atfedildiği yolsuzluk, hükümetin yatırım kolunu fazlasıyla sarsmış durumda. Yatırım fonundan milyonlarca dolar kayboldu gitti. Ardından, 1MDB Fonu'nunu kötüye kullandıkları iddiasıyla eski Başbakan Necib Rezzak ve karısı Rosmah Mansor hakkında çok ciddi suçlamalar yapıldı.
5. Singapur, Endonezya ve Tayland gibi ülkelerdeki birçok aktivist, Necib davasını kendi ülkelerindeki yolsuzlukla mücadele için bir ölçüt olarak görüyor. Necip Rezzak’ın yolsuzluk davası Malezya ve bölge için ne anlama geliyor?
Malezya’nın bölgedeki komşularının her birinin yolsuzluk davalarıyla başa çıkmak için kendi mekanizmaları var. Endonezya, Suharto rejiminin 1990'ların sonunda çöküşünü müteakiben siyasi yolsuzlukla başa çıkmak için mekanizmalar kurmak zorunda kalırken, Singapur, dünyanın yolsuzluk yapmayan ve rüşvet almayan en iyi ülkelerinden birisi olarak değerlendiriliyor. Ancak, Malezya’da gerçekleşen seçimler sonrası, 61 yıllık Milli Cephe'nin yenilgisi Güneydoğu Asya’da uzun süredir iktidarda olan siyasi rejimlere bir uyarı niteliğindeydi. Buradan çıkarılması gereken ders çok açık: Hiçbir rejim yenilmez değildir.
6. Mahathir Muhammed, Enver İbrahim'e iktidarı teslim etmeden önce, yolsuzlukla suçlanan Eski başbakan Necip’i hapse atma sözü verdi? Bunu yapamama halinde bu durumun Umut İttifakı’nın imajına bu zarar verme olasılığı nedir?
Eski başbakan Necip Rezzak'ın adli duruşması halen devam ediyor. Açıkcası, Umut İttifakı hükümetinin (PH) Necib'in yargılanma sürecini hızlandırmayı hedeflediğini hiç sanmıyorum. Çünkü, Umut İttifakın hükumetinin (PH), Necib'in adil yargılanmadığı izlenimini vermesi pekte olası bir tablo değil. Bu süreç bu sebeple uzayabilir. İktidarın Enver İbrahim'e devredildikten sonra davanın devam etmesi halinde, (hapisle sonuçlanıp sonuçlanmama durumunun) Umut İttifakı’nın imajı açısından çokta önemli olacağını sanmıyorum.
7. Neden birçok kişi Dr. Mahathir Muhammad’i başarılarının yanısıra bazı siyasi hatalarına rağmen yürekten savunuyor? Mahatirçilik diye bir kavram var Malezya'da. 14.Genel seçimler sonrası bu kavram nasıl bir tanım kazandı? Mahathir Malezya'da neden bu kadar takdir görüyor?
Bana göre Mahathir Muhammed, vizyon sahibi bir ulus kurucudur. İnsanlar onun politikalarına ve politik taktiklerinin çoğuna katılmayabilir ancak insanların çoğu Mahathir’in ve ekonomik olarak gelişmiş ve küresel sistemin bir parçası olan ülkesi Malezya için net bir vizyona sahip olduğu konusunda hemfikirdir.
Mahathir, aileye ve ataya saygı olarak bilinen Asya değerlerinin Malezya’nın başarısının anahtarı olduğuna inanıyor. (Asya değerleri, Güneydoğu ve Doğu Asya ülkeleri için toplumun, kültürün ve tarihin ortak unsurlarını tanımlayan 1990'ların politik bir ideolojisiydi.) Kimse Mahathir’in milletine olan bağlılığını sorgulayamaz. Malezya'da çok takdir görmesinin sebebi budur.
8. Milli Cephe “Malay Gündemi” nin savunucusu olarak yorumlanıyordu. Malezya'nın hemen hemen her alanında Bumiputera sınıfı için belli kotalar var. ( yani Malezya'da birinci sınıf vatandaş anlamına gelen ayrıcalıklı sınıf, vergi ödemez, Üniversite'ye sınavsız girerler, sadece Malay'lar arasından çıkarlar.) Milli Cephe'den farklı olarak, GE-14 ve Umut İttifakı ırksal siyasetin sona ermesini sağlayabilir mi?
Malay Özel Hakları, Malezya siyasal sisteminin ayrılmaz bir parçası ve öğesidir. Özel haklar popülasyonun çoğunluğunu - yani Malayları - toplumun geri kalanıyla eşit düzeye ve aynı seviyeye getirmek için tanıtıldı ve uygulamaya kondu.
Kuşkusuz, herhangi bir ülkede, halkın çoğunluğu toplumun geri kalanın eline bırakılamaz. Benim anlayışıma göre ''Malay Özel Hakları'' na bu açıdan bakılmalıdır. Bu yeniden revize edilebilir mi? İşte bu sorulması gereken muhteşem bir sorudur. Bu aynı zamanda, Malezya'da hem Malaylar hem de Malay olmayanlar için oldukça dokunaklı, hassas bir konudur. Bu konuyla başa çıkmak için, Malezya’daki politikacıların siyasi ferasetine ve zekâsına ihtiyaç vardır.
9. Umut İttifakı, Pakatan Harapan, Malezya'da İslam ve Demokrasiyi farklı etnik kökenleri yabancılaştırmadan nasıl bağdaştırabilir ve uzlaştırabilir?
Malezya'da politikacılar İslam'ı her zaman bir ulus-inşa aracı olarak kullandılar. Umut İttifakı da bu kuralın bir istisnası değildir. (1971 yılında kurulan Malezya Müslüman Gençlik Hareketi) ABIM'in eski lideri Enver İbrahim, İslami meselelerde çok iyi bir tecrübeye sahiptir. Hem Mahathir hem de Anwar, İslam'la demokrasi arasında ciddi bir çelişki olmadığına fazlasıyla inanıyor.
10. Malezya gündemi yolsuzluk soruşturmalarına bu kadar kilitlenmişken Pakatan Harapan'ın Malezya'yı Asya kaplanlarından birine dönüştürebilmesi mümkün mü?
Umut İttifakı'nın kurumsal reformları başarılı bir şekilde hayata geçirmesi şartıyla Malezya dünyada hak ettiği pozisyonunu tekrar geri alabilir. Malezya hükümetinin ''Doğu Yakası Demiryolu Hattı'' (ECRL,) konusunu yeniden müzakere etmiş olması ve Malezya'daki diğer Çin projeleri, Umut İttifakının ''Doğrudan Yabancı Yatırım'' ı davet etme politikasına devam etme konusundaki kararlılığını gösteriyor.
11. Necip döneminde, Pekin’in yörüngesine giren bir Malezya’ya şahit olduk. Mahathir’in gelişiyle birlikte, Japonya’ya yeniden bir dönüş ve Çin'den bir sapma görüyoruz. Malezya'nın Japonya ve Çin ile olan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mahathir’in ''Doğu'ya Bak Politikası''nın uluslararası yorumcuların dikkatini fazlasıyla çektiği çok iyi biliniyor. Bu gelişmeyi, Kuala Lumpur’un, Çin, ABD, AB ve ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) deki ülkelerle olan eski ilişkilerinden tamamen kopmak ve uzaklaşmak yerine dış ilişkilerini bir çeşitlendirme girişimi olarak görmek istiyorum.
Çin, Malezya'daki en büyük yabancı yatırımcı olmaya devam ediyor. Çin ve Malezya, Doğu Yakası Demiryolu Hattı olan ECRL projesini yeniden müzakere ettiler. Mahathir, Pekin'in Tek Kuşak ve Tek Yol, (OBOR) Girişimini güçlü bir şekilde desteklemektedir. Bunu yaparken, aynı zamanda, Malezya, ABD, Japonya ve AB gibi geleneksel ticaret ortaklarıyla da ticaretini genişletiyor.
12. Malezya'nın hem bölgede hem de dünyada şu anki dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin Malezya’daki imajı nasıl? Üçüncü Dünya aktivizmi ile tanınan Malezya hala her iki konuda da lider ülke midir?
Orta bir güç olarak Malezya, uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için uluslararası hukuka ve güç kullanılmaması ilkesine büyük saygı duymaktadır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin faaliyetlerini de yakından destekliyor. 1957’de bağımsızlığın alınmasından bu yana, Malezya yakın komşuları olan Güneydoğu Asya'ya özel bir önem veriyor.Malezya, açılımı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği olan ASEAN'ın kurucu üyesidir ve organizasyonun kurulmasında çok aktif ve önemli bir rol oynamıştır. İktidarın el değiştirmesinden hemen sonra, Umut İttifakı'nın Malezya'nın özel ilişkiler sürdürdüğü Suudi Arabistan ile olan ilişkisinin, devletin Putrajaya'da Suudiler tarafından finanse edilen bir Terörizm Merkezi kurma planını rafa kaldırması ile kötüleşmeye başladığı fark ediliyor. Malezya’nın Orta Doğu’daki diğer ülkelerle olan ilişkileri ise genellikle iyidir. Türkiye’ye gelince, Türkiye’nin Malezya'daki imajı, özellikle de Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyib Erdoğan’ın imajı mükemmel. Türkiye, Malezyalı turistler ve öğrenciler için de popüler bir destinasyon merkezi haline geldi. Malezya üniversiteleri de Türk öğrencileri çok hoş karşılamaktadır. Filistin gelince, Malezya'nın Filistin halkının davasına verdiği güçlü destek ile Filistin, Malezya dış politikasının temel taşı olmaya devam ediyor.
Ishtiaq Hossain kimdir?
Ishtiaq Hossain, Siyaset Bilimi disiplininde genel dersler vermekte olduğu Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'nde (IIUM) Siyaset Bilimi Doçent'i olarak görev yapmaktadır. Daha önce Singapur Ulusal Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı.
Bunun yanısıra, Yeni Zelanda Hamilton, Waikato Üniversitesi Siyaset Bölümü'nde ve ABD, Washington DC, George Washington Üniversitesi, Elliot Uluslararası İlişkiler Okulu'nda Misafir Profesör olarak görevlerde bulundu.
Hossain, ayrıca Asya Anketi, Yuvarlak Masa, Asya Siyaset Bilimi Dergisi, Üçüncü Dünya Çalışmaları Dergisi, Asya Sosyal Bilimler Dergisi, Asya Meseleleri: Bir Amerikan incelemesi, Asya Arası Kültürel Çalışmalar, Fikri Söylem vb. gibi Uluslararası dergilerde altmıştan fazla incelenmiş makalenin ve bir dizi kitabın yazarıdır.
Dr. İshtiaq, şu anda Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'nin en önemli dergisi olan "Entelektüel Söylem"in editörlüğünü yürütmektedir.
En son yayını ise: Çin'in Tek Kuşak ve Tek Yol Girişimi ve Müslüman Dünyası”, Sosyal, Politik ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Vol. 44, No. 1 ve 2, (İlkbahar ve Yaz, 2019), sayfa 3-38.