Tarihî Hünkar Camii'nde, mukabele geleneği yüzyıllardır yaşatılmaya devam ediliyor

Osmanlı'nın Bosna'yı fethi sonrasında Saraybosna'da yapılan ilk cami olarak bilinen, şehirdeki onlarca Osmanlı eserinden ve aslı 1457'de Saraybosna'nın kurucusu İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa ettirilen Hünkar Camii, Ramazanda Türk hafızların Kur'ân sesleriyle doluyor.
Osmanlı'nın Bosna'yı fethi sonrasında Saraybosna'da yapılan ilk cami olarak bilinen, şehirdeki onlarca Osmanlı eserinden ve aslı 1457'de Saraybosna'nın kurucusu İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa ettirilen Hünkar Camii, Ramazanda Türk hafızların Kur'ân sesleriyle doluyor.

Avrupa'da Ramazan-ı Şerîfin manevi ortamının en güzel hissedildiği şehirlerin başında gelen Bosna Hersek'te, başkent Saraybosna'nın Osmanlı mirası Hünkar Camii'nde Kur'ân-ı Kerîm okuyan Türk Kurra Hafız Selçuk Gültekin, mukabele geleneğini devam ettiriyor.

Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği ve Bosna Hersek İslâm Birliği Riyaseti arasında yapılan işbirliğiyle 24 Türk hafız Ramazan boyunca Bosna Hersek genelinde görev yapıyor.

Birçok kenti ziyaret ederek hem mukabele geleneğini sürdürüp hem de teravih namazlarını kıldıran Türk hafızlar, Boşnaklardan sevgi ve ilgi görüyor.

Saraybosna'da bulunan Hünkar ya da diğer adıyla Fatih Sultan Mehmet Camii, ihtişamı ve mimarisiyle Ramazan ayında Boşnakların en çok uğradığı yerlerin başında geliyor.

  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Bosna'yı fethi sonrasında Saraybosna'da yapılan ilk cami olarak bilinen, şehirdeki onlarca Osmanlı eserinden ve aslı 1457'de Saraybosna'nın kurucusu İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa ettirilen Hünkar Camii, mukabele geleneğinin yaşatıldığı yerlerden biri.

Denizli Dinî Yüksek İhtisas Merkezi'nde eğitim görevlisi olan Kurra Hafız Selçuk Gültekin, Ramazanda görevli geldiği Hünkar Camii'nde Boşnak hafızlarla Kur'ân-ı Kerîm okuyor.

"Burada Türklere ve özelde de hafızlara ciddi bir rağbet ve ilgi var"

Selçuk Gültekin, Türkiye'den Saraybosna'ya Ramazan ayı süresince görev yapmak için geldiğini ve buraya geldiği günden beri Osmanlı'nın izlerini görmekten mutlu olduğunu dile getirdi.

Osmanlı'nın Bosna Hersek'e camileri, çeşmeleri, konakları, sokaklarıyla "mühür" vurduğunu belirten Gültekin, şöyle devam etti:

"Böylesine tarihî mirası olan bir camide görev yapmak benim için gurur verici. Diğer Bosnalı kardeşlerimizle birlikte burada mukabele okuyorum, aynı zamanda bazı akşamlar burada teravih kıldırıyorum. Havalimanından ülkeye adımımı attığımdan beri çok ciddi muhabbet ve sevgiyle karşılaştım. Burada ülkemize, Türklere ve özelde de hafızlara ciddi bir rağbet ve ilgi var."

Gültekin, Boşnakları çok sevdiğini söyleyerek, Türkiye ve Bosna Hersek'in kültürel ve tarihî bağları bulunduğunu anlattı.

Diyanet İşleri Başkanlığının, yurt dışındaki Müslümanlarla Türkiye'deki Müslümanlar arasındaki bağın canlı tutulması için yurt dışına görevli gönderdiğini ifade eden Gültekin, şunları kaydetti:

"İlk geldiğim zamanlarda insanların Türkçe kelimeler kullandığını gördüm, ilahi okurken birden bire araya Türkçe ilahilerin sıkıştırıldığını gördüm. Türkçe olan 'Allah'a emanet', 'Geçmiş olsun' gibi ifadelerin kullanıldığını görünce tabii hem gurur duydum hem de aramızdaki bağın ne kadar derin olduğunu hissettim. Konjic'i ziyaret ettiğimizde, oradaki imam öğrencilere, 'Buraya İslâmiyet'i kim getirdi?' deyince 8-10 yaşındaki öğrencilerin hep birden, 'Osmanlı, Türkiye' diye bağırmaları çok hoşuma gitmişti, beni gururlandırmıştı."

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım