İsrailli savaş helikopterleri 7 Ekim'de İsrailli sivil-Hamaslı ayrımı yapmadı
"Hamas 40 bebeğin kafasını kesti" yalanının ortaya çıkmasının ardından İsrail'de yayımlanan Yedioth Ahronoth gazetesi, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısına müdahale eden İsrail savaş helikopterlerinin İsrailli siviller ile Hamas mensupları arasında seçici hedef gözetmeye, müdahalenin sonraki anlarında başladığını söyledi.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesi, Hamas'ın Gazze'den 7 Ekim'de düzenlediği saldırıya İsrail Hava Kuvvetlerine ait helikopterlerin müdahale ettiği anlara ilişkin bir haber yayımladı.
Haberde, İsrail ordusunun 9 Ekim'de X sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüler de kullanıldı.
- Müdahale anına ait görüntülerde bölgeden kaçmaya çalışanlara ve araçlara savaş helikopterlerinden ağır silahlarla ateş açıldığı görülüyor.
Apache helikopterlerinin ana filosu Gazze Şeridi'ne daha yakın olan Ramon Hava Üssü'nde konuşlanmış olsa da ilk helikopterlerin saldırının başlamasından yaklaşık bir saat sonra bölgeye ulaştığı belirtilen haberde, helikopterlerin Gazze sınır çitlerindeki boşluklardan İsrail tarafına giren Hamaslıları durdurmayı hedeflediği kaydedildi.
Haberde, İsrailli pilotların, Hamaslılar ve İsrailli siviller arasında ayrım yapmakta yaşadıkları zorluk nedeniyle durumun karmaşık hale geldiği iddia edilirken, müdahalede önceliğin sınırdan İsrail tarafına giren Hamaslı ya da Gazzeli grupların akınını durdurmaya verildiği öne sürüldü.
Apaçi helikopterlerinin müdahaledeki ilk anları
Haberde, "Sızan binlerce kişiye yönelik saldırıların başlangıçtaki hızı şaşırtıcıydı, pilotlar sonunda saldırılarını yavaşlattı ve hedefleri titizlikle seçti." iddiasına yer verildi.
İsrail ordusunun müdahale sırasında yaşadığı duruma ilişkin, haberde şu ifadeler kullanıldı:
- "Hamas teröristleri kalabalığın arasına yavaşça karışmaları ve ne olursa olsun kıpırdamamaları yönünde talimat aldı. Böylelikle hava kuvvetlerini aşağıdakilerin İsrailli olduğuna inandırmaya çalıştılar. Bu aldatmaca, Apaçi helikopterleri tüm kısıtlamalardan kurtulmak zorunda kalana kadar bir süre işe yaradı. Pilotlar kimin terörist kimin İsrailli olduğunu ayırmanın zor olduğunu anlayınca saat 09.00 sıralarında bazıları üstlerinden izin almadan bağımsız olarak teröristlere karşı top mermisi kullanmaya karar verdi."
Yedioth Ahronoth'un haberinde, İsrail güçlerine ait 28 saldırı helikopterinin yoğun çatışmaların yaşandığı gün boyunca yüzlerce 30 mm top mermisi ve Hellfire füzesiyle çatışma bölgelerini ateş altına aldığı kaydedildi.
İlk günkü hava operasyonlarının net bir organizasyondan yoksun olduğu savunulan haberde, "Ancak helikopter pilotları zorlu ve kaotik gökyüzünde çözümler buldular. Ateş koordinasyonunun ve hedeflerin belirlenmesinin önemli bir kısmı, pilotlara kara kuvvetlerinden telefon görüşmeleri ya da WhatsApp görüntüleri yoluyla geliyordu." iddiasına yer verildi.
Uzmanlar, İsrail hükümetinin yanmış cesetlere ve "tanınamayacak kadar yakılmış cesetlere" ilişkin en korkunç fotoğraflarından bazılarının aslında İsrail'in neden olduğu kayıpları tasvir edebileceğini düşünüyor.
Tanıklıklar, savaşın hararetinde İsrail birliklerinin muhtemelen sivil bölgelere ve evlere ayrım gözetmeksizin ateş açmaya başvurduğunu ve bunun da sayısız önlenebilir İsrail ölümüyle sonuçlandığını gösteriyor.