Senegal'nin minaresinde çan bulunan camisi

Senegal'de 1847'de ibadete açılan Büyük Saint-Louis Camii'nin minaresinde bulunan çan dikkatleri üzerine çekiyor.
Senegal'de 1847'de ibadete açılan Büyük Saint-Louis Camii'nin minaresinde bulunan çan dikkatleri üzerine çekiyor.

Senegal'in Saint-Louis kentindeki minaresinde çan bulunan tarihî Büyük Saint-Louis Camii, Fransız sömürge dönemine ışık tutarken, bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Fransa sömürge döneminde 1895'ten 1902'ye kadar Fransız Batı Afrikası'nın (AOF) siyasî başkenti, 1957'ye kadar da Senegal ve Moritanya'nın başkenti olarak kabul edilen Saint-Louis, bugünkü başkent Dakar'a yaklaşık 250 kilometre mesafede yer alıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip Saint-Louis ya da halk arasındaki ismiyle "Ndar", aynı zamanda AOF'nin en önemli kenti olması nedeniyle sömürge döneminden kalma birçok yapıya da ev sahipliği yapıyor.

Hâlâ ayakta kalmayı başaran Fransız mimarisiyle inşa edilmiş binalar arasında sıra dışı bir cami ise dikkatleri çekiyor.

  • İbadete 1847'de açılan Büyük Saint-Louis Camii'nin kare şeklindeki 2 minaresinden birinde bir çan ve çanın hemen üstünde bir saat göze çarpıyor.

Sömürge döneminde yapılmış olması nedeniyle 1828'de açılan ve Batı Afrika'nın en eski katedrali olan Saint-Louis Katedrali'nin mimarisine benzeyen camideki çan hakkında ise farklı görüşler bulunuyor.

Çanın işlevi: Saati bildirmek

Rivayete göre, minaredeki çan, sömürge döneminde kentte yaşayan Fransızların ezan sesinden rahatsız olması nedeniyle namaz vakitlerinde Müslümanları haberdâr etmek için çalıyordu.

Ancak caminin de yönetiminin de yer aldığı Saint-Louis Müslüman Derneği üyesi Saliou Sarr'a göre ise bu iddianın hiçbir temeli yok.

Sarr, çanın o dönem sadece saati bildirmek için minareye yerleştirildiğini belirterek, şunları söylüyor:

  • "1800'lü yıllardan bahsediyoruz. Saat herkesin sahip olduğu bir aksesuar değil. Dolayısıyla cami inşa edilirken sol minaresine mekanik bir saat ve ona bağlı bir çan yerleştirilmiş. Bu çan, her saat başı vakti bildirmek amacıyla çalıyor, yani saat 3'te 3 kez, 4'te 4 kez çan sesi duyuluyor, böylece halk da vakti takip edebiliyor."

Ezanın o dönem kentteki Fransızları rahatsız ettiği söylentisine de karşı çıkan Sarr, "Henüz hoparlör sisteminin olmadığı dönemde ezan sesinin rahatsızlık vermesi de mümkün değil. Cami ibadete açıldığı günden bu yana ezan daima müezzin tarafından okunmuş. O dönemki Müslümanların İslâm geleneğine ve sünnete çok dikkat ettiğini biliyoruz. Minaredeki çanın amacı saati bildirmek." diye konuşuyor.

Sarr, minaredeki çan ve saat mekaniğinin bugün artık çalışmadığını ancak hâlâ yerli ve yabancı birçok turistin dikkatini çektiğini kaydediyor.

Yaklaşık bin kişi kapasiteli tarihî camide, bu yıl başında tamamlanan eklentiyle 4 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor.