Tespit edilen ‘en eski’ el yazması Kur’an-ı Kerim'lerden biri
BirminghamÜniversite Kütüphanesi’nde bulunan el yazması Kur’an-ı Kerim folyolarının, Temmuz 2015’te yapılan radyokarbon tarihlendirmetesti sonucunda en az 1370 yaşında olduğu tespit edildi. Böylecefragmanlar, tespit edilen en eski Kur’anelyazmalarından biri oldu.Kur’an-ıKerim’in bulunan bu fragmanları, neredeyse bir asırdır farkedilmeden aynı kütüphanede Orta Doğu kitapları ve dokümanlarıkoleksiyonunda başka bir eserin içinde yer alıyordu.
Kaynak: BBC
Bugüne dek bulunan en eski Kur'an-ı Kerim bölümlerinden biri, İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi'nde 2015 senesinde ortaya çıktı. Karbon testi, iki parşömendeki el yazmasının 1370 yıl öncesine ait olduğunu gösteriyor.
Alba Fedeli adındaki doktora araştırmacısı, Birmingham Kütüphanesi’nde bulunan eski bir Kur’an-ı Kerim’i incelerken radyokarbon tarihlendirme yöntemi uygulamaya karar verdi. Oxford Üniversitesi Radyokarbon Hızlandırıcısı Birimi tarafından yürütülen testlerin sonucu, koyun ya da keçi derisi üzerine yazılan fragmanların Kur’an-ı Kerim’in kurtarılan en eski parçalarından biri olduğunu gösteriyor. Bu testler, %95'ten fazla bir olasılıkla parşömenin 568 ile 645 yılları arasında yazıldığını destekliyor.
Birmingham Üniversitesi özel koleksiyonlar bölümü başkanı Susan Worrall, araştırmacıların, bulunan bölümlerin bu denli eski olabileceğini "hayal bile edemediklerini" söylüyor.
Bulunan parşömenin “bizi İslamiyetin kuruluşundan sonraki birkaç yıla götürdüğünü” aktaran Birmingham Üniversitesi Hıristiyanlık ve İslam Bölümü Profesörü David Thomas, folyoların tarihlendirilmesinden hareketle,
yazan kişinin Hz. Muhammed’in zamanında hayatta olmasının oldukça muhtemel olduğunu
söylüyor.
Araştırmacılar, Kur’an-ı Kerim folyosunun ilk sayfasında, 18’inci surenin (Kehf) 17-31’inci ayetlerinin, diğer sayfasında ise 19’uncu surenin (Meryem) 91-98’inci ayetlerinin ve 20’nci surenin (Tâhâ) ilk 13 ayetinin yer aldığını belirtiyor.
İlk elden tanık
Prof. Thomas, Kur’an-ı Kerim'in bazı pasajlarının önceleri parşömen, taş, palmiye yaprakları ve develerin kürek kemiklerine yazıldığını ve kitap formunda derlenen son şeklinin yaklaşık 650 yılında tamamlandığını söylüyor.
- "Kur'an-ı Kerim'in bu parşömen üzerinde yazılı olan kısımları, Hz. Muhammed'in ölümünden sonraki yirmi yıldan daha kısa bir zamana tarihlenebilir. Bu kısımların, Kur'an'ın bugün okunan biçimine çok yakın biçimde olması, Kur’an metninin çok az değişikliğe uğradığını ya da hiç değişmediğini ve ortaya çıktığı döneme çok yakın bir tarihe tarihlendirilebileceği görüşünü destekliyor.”
Radyokarbon tarihleme yöntemi, ölçülecek nesnenin yaşını belirlemede bir dizi olası zaman aralığı sunmaktadır. Kamusal ve özel koleksiyonlarda aynı yaş periyotlarında olup örtüşen başka el yazmalarına rastlanılabilir. Dolayısıyla bu, içlerinden herhangi birinin kesinlikle en eskisi olduğunu söylemeyi imkansız kılmaktadır. Ancak Birmingham keşfinin olası en son tarihi olan 645 yılı, onu bulunan en eski Kur’an-ı Kerim yazmalarından biri haline getirmektedir.
Sağ kalan el yazması
British Library el yazmaları küratörü Dr. Muhammad Isa Waley, “Çok güzel ve şaşırtıcı bir şekilde okunaklı durumdakiHicazî stilleyazılan bu iki varak,ilk üç halife döneminden kalmış olmalıdır." diyor. İlk üç halife, 632 ile 656 yılları arasında Müslüman toplumunun liderleriydi. Üçüncü halife Osman bin Affan döneminde ise, nüsha halindeki baskıların kopyaları mushaf haline getirilip dağıtılmıştı.
Müslüman toplum, onlarca yıl hayvan derileri stoklayacak kadar varlıklı değildi ve tam bir Mushaf veya Kur'an-ı Kerim nüshası üretmek için bunların çoğuna ihtiyaç vardı.
Dr. Waley, Birmingham’da bulunan el yazmasının o döneme veya daha erken bir döneme ait bir kopyadan geriye kalan değerli bir el yazması olduğunu iddia ediyor. Her halükarda, “içeriğin saf güzelliği ve şaşırtıcı derecedeki net Hicazî yazıyla birlikte bu buluşun Müslüman kalplerini sevindirecek bir haber” olduğunu vurguluyor.
El yazması Kur’an-ı Kerim folyoları, Mısır’da doğan Keldani rahip Alphonse Mingana tarafından 1920’lerde toplanan ve 3000’den fazla Orta Doğu’yla ilgili dokümanın bulunduğu Mingana Koleksiyonu’nda yer almaktadır. Mingana koleksiyon toplama amacıyla Orta Doğu’ya yaptığı gezilerini, çikolata yapımı hanedanlarından Edward Cadbury sponsorluğunda gerçekleştirmişti.