Suudi Arabistan, eski Kabe İmamı'na on yıl hapis cezası verdi

Suudi mahkemesi, Kabe-i Şerif’in ileri gelen imam hatiplerinden Mekke'deki Ulu Camii'nin önde gelen eski imamını 10 yıl hapis cezasına çarptırdı

• "Vicdan Mahkumları" insan hakları grubuna göre, Suudi Arabistan Temyiz Mahkemesi, İhtisas Ceza Mahkemesi'nin Şeyh Salih bin Muhammed Al-i Talib'i beraat ettiren ilk kararını bozarak bunun yerine ona 10 yıllık resmî bir hapis cezası verdi.

Şeyh Salih Al-i Talib ilk olarak Ağustos 2018'de tutuklandı. 48 yaşındaki imamın dört yıl önce gözaltına alınmasına ilişkin resmî bir açıklama yapılmamasına rağmen insan hakları grupları, tutuklanmasının eğlence endüstrisini düzenlemekten sorumlu bir hükümet organı olan Genel Eğlence Otoritesini eleştiren bir vaaz vermesinin ardından gerçekleştiğini savunmuştu.

Al-i Talib, söz konusu vaazda ülkenin dinî ve kültürel normlarından uzaklaşan konser ve etkinlikleri kınamıştı.

Tutuklanma, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ın Suudi toplumunu reforme etme ve Körfez krallığının petrole bağımlı ekonomisini çeşitlendirme çabasını sürdürdüğü sırada geldi.

Şeyh Salih bin Muhammed Al-i Talib kimdir?

İslâmî ilimler alanında çok sayıda yetkin isim yetiştirmiş bir ailenin üyesi olarak 1973’te Riyad’da doğdu. İslâm fıkhı alanında akademik kariyer yaparak doktorasını tamamladı. 2002’de Kral Abdullah’ın onayıyla Mescid-i Haram’a imam-hatip olarak atandı. İmamlık görevine getirilmesinden hemen sonra, 9 ay süreyle İngiltere’de İngilizce eğitimi aldı.

Suudi Arabistan’a yeniden dönüşüyle birlikte, imam hatipliğin yanı sıra Mekke Mahkemesi’nde divan üyeliğine getirildi. 2018'deki tutuklanmasına kadar çeşitli üniversitelerde dersler verdi ve aynı zamanda Mescid-i Haram imam hatipliği vazifesini sürdürdü.

Suudi Arabistan'da din adamları parmaklıklar ardında

Suudi Arabistan, 2017 yazından bu yana düzinelerce vaizi tutukladı. Bu tutuklamalardan bazıları, Suudi Arabistan'ın komşu Katar'a yönelik bir kuşatmaya öncülük ederken Körfez ülkeleri arasında açıkça uzlaşma çağrısında bulunan din adamlarına karşı olmuştu.

Komşular arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin ve boykotun sona ermesinin üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen din adamlarının çoğu hala hapiste.