Geçtiğimiz ayın 26’da İnguşetya Cumhurbaşkanı Yunusbek Yevkurov ile Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadırov arasında imzalanan yeni sınır anlaşması İnguşetya’da protestolara sebep oldu. Başkent Magas’ta toplanan binlerce İnguş 4 gündür meydanları boş bırakmayarak yapılan anlaşmanın iptal edilmesini talep ediyor.
4 Ekim’de kararın İnguşetya Ulusal Meclisi’nde 17’ye karşı 25 oyla onaylanması tepkileri daha da artırdı. Cumhurbaşkanı Yevkurov protestolarını sürdüren kalabalıkla görüşmek için onların yanına gitse de protestocuların cumhurbaşkanına fiili müdahalede bulunması sırasında askerler ve korumlar havaya ateş açarak Yevkurov’u güçlükle kalabalığın arasından çıkarmayı başardı.
Kadırov’la Yevkurov arasında imzalanan anlaşmaya göre İnguşetya’nın Sunjen bölgesi ile Çeçenya’nın Nadtereçeny bölgelerinin karşılıklı değişimine karar verildi.
Bazı İnguş kanaat önderleri yeni sınır anlaşması kararının Kremlin’in baskısıyla imzalandığını belirtirken İnguşetya Anayasa Mahkemesi de protestocuların taleplerini haklı bularak konunun referandumla çözümlenmesi gerektiğini duyurdu. Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadırov ise protestocuları bir nevi tehdit ederek “kendilerine yeni bir sorun yaratmaması” çağrısında bulundu.
İnguş göstericiler Çeçenlerle aralarında hiçbir sorunun olmadığını dile getirerek sınırları halka danışmadan değiştirmeye karar veren Cumhurbaşkanı Yunusbek Yevkurov’a tepki göstererek istifasını talep ediyorlar.
Rusya’nın en küçük federe bölgesi olan İnguşetya’da sınır sorunları 1936’da kurulan Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile başladı. Birçok Müslüman halk gibi Çeçenler ve İnguşlar da 1944’de Stalin’in kararıyla Orta Asya’ya sürgün edildiler. Yurtlarından sürgün edilen Çeçenlerin ve İnguşların yerlerine Sovyet yönetimi Rusları ve Kuzey Kafkasya’da yaşayan farklı etnik kimlikleri yerleştirdi. 1957’de Kruşçev’in “cezalı” halklardan “özür” dilmesi sonrası eski yurtlarına dönen Çeçenler ve İnguşlar evlerinde başka milletleri gördüler.
İnguşların sürgününden sonra boşalan bazı bölgelere Güney Osetya ve Gürcistan’dan birkaç bin Oset zorunlu göç ettirildi. Daha önce İnguşların elinde olan Prigorodny bölgesi Kuzey Osetya’ya bağlandı ve 1973’te Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Grozni’de Prigorodny bölgesinin İnguşlara geri verilmesi için kitlesel gösteriler yapıldı. Sınır gerilimi 1981 yeniden tırmanışa geçti ve Sovyetler dağıldıktan sonra 1992’de eski tartışmalı bölgeler İnguşlarla Osetler arasında silahlı çatışmaya dönüştü.
Çeçenistan’la İnguşetya arasındaki idari sınırların belirlenmesi sorunu ise 1990’ların başlarında ortaya çıktı. Çeçenistan Rusya’dan bağımsızlığını kazanmak için Cevher Dudayev önderliğinde girişimde bulunurken İnguşların böyle bir talepleri olmadı ve Çeçenlere karşı mesafeli tutumlarını korudular. 4 Haziran 1992 yılında Rusya’ya bağlı İnguşetya Cumhuriyeti kuruldu. 1993 yılında Cevher Dudayev’le İnguşetya'nın ilk cumhurbaşkanı Ruslan Auşev arasında imzalanan anlaşma ile bugün protestolara neden olan Sunjen bölgesindeki Fortanga nehrinin sol tarafı İnguşetya’ya, sağ tarafı da Çeçenistan’da kaldı.
2004 yılında Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ahmed Kadırov’un öldürülmesinden sonra sınır anlaşmazlıkları tekrar gündeme geldi ve her iki cumhuriyette sınırların tekrar belirlenmesi için komisyonlar kuruldu.
Çeçenistan cumhurbaşkanı Ramazan Kadırov tartışmalı bölgelerde Çeçenlerin İnguşlardan daha fazla olduğunu savunarak Ocak 2013 yılında İnguşetya sınırları içinde kalan Sunjen bölgesinin bir dizi yerleşim birimlerinin Çeçenistan’ın yetki alanına girdiğini belirten yasayı imzaladı. Tek taraflı karar İnguşların tepkisine neden oldu. Zaman zaman çatışmalara da dönüşen sınır anlaşmazlıkların en sık yaşandığı yer Sunjen bölgesine ait Arşti köyüdür.
İnguşlarla Çeçenlerin bir birinden ayrılması ile ilgili çeşitli versiyonlar var. Yaygın bir versiyona göre Vaynak ortak adı olan Çeçen ve İnguş kimliklerinin oluşumu Rusların 19. Yüzyılda Kuzey Kafkasya’yı işgal etmesi dönemine dayanır. Vaynak azınlığı temsil eden bir yaşlılar gurubu Rus yönetimini kabul etti ve sonra İnguş olarak olarak tanınmaya başladılar. Vaynak çoğunluğu ise Rus yönetimini tanımadı ve sonradan Çeçen olarak anılmaya başlandılar.