Tahran İletişim Müzesi
Güvercinle iletişimin sağlandığı dönemden yakın tarihe kadar birçok haberleşme aracının sergilendiği müze aynı zamanda geniş bir pul koleksiyonuna sahip.
İran’ın başkenti Tahran’da yer alan İletişim Müzesi, güvercinle iletişimin sağlandığı dönemden yakın tarihe kadar birçok haberleşme araç ve gerecine ev sahipliği yapıyor.
Her köşesinde ayrı bir temanın işlendiği müze, ziyaretçilerini posta ve iletişim tarihinde yolculuğa çıkarıyor.
- Ülkedeki protestolar nedeniyle son günlerde ziyaretçi sayısı düşse de burası tarih meraklıları için her daim ilgi çekici bir mekan. Posta Müzesi olarak da bilinen yapı aynı zamanda geniş bir pul koleksiyonuna sahip.
Müzede yer alan posta araçları arasında İran postası tarafından kullanılmış at arabası, kapalı ve açık kabinli triporter, bisiklet, mobilet ve motosikletin yanı sıra bir de tek motorlu pervaneli uçak maketi bulunuyor.
Başlangıcından bugüne posta işletmesinde kullanılan faks, teleks, telgraf gibi iletişim araçlarının yer aldığı müzede gönderim işlerinde kullanılan fiş kesme, tartım, paketleme ve hesap makineleri de sergileniyor.
Posta kutusu, telefon ve radyoların bulunduğu alanın hemen önünde ise postacıları tasvir eden heykelcikler dikkati çekiyor.
Müzenin bir köşesinde ise eski bir fotoğraftan hareketle bal mumu heykeller ile bir postane sahnesi canlandırılıyor.
- Mevcut bina 1928'de inşa edilmiş
İletişim Müzesi uzmanlarından Muhammed Arif, müzenin kuruluşuna ilişkin açıklamada bulundu.
Arif, müzenin ilk olarak 1932'de Avrupa’daki örneklerinden esinlenilerek Posta ve Telgraf Bakanlığı binasında açıldığını, buranın 1970'te yıkılmasından bir süre sonra şu anki binaya taşındığını belirtti.
Mevcut binanın 1928'de Birinci Pehlevi döneminde ulusal mimariye göre inşa edilmiş bir yapı olduğunu aktaran Arif, müzenin halihazırda 15 bin metrekare alana sahip olduğunu söyledi.
Arif, müzenin geçmişte değişik isimlerle adlandırıldığını, en son 2014'te İletişim Müzesi adını aldığını sözlerine ekledi.
Tahran İmam Humeyni Caddesi'nde bulunan İletişim Müzesinin temeli taştan, üst kısımları ise tuğladan yapılmış. Gürcü mimar Nikolai Markov tarafından tasarlanan tarihi binanın kapı ve pencerelerinde ise tabandan tavana kadar uzanan ahşap işçiliği dikkati çekiyor.