Libya'nın tek kralı: İdris es-Senûsî
Her zaman nahif ve kibar bir karaktere sahip olan Libya Krallığı’nın ilk ve tek kralı olan Muhammed İdris es-Senûsî 1917’de Senûsî tarikatının başına geçti. Libya’daki karışıklığı savaş yerine anlaşmayla çözmeyi hedefleyen İdris es-Senûsî, İtalyanlara anlaşma yapmaya yöneldi. İdris es-Senûsî'nin, Senûsîlerin silahlı mücadeleden çekilmesi şartıyla İtalyanlar'la vardığı anlaşma Senûsî zaviyesi Şeyhlerinden biri olan Ömer Muhtar’ın silahlı direnişi bırakmaması sonucu boşa çıktı. Bunun üzerine kardeşi Muhammed Rızâ’yı yerine vekil bırakan İdris es-Senûsî, Mısır'a geçti. Libya’da silahlı direniş bitmesine rağmen siyasi yollardan Libya’yı tekrar ele geçirmenin yollarını arayan Senûsî, 1949’ta Libya Krallığını kurdu ve 1950’de Libya Kralı olduğunu ilan etti. İtalyanlara karşı verilen mücadele sırasında gelişen Osmanlı-Senûsî ilişkileri, o günden sonra Libya ve Türkiye arasında da olumlu bir şekilde devam etti. Bunların yanında İdris es-Senûsî, 1956 yılında ilk resmi yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Muhammed İdris es-Senûsî 1969’da genç bir subay olan Muammer Kaddafi tarafından kansız bir darbe ile tahttan indirildi.
Libya Krallığı’nın ilk ve tek kralı olan Muhammed İdris es-Senûsî, 1890’da Libya Cağbûb’da, dedesi Şeyh Muhammed b. Ali es-Senûsî’nin kurduğu merkez zaviyede dünyaya geldi. İdris es-Senûsî çocukluğunu bu zaviyede Senûsî şeyhlerinden eğitim alarak geçirdi.
Çocukluk zamanı Senûsî tarikatının tebliğ faaliyetleriyle meşgul olduğu zamana denk düşen İdris es-Senûsî, gençlik yıllarında da savaşın soğuk yüzüyle karşılaştı. Her zaman nahif ve kibar bir karaktere sahip olan İdris es-Senûsî, bu süreçte bölgeye gelen Enver Paşa, Mustafa Kemal gibi Osmanlı subaylarıyla anlaşmalar ve görüşmeler yapsa da hiçbir zaman fiilen savaş meydanında bulunmadı.
Babasının o henüz 11 yaşındayken vefat etmesi üzerine tarikatın şeyhlik makamına amcasının oğlu Ahmed Şerif es-Senûsî geçmişti. Bu İdris’in doğrudan savaşa katılmamasına da bir sebep olmuştu. Trablusgarp Savaşı İdris es Senûsî’yi olumsuz yönde etkilerken, Senûsî tarikatının üyeleri İtalyanlara karşı başarılar kazandı.
1917’de tarikat şeyhi Ahmed Şerif yardım ve destek talep etmek üzere İstanbul’a gidince İdris es-Senûsî vekâleten tarikatın başına geçti. Fakat Ahmed Şerif es-Senûsî Milli mücadeleye destek adına Türkiye’de kalmaya karar verince, İdris temelli olarak tarikatın başına geçti.
- Libya’daki durumu savaş yerine anlaşmayla çözmeyi hedefleyen İdris es-Senûsî önce Mısır’ı elinde bulunduran İngilizlerle anlaşma yapmaya çalıştı. Fakat İdris, İngilizlerin öne sürdüğü, bölgedeki Osmanlı subaylarının teslim etme şartını kabul etmediğinden, bu anlaşma gerçekleşmedi.
İngilizler ile amaçladığı sonuca ulaşamayan İdris es-Senûsî bu sefer İtalyanlara yöneldi. Senûsîlerin silahlı mücadeleden çekilmesi şartıyla 1920’de İtalyanlarla er-Recime, 1921’de de Ebû Meryem anlaşmasını imzaladı ve Cağbûb bölgesinde İtalyanların meşru gördüğü bir liderlik elde etti.
Fakat Senûsî zaviyesi Şeyhlerinden biri olan ve halk tarafından, duruşu, mücadelesi, dindarlığı ile lider olarak görülen Ömer Muhtar’ın silahlı direnişi bırakmaması, Libya halkının da bu tutumda onu desteklemesiyle İdris’in İtalyanlarla imzaladığı anlaşmanın şartları yerine getirilememiş oldu. Bunun üzerine kardeşi Muhammed Rızâ’yı vekil bırakan İdris es-Senûsî 1922’de Mısır’a yerleşti.
Mussolini’nin İtalya’da iktidarı ele geçirmesinden sonra 1922’de Libya üzerine yeniden bir işgal başlatan İtalya, 1931’de lider Ömer Muhtar’ı yakalayıp idam ettikten sonra, Senûsî direnişi kırıldı. İtalyanlar yıllar süren mücadelenin ardından Libya’yı ele geçirebilmenin verdiği hırsla Senûsî zaviyelerinin hepsini kapattı ve üyelerin mallarına el koydu. Libya’da silahlı direniş bitmesine rağmen Mısır’daki İdris es-Senûsî, siyasi yollardan Libya’yı tekrar ele geçirmenin yollarını arıyordu.
İdris’in İngilizlerle yakın ilişkilerinden sonra Arap-İngiliz kuvvetlerinden oluşan güçler II. Dünya Savaşı’ında İngiltere adına beraber savaşınca, İngilizler onun Libya’da bağımsızlığı ilan etmesine destek oldular.
- 1943’te Sirenaik’in bağımsızlığını ilan eden İdris es-Senûsî, Libya’nın diğer bölgelerinin de onu desteklemesi ile birlikte 1949’ta Libya Krallığını kurdu ve 1950’de Libya Kralı olduğunu ilan etti.
Trablusgarp savaşında zirveye taşınan Osmanlı-Senûsî ilişkileri, Libya ve Türkiye arasında da olumlu bir şekilde devam etti.
İdris es-Senûsî kurduğu mecliste Hakkari ve Bingöl valiliklerinde bulunmuş Sadullah Koloğlu’nu sırasıyla İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim bakanlıklarına getirirken, Umran Yetişalı’yı ordu kumandanı, Türk Dışişleri’nde matbuat ve hukuk müşavirliği yapan Abdullah Busayri’yi Dışişleri bakanı yaptı.
Bunların yanında İdris es-Senûsî 1956 yılında ilk resmi yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi.
Kral İdris’in bu ziyaretine karşılık Cumhurbaşkanı Celal Bayar 1958’de Libya’ya gitti.
Libya’da petrol rezervlerinin keşfedilmesi üzerine ülke zenginleşirken, İdris es-Senûsî’ye karşı muhalif sesler yükselmeye başladı. 1969’da Kral İdris’in resmi bir ziyaret için yeniden Türkiye’ye gitmesi iktidarını kaybetmesine neden oldu. Batılı müttefiklerinin ve bölgedeki kabilelerinin desteğiyle büyük bir güç kazanan Muhammed İdris yönetimdeki ağırlığına rağmen 1969’da genç bir subay olan Muammer Kaddafi tarafından kansız bir darbe ile tahttan indirildi.
Ömer Muhtar ve Ahmed Şerif es-Senûsî ile de görüşme imkanı bulan Muhammed Esed’in aktarımıyla iki şahsiyet tarafından da çok iyi yâd edilen, fakat narin bir yapısı olduğu için savaşmaktan çekinen biri olarak tanımlanan İdris es-Senûsî, darbenin ardından önce Yunanistan geçti. Yunanistan kısa bir süre ikamet ettikten sonra Kahire’ye geçerek Mısır vatandaşlığına geçiş yaptı ve 1983’teki vefatına değin Mısır’da yaşadı.