Kazak askerler, Golan Tepeleri’nde
Kazak Barış Gücü askerleri, BM’nin Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü’nde günlük görevlerine başladı.
Kazakistan’ın 139 askerden oluşan barış gücü, Birleşmiş Milletler'in (BM) Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) misyonunda görevle başladı.
İrlanda Barış Gücü’nden görevi devralan Kazak askerler, sorumluluk alanlarıyla ilgili ayrıntılı şekilde bilgilendirildi.
Kazakistan Savunma Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Dairesi Kıdemli Memuru Yarbay İlyas Mustafin, yaptığı açıklamada, “Birimimiz burada yedek barış gücü olarak misyonunu yürütecek. Kriz anları da dahil olmak üzere çeşitli görevleri yerine getirecek.” dedi.
Kazak Barış Gücü Komutanı Yarbay Jiger Aipov da buraya kendi askerî teçhizatlarıyla geldiklerini belirterek, “Daha önce barışı koruma birliğimiz diğer ülkelerin birimlerinin bir parçası olarak görev yapıyordu. Bu misyonun özelliği de ülkemizin ilk bağımsız barış gücü olarak yer alıyor olmamız.” ifadesini kullandı.
Kazakistan Parlamentosu, ocak ayında 139 askerden oluşan barış gücünün BM Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü misyonu için gönderilmesini onaylamıştı.
- Bu, Kazakistan için tarihî bir an çünkü bu, ülkenin ilk kez BM tarafından barışı koruma misyonunu bağımsız olarak görevlendirmesi ve üstlenmesi için yetkilendirildiği anlamına geliyor.
1973 Yom Kippur Savaşı'nın ardından İsrail ile Suriye arasındaki ateşkesi korumakla görevlendirilen UNDOF, 1974 yılından bu yana görevini yürütüyor. 12 ülkeden bini aşkın askerî personelin misyonu, çatışmaların durdurulmasını izlemek ve geri çekilmeyi denetlemek ve iki taraf arasında bir tampon bölge oluşturmaktır.
Golan Tepeleri
İsrail, Haziran 1967'de Arap devletleriyle Altı Gün Savaşı sırasında Golan Tepeleri'nin kontrolünü ele geçirdi. Golan'ın stratejik önemi; coğrafî konumu, verimli toprakları ve tatlı suyunda yatıyor. Askerî ve ekonomik önemi nedeniyle de Suriye, 1973 savaşında tepeleri geri almaya çalıştı, ancak İsrail saldırıyı püskürttü.
Mayıs 1974'te Suriye ile imzalanan ve iki taraf arasında askerden arındırılmış bir tampon bölge kurulmasına izin veren "geri çekilme" anlaşmasının bir parçası olarak iade ettiği ek bir yerleşim bölgesini İsrail ele geçirdi. O zamandan beri, Birleşmiş Milletler gücünün bölgeyi denetlemesi sayesinde ateşkes sağlanmakta. İsrailli yetkililere göre İsrail'in üzüm üretiminin yüzde 21'i, maden suyu üretiminin yüzde 50'si ve sığır etinin yüzde 40'ı Golan'dan geliyor.
İsrail kamuoyunun büyük çoğunluğu Golan Tepeleri'nin korunması ve ondan vazgeçilmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Bu fikir birliği, Knesset tarafından çıkarılan bir dizi yasa, özellikle de 1981'deki Golan İlhak Yasası ile desteklenmiş oldu. 62 kilometre uzunluğundaki Golan Tepeleri, 1.200 kilometrekarelik bir alanı kaplarken, genişliği 12 ile 26 kilometre arasında değişmekte. Tepelerin göreceli yüksekliği sayesinde hem İsrail işgali altındaki Filistin toprakları hem de Suriye toprakları çıplak gözle görülebiliyor. Golan tepeleri İsrail tarafında Celile ve Taberiye Gölü'ne bakarken Suriye tarafındaysa sadece 60 km uzaklıktaki başkent Şam’a giden yola hakim bir konumda.
İsrail ve Filistin toprakları için birincil su kaynağı olan Taberiye Gölü'nün üçte birinin kaynağı olan Golan Tepeleri ayrıca Ürdün ve Lübnan ile sınır komşusu. Suriye ordusunun hareketlerini izlemek için İsrail’in tepelere kurduğu askeri uyarı istasyonları İsrail için tepelerin önemini daha artırıyor.