Trump, İsrail'in emellerini bir bir hayata geçiriyor
ABD Başkanı Trump, iktidara geldiği 20 Ocak 2017'den bu yana aldığı skandal kararlarla İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözüm umutlarını ortadan kaldırdı. Kudüs'ün tamamını "İsrail’in başkenti" olarak tanıyan Trump yönetimi, şimdi de işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini artık yasa dışı olarak görmediklerini duyurdu. İran ile 2015'te varılan nükleer anlaşmadan da çekilen Trump yönetimi, yaptırımlarla Tahran üzerindeki baskıyı artırdı.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da başkanlık koltuğuna oturduğu tarihten bu yana aldığı tartışmalı kararlar nedeniyle Filistin-İsrail meselesinde gittikçe azalan iki devletli çözüm olasılığını daha da zor hale getirirken, Tel Aviv'i memnun edecek kararlar almaya devam ediyor.
Önceki seçim kampanyasını İsrail taraftarlığı üzerine kurarak ülkedeki Yahudi lobilerinin desteğini almayı başaran Trump, başkan seçildikten sonra uzun süredir devam edegelen sorunlarda İsrail lehine kararlar aldı.
Başkan Trump, Yahudi asıllı damadı ve danışmanı Jared Kushner'in etkisiyle İsrail'in tüm isteklerini bölgedeki dengeleri gözetmeksizin gözü kapalı kabul ederek hayata geçirdi.
Başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden 3 yıldan az bir süre geçmesine rağmen Trump, uluslararası hukuku yok sayarak Tel Aviv'in çıkarlarına uygun kararları uygulamaya koydu.
Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdı
Trump, Filistin-İsrail meselesinde kendisine yön veren kişilerin çoğunu Yahudi asıllı ve İsrail yanlılarından seçti.
Bunların başında İsrail'e Büyükelçi olarak atadığı David Friedman, danışmanı Kushner ve eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt geliyor.
Tahran yönetiminin petrol ihracatını hedef alan yaptırımları uygulamaya koyan ABD, geçen nisan ayında da İran Devrim Muhafızları Ordusunu "yabancı terör örgütleri" listesine aldı.
ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı
Trump yönetimi, 6 Aralık 2017'deki karardan aylar sonra 14 Mayıs 2018'de tam da İsrail'in bağımsızlığını ilan ettiği günün yıl dönümünde Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğini düzenlenen bir törenle Kudüs'e taşıdı.
Trump'ın kızı ve danışmanı Ivanka Trump ile damadı Kushner'in de katıldığı törenle ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliği Kudüs'e taşınırken, aynı saatlerde İsrail askerleri abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında kararı protesto eden 60 Filistinliyi şehit etti.
Filistin'e mali baskı
Trump yönetimi, İsrail'in isteklerini tek tek yerine getirirken Filistin'e de âdeta mali şantaj uygulamaya başladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 31 Ağustos 2018'de, Washington'un Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) yaptığı mali yardımları tamamen durdurma kararı aldığını açıkladı.
Trump da 6 Eylül 2018'de yaptığı açıklamada, ABD'nin ara buluculuğunda İsrail ile yapılması öngörülen barış görüşmelerine katılmayı kabul edinceye kadar Filistin'e mali yardımda bulunmayacaklarını dile getirdi.
ABD yönetimi, Trump'ın bu açıklamasından iki gün sonra, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistinlilere hizmet veren hastanelere yapacağı 20 milyon dolardan fazla yardımı da kesme kararı aldı.
Trump'ın, Filistin-İsrail meselesine çözüm bulmak iddiasıyla hazırlanan ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırılan plana karşı çıkan Filistin yönetimine diz çöktürmek için mali yardımları koz olarak kullandığı yorumu yapılıyor. Filistin yönetimi söz konusu planın tümüyle İsrail lehine olduğunu belirtiyor.
FKÖ'nün Washington ofisini kapattı
ABD Başkanı Trump, İsrail'in "talep listesini" çok kısa aralıklarla bir bir yerine getirirken, Filistin yönetimini baskıyla "Yüzyılın Anlaşması" planını görüşmeye ikna etmeye çalışıyor.
Trump'ın "nihai anlaşma" olarak nitelendirdiği "Yüzyılın Anlaşması" planının açıklanma tarihi, İsrail'de bir yıla yakın süredir devam eden hükümet krizi nedeniyle sürekli erteleniyor.
Her ne kadar planın detayları açıklanmasa da basına sızan bilgiler ışığında "Yüzyılın Anlaşması" planının Filistin-İsrail meselesine çözümden çok İsrail'in Filistin toprakları üzerindeki işgalini pekiştireceği ifade ediliyor.
Baskılara rağmen Filistin yönetiminin "Yüzyılın Anlaşması" planına karşı durmaya devam etmesi Trump yönetimini daha da kızdırdı.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri, Filistin-İsrail meselesinde çözümün önündeki en büyük iki engel olarak gösteriliyor.
İsrail Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri ilhak edebilir
Uzmanlar, Trump'ın kararının İsrail'in Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini ilhak etme planının önünü açabileceği uyarısında bulunuyor.
Pompeo'nun açıklamasından kısa süre önce eski İsrail Adalet Bakanı Yeni Sağ Partisi lideri Ayelet Şaked, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin İsrail'e ilhak edilmesi çağrısı yaptı.
Başbakan Netanyahu da 17 Eylül'deki İsrail seçimleri öncesinde Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin İsrail'e ilhakı vaadinde bulunmuştu.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde 400 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.