İsrail mahkemesinden karar: "Yahudiler Mescid-i Aksa'da 'sessizce' ibadet edebilir"
Yahudi yerleşimcilere yakınlığıyla bilinen "Arutz Sheva" gazetesinde yer alan habere göre, Kudüs'teki İsrail Sulh Mahkemesi'nin Yahudilerin Harem-i Şerif'te "sessizce yaptıkları ibadetin" suç sayılmayacağına hükmetti. Mahkeme başkanı Yargıç Bilhha Yahalom'un Yahudilerin Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet etme hakkını desteklediği vurgulanırken, dün gerçekleşen duruşmada "ilk defa" bir mahkemenin kutsal mabette Yahudilerin "ibadet etmesini" onayladığına dikkati çekildi.
Yahudi yerleşimcilere yakınlığıyla bilinen "Arutz Sheva" gazetesinde yer alan haberde, Kudüs'teki İsrailSulh Mahkemesi'nin Yahudilerin Harem-i Şerif'te"sessizce yaptıkları ibadetin" suç sayılmayacağına hükmettiği ve bunun bir "ilk" olduğu belirtildi.
- Mahkemenin, daha önce Harem-i Şerif'te ibadet ettiği gerekçesiyle hakkında uzaklaştırma kararı verilen Haham Aryeh Lippo'nun Aksa yasağının kaldırılmasına ve "Tapınak Tepesi" olarak isimlendirilen Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet etmenin suç sayılmayacağına karar verdiği kaydedildi.
Mahkeme başkanı Yargıç Bilhha Yahalom'un Yahudilerin Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet etme hakkını desteklediği vurgulanırken, dün gerçekleşen duruşmada "ilk defa" bir mahkemenin kutsal mabette Yahudilerin "ibadet etmesini" onayladığına dikkati çekildi.
Fanatik Yahudilere yakınlığıyla bilinen Honenu Derneği tarafından Haham Lippo'ya tahsis edilen Avukat Moshe Polski, mahkemenin kararını takdir ettiğini belirterek, 'Tapınak Dağı'nı (Mescid-i Aksa) zaten ziyaret eden ve dua etmek isteyen Yahudiler için fiili bir izin olan mahkemenin bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz.' dedi.
Polski, Müslümanların halihazırda Harem-i Şerif'te ibadet ve her türlü faaliyet hakkı olduğuna işaret ederek, bundan böyle ibadet eden Yahudilerin de İsrail polisince engellenmemesini umduğunu söyledi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslamiİşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana idarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri "baskın" olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi,Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
- Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin tüm girişimlerine rağmen, İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kere Mescid-i Aksa'nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'in avlusuna giriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da, kendilerinin de ibadet etme haklarının olduğunu savunuyor.