"Özgürlük" çığlığı Midilli'de yankılandı
Yunanistan’ın Midilli adasındaki Moria Kampı'nda tutulan göçmenler kamplardaki elverişsiz yaşam koşullarını ve aşırı kalabalığı protesto etmek için yürüdü. Esas kapasitesi 2840 kişi olan Moria Kampı ve çevresinde 19.000'den fazla kişinin yaşıyor olması ve bunlardan çoğunun reşit olmayan çocuklardan oluşması Almanya'da ilginç bir tartışmaya yol açtı. Almanya Aşağı Saksonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius reşit olmayan ve refakatsiz mülteci çocuklardan bazılarını adalardan alıp Almanya’ya getirme çağrısında bulundu.
Yunanistan’ın Midilli adasındaki Moria Kampı'nda tutulan yaklaşık 2.000 göçmen yaşam koşullarını protesto etmek için dün bir araya geldi. Göçmenler, Midilli adasında kapasitesinin üzerinde mülteci barındıran Moria Kampı’nı terk edip Yunanistan'ın sığınma yasasının sıkılaştırmasına karşı protesto gösterisi düzenlemek üzere Midilli’ye gitti. Yunanistan ana karasına ve oradan diğer AB ülkelerine gönderilmeyi talep eden göstericiler “Özgürlük” sloganları attı. Polisin eylemcilere yönelik sert müdahalesi dikkatlerden kaçmadı.
Devlet radyosu ve adanın haber portalı tarafından bildirildiğine göre, polis, kampa geri dönmeleri noktasında mültecileri uyardıktan sonra göz yaşartıcı gazla kalabalığa müdahale etti. Moria Kampı'nın müdür yardımcısı Dimitri Vafeas, Welt gazetesine olayların yatıştığını, her şeyin normale döndüğünü söyledi.
Atina, adalarda asayişi sağlamak için çeşitli tedbirler deniyor. İnsan hakları örgütleri tarafından sert bir şekilde eleştirilen şeylerden biri kapalı kamplara yeni gelen mültecilerin yerleştirilmesi. Kapalı kamp uygulamasında mültecilerin kampın sınırları dışına çıkmasına izin verilmiyor. Mülteciler oldukça kalabalık, altyapı hizmetlerini yetersiz olduğu kamplarda kısıtlı bir alanda tutuluyor. Kos Adası’nda uygulanan bu sistem insanları gözaltına almakla eşdeğer görülüyor.
Atina İçişleri Bakanlığı'nda göçmen kabul sekreteri Logothesis, insanların kapalı kamplarda tutulması hakkında konuşmak yerine göçmenleri kayıt altına almak için kullanılan bir geçiş döneminden bahsetti. Maksimum süre: 25 gün. Projeye göre bu sürede göçmenlerle ilk sığınma görüşmesi de yapılacak. “Bu bir pilot proje,” diyen Logothetis: “Sistem çalışırsa, Ege'deki diğer adalarda da uygulayacağız.” diyor.
Yetkililer göçmenleri tespit ederek sığınma prosedürünü hızlandırmayı umuyor. Logothetis, “İleriki dönemlerde sığınma başvuruları ile ilgili kararlar en fazla altı ay içinde alınmalı.” açıklamasında bulundu.
Moria Kampı'nda ve çevresinde 19.000'den fazla kişi yaşıyor ve bunlardan çoğu reşit olmayan çocuklar. Esas kapasitesi 2840 kişi olan kampta şartları iyileştirmek çok da mümkün gözükmüyor. Aylar önce, Ege'nin doğusundaki adaların belediye başkanları, aşırı kalabalık kamplarda asayişi sağlayamama endişesiyle uyarıda bulunmuştu.
Almanya'da ise kamplarla ilgili farklı bir konu gündemde. Yunan kamplarında yaşayan reşit olmayan göçmenlerden bazılarının Almanya’ya getirilip getirilemeyeceği tartışılıyor.
Almanya Aşağı Saksonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius reşit olmayan ve refakatsiz mülteci çocuklardan bazılarını adalardan alıp Almanya’ya getirme çağrısını yineledi. Amacının en azından AB'nin ortasında insani bir felaketi azaltmak olduğunu söyledi.
Pistorius: “Ne yazık ki, Avrupa düzeyinde hala işlevsel ve dayanışma temelli bir mülteci politikası yok. Avrupa'nın acilen işleyen bir ortak sığınma sistemine ihtiyacı vardır. Yakın vadede 2015'teki mülteci akınına benzer bir durumla karşılaşabileceğimizden korkuyorum. AB ve tüm üye devletler artık bunu önlemenin yollarını bulmak için birlikte çalışmalıdır.” dedi.
Zaman kısa çünkü mülteci akını devam ediyor: BM mülteci ajansına göre, yıl başından bu yana ortalama 100'den fazla göçmen Yunan adalarına göç etti. Şu anda Midilli, Sakız, Sisam, Leros ve Kos adalarında yaşayan 41.000'den fazla göçmen var fakat adalardaki kampların kapasiteleri sadece 6.200 kişiyi barındırmaya yetecek kadar. Yerel ve uluslararası yardım kuruluşları kamplardaki koşulları defalarca insanlık dışı olarak nitelemiş ve acil tedbirlerin yürürlüğe konması talebinde bulunmuştu.
Kaynak: Welt