Keşmir'in kutsal merkezi: Hazratbal
Sünnî-Şiî fark etmeksizin pek çok cami ve tekkenin bulunduğu Cammu-Keşmir'in başkenti Srinagar'da yoğun bir dinî atmosfer sizi karşılıyor. Bunlardan en önemlisi, Hazratbal Camii’dir. Srinagar'daki Hazratbal, Keşmirli Müslümanlar tarafından büyük hürmet ve saygı gösterilen ünlü bir cami olarak öne çıkıyor.
Keşmir her ne kadar çatışma ve şiddet olayları ile gündeme gelse de zengin bir tasavvufî birikimi içinde barındırıyor. Sufizm kültürünün yaygın olduğu Keşmir’de, insanların gündelik hayatlarını şekillendiren tasavvufî tarikatlar önemli bir rol oynuyor. Öyle ki bölgede köklü bir geçmişe sahip olan Kübreviyye ve Nakşibendî ekollerinin etkisi hayatın her alanında kendisini hissettirmektedir. Bu nedenle Keşmir’e ‘‘Güney Asya’nın Tasavvuf Beşiği’’ denilmektedir.
Hindistan sınırları içerisinde yer alan Cammu-Keşmir’in başkenti Srinagar, içerisinde barındırdığı sayısız tasavvufî ekol ile öne çıkıyor.
- Sünnî-Şiî fark etmeksizin pek çok cami ve tekkenin bulunduğu kentte, yoğun bir dinî atmosfer sizi karşılıyor. Bunlardan en önemlisi Dal Gölü’nün hemen kıyısında yer alan Hazratbal Camii’dir. Srinagar'daki Hazratbal, Keşmirli Müslümanlar tarafından büyük hürmet ve saygı gösterilen ünlü bir cami olarak biliniyor.
Bunun en büyük sebebi, Hz. Peygamber’in Saç-ı şerifîne ev sahipliği yapmasıdır. Assar-ı-Şerîf, Dergah-ı Şerîf ve Medinetu's-Sani gibi farklı isimlerle de bilinen bu cami, Keşmirli Müslümanların Hz. Peygamber’e olan sevgi ve bağlılığının bir özetidir.
Caminin inşaatı, 1968 yılında Şeyh Muhammed Abdullah tarafından başlatılmıştır. On bir yılda tamamlanan ve beyaz mermerden inşa edilen cami, Keşmir’in en önemli dinî merkezidir.
Hazratbal’ın tarihi, 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Caminin bugün bulunduğu konum aslen İsrat Mahal bölgesidir ve 1623 yılında Şah Cihan'ın valilerinden biri olan Sadık Han tarafından yaptırılmış bir bahçeydi. 1634'te Keşmir’e gelen Şah Cihan, bahçenin bir ibadet alanına dönüştürülmesini emretti ve bunun üzerine bir mescit inşa edildi.
- Saç-ı şerîf, Keşmir’e 1699 yılında getirilmesinin ardından bir süre farklı yerlerde sergilenmiş ardından Hazratbal’da mahfuz edilmeye başlanmıştır. Saç-ı şerîfin Keşmir’e geliş hikâyesi hakkında farklı rivayetler, farklı anlatılar dolaşmaktadır.
Bunlardan öne çıkanı, Hz. Peygamber’in soyu aracılığıyla Bijapur'a getirildiği daha sonra Keşmirli Nakşibendî Nureddin Eshai'ye teslim edildiği üzerinedir. Sultan Evrengzib tarafından varlığı öğrenilen saç-ı şerîf bulunduğu yerden alınarak Ajmer Dergahı'na gönderilmiş ancak daha sonra saçı muhafaza etmesi için tekrar Nureddin Eshai’ye geri verilmiştir. Saç-ı şerîf, 1700 yılında Eshai’nin vefatının ardından kızı İnayet Begüm’ün evine gönderilmek üzere Keşmir’e ulaştığı aktarılmaktadır.
Keşmir diline göre "Bal" kelimesi su kıyısı anlamına gelir ve Hazratbal, Dal Gölü kıyısında yer aldığından Bal adının buradan geldiği varsayılır. Aynı zamanda ‘‘Bal’’ kelimesi Hintçede saç anlamına gelmektedir. Mevcut cami beyaz mermerlerle kaplıdır; tasarımında Medine'deki Mescid-i Nebevî'den esinlenilmiştir. Camide Babür ve Fars mimarisinin etkisi göze çarpmaktadır. Aynı zamanda Hazratbal Keşmir’deki tek kubbeli cami olma özelliğine sahiptir. Diğer tüm camiler çatı dizaynıyla yapılmıştır ve kubbesizdir.
Keşmirli Müslümanlar Hazratbal'ı, Hz. Peygamber ile yakınlaşmanın bir bağlantısı olarak görüyorlar. Keşmirliler arasında Hazratbal’ın önemi ve durumu, günlük hayatlarında, şiirlerinde ve müziklerinde kendisini göstermektedir. Hazratbal'ı ziyaret etmek, Mescid-i Nebevî'yi ziyaret etmekle aynı düzeyde kabul edilir; sonuç olarak Hazratbal ‘‘Medinetu's-Sani’’ yani İkinci Medine olarak adlandırılır.
Keşmirli Müslümanlar için son derece önemli olan ve her gün ziyaretçi akınına uğrayan Hazratbal’daki Hz. Peygamber’in saçı 6 Aralık 1963'te kaybolmuştur. Dokuz gün sonra geri getirilen kutsal emanetin kaybolması Keşmir’de büyük bir infiale yol açmıştır. Yaklaşık 50 bin kişi Hazratbal’da toplanarak siyah bayraklarla yas tutmaya başlamış, ilk günün akabinde hırsızların yakalanması için toplanan kalabalığın sayısı 75 bine ulaşmıştır. Bu durum karşısında yerel hükumet sokağa çıkma yasağı ilan etmek zorunda kalmıştır.
Olaylar bir anda uluslararası bir nitelik kazanmış, Pakistan yaşanan hırsızlık olayından Hindistan hükumetini sorumlu tutmuştur. Hindistan’ın Müslüman İçişleri Bakanı Lal Bahadır Shashtri bölgeye giderek Hazratbal’ı ziyaret emiş ve faillerin bulunacağına dair söz vermiştir.
Olayın hemen akabinde Keşmir başta olmak üzere Müslümanların politik ve sosyal yaşamlarındaki önemini temsil eden Hindistan'ın pek çok şehrinde çatışma çıkmış ve protesto gösterileri düzenlenmiştir. Yaşanan olaylar Hazratbal’ın Keşmirli Müslümanlar açısından ne kadar hassas, kutsal ve önemli olduğunu gözler önüne sermiştir.
Dal Gölü’nün kıyısında beyaz mermerden kubbesi ile parlayan Hazratbal, Ramazan ve dinî gecelerde dolup taşmaktadır. Ülkenin pek çok yerinden Hz. Peygamber’in saç-ı şerîfini görmek için gelen Müslümanlar Hazratbal’a uğramaktadır. Çevresinde büyük bir çarşı ve meydanın bulunduğu Hazratbal, Keşmir’in dinî ve sosyal merkezi olma özelliğini sürdürmeye devam ediyor.