Filistin'den ve dünyanın dört bir yanından Kudüs'e gelen Müslümanlar, Ramazan-ı Şerîf'in son günlerini İslâm'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksâ'da gelenek haline gelen bir ibadet olan itikafa girerek geçiriyor.

İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksâ, İslâm'ın en kutsal üçüncü mekânı olarak kabul ediliyor.

Ramazan ayının gelmesiyle Doğu Kudüs ve 3 semavî dinin kutsal mekânlarına ev sahipliği yapan Eski Şehir'deki hayat bu yıl da Mescid-i Aksâ etrafında şekillendi.

İftar saatleri, vakit, teravih ve cuma namazlarında Filistinliler ve Müslümanlar, İsrail polisinin kısıtlamalarına rağmen Mescid-i Aksâ'ya akın etti.

Mescid-i Aksâ'da itikaf

Dinî bir terim olarak "itikaf", ibadet niyetiyle ve kurallarına uyarak inzivaya çekilmek anlamına geliyor. Hazret-i Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra her yıl Ramazan ayının son 10 gününde itikafa girdiği biliniyor.

• İtikafa giren kimseler gücü yettiği kadar namaz kılarak, Kur’ân okuyarak, istiğfar ederek dua ve niyazda bulunarak, kelime-i tevhid ve tekbir getirerek, Allah’ın varlığı, birliği, kudreti hakkında düşünceye dalarak, gereksiz şeyler konuşmayarak, başta Hz. Peygamber’in hayatına dair kitaplar olmak üzere dinî-ilmî eserler okuyarak vaktini değerlendiriyor.

İtikaf ibadeti, tüm yıl çalışan veya sürekli dünyevi işlerle hemhal olan insanlara, normal günlerden daha çok Allah'ı anmakla meşgul olma fırsatı sunuyor.

Ramazan ayının son 10 gününü Mescid-i Aksâ'nın manevî ikliminde itikafa girerek geçirmek isteyen çok sayıda Müslümanın kutsal mabedin avlu ve bahçelerinde çadır kurdu.

İtikafa giren Müslümanlar, günlerini Mescid-i Aksâ'da ibadet, Kur'ân-ı Kerîm tilaveti, sohbet ve ilim meclisleriyle geçirdi.

"Kalbimiz Gazze'deki kardeşlerimizle"

Filistinliler, Mescid-i Aksâ'nın sadece Filistinlilere değil tüm İslâm âlemine ait olduğunu vurgulayarak bu yıl Ramazanı buruk geçirdiklerini, Gazze için dua ettiklerini söyledi.

Oğlu Yusuf ile itikafa girdiğini aktaran İsrail vatandaşı Filistinli Muhammed Masarve, 2000'den itibaren bu ibadeti gerçekleştirdiğini anlattı.

Aksâ'yı "gökyüzüne açılan kapı" olarak tanımlayan Masarve, "sabah namazından sonra dua namazı kıldıklarını, Mescid'de Kur'ân-ı Kerîm derslerine, tecvit, tefsir gibi ilim halkasına katıldıklarını", öğle namazından sonra uyuduklarını aktardı.

İkindi namazından sonra iftar için alışveriş yaptıklarını, yemeklerini pişirdiklerini vakit kalırsa da Kur'ân-ı Kerîm okuduklarını dile getiren Masarve, iftar yaptıktan sonra akşam namazı ardından kahve, tatlıyla vakit geçirdiklerini kaydetti.

Masarve, zamanın hızlı geçtiğini belirterek bu yılın diğerlerinden farklı olmasına ilişkin şunları söyledi:

• "Kalbimiz Gazze'deki kardeşlerimizle. Acı duyuyoruz, kalplerimiz kırık. Batı Şeria'daki kardeşlerimiz buraya gelemiyor. Burada Gazze'den, Batı Şeria'dan kardeşlerimizin olduğu günleri özlüyoruz.
• Bu yıl görüyorsunuz Batı Şeria'dan sadece 50 yaşın üzerinde insanlar var. Gençlerimiz aramızda değil. Tam bir mutluluk yok. Bizler, Allah'ın inayetiyle, Aksâ'ya bağlılığımızla mutluyuz ama halkımıza olanlar karşısında buruklaşıyoruz. Allah bizleri kurtarsın."

"Aksâ Filistinlilerin değil; tüm İslâm âleminin"

İslâm âlemine mesaj gönderen Filistinli Masarve, "Aksâ, İslâm ümmetinin vakfıdır. Aksâ, Allah'ın evi, tüm peygamberlerin mescididir. Tüm Filistinliler Aksâ için bir kağıda mühür vursa bu yine de geçersizdir. Aksâ, İslâm ümmetine aittir." dedi.

Filistinli Msarve, şöyle devam etti:

• "Aksâ burada kalmaya devam edecek. Haçlılar burada 90 sene kaldı ve gittiler. Bu topraklarda zalimler kalamaz, burada zulüm hüküm süremez. Onlar ne kadar şiddet uygularsa, gençlerin iradesi o kadar güçleniyor."

Masarve ayrıca İsrail işgalindeki Filistin topraklarının güneyinden kuzeyine İsrail vatandaşı Filistinlilerin, onlarca otobüsle Aksâ'ya geldiğini söyledi.

İsrail vatandaşı Filistinli genç veteriner Kuteybe Tayye de Aksâ'nın avlusuna kurdukları çadırda arkadaşlarıyla bu yıl ikinci defa itikafa girdiğini belirterek günlerini namaz ve ibadetle geçirdiğini dile getirdi.

İsrail'in bu yıl işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin gelmesini engellediği için çoğunlukla itikafa girenlerin İsrail vatandaşı Filistinliler olduğunu kaydeden Tayye, bunun yanı sıra dünyanın başka yerlerinden gelen Müslümanların da kendilerine katıldığını anlattı.

Tayye, bu yıl Gazze'deki Filistinlilerin kurtulması için dua ettiklerini vurgulayarak "İslâm dinine döndüğümüzde fetih gerçekleşecektir." ifadesini kullandı.