İslâm sanatının şaheseriydi
Halep Emevî Camii, Suriye’de devam eden çatışmalar sırasında ciddi şekilde tahrip edildi. Caminin 1090’da inşa edilen altı katlı minaresi, 2013 baharında tamamen yıkıldı. 45 metre yüksekliğindeki minarenin gövdesinde 174 basamak bulunuyordu. Halepli usta Hasan bin Muferrec’in elinden çıkan minare, sadece UNESCO Kültür Mirası içinde yer alan Eski Halep’in değil, tüm İslâm dünyasının en gözde tarihi eserlerinden biriydi.
Emevîlerin kudretli halifesi Velîd bin Abdulmelik, başkent Şam’da inşa ettirdiği devasa Emevî Camii’nin ardından, mabedin bir benzerini de Halep’e yaptırmaya karar verdi. Eski bir kilise arazisinde karar kılınıp inşaatın başlamasından kısa bir süre sonra, 715 yılında Halîfe Velîd vefat etti. Tahta geçen kardeşi Süleyman bin Abdulmelik, inşaatı bitirme sorumluluğunu da devralarak, projenin gözetmenliğine kuzeni Ömer bin Abdulaziz’i getirdi. İki yıl sonra, 717’de cami ibadete açıldığında, ismi de Şam’daki benzeri gibi “Emevî Camii” adını taşıyordu. Her iki mabet de bulundukları şehrin adıyla anılır oldu: Şam Emevî Camii ve Halep Emevî Camii…
Emevîlerden sonra Abbâsî, Selçuklu, Hemedânî, Eyyûbî, Memlûk ve Osmanlı hâkimiyetlerine şahit olan Halep Emevî Camii, Haçlı ve Moğol saldırılarında ciddi şekilde tahrip edildi. Moğollar, camiyi ateşe verdikleri gibi, neredeyse temellerine kadar yıktılar. Memlûk Sultanı Seyfuddîn Kalavun, camiyi son şekliyle inşa ettiren son İslâm hükümdarıdır. Onun emriyle Muhammed bin Ali el Mavsılî adlı bir ustaya yaptırılan ahşap minber, İslâm sanatının da en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Halep Emevî Camii, Suriye’de devam eden çatışmalar sırasında ciddi şekilde tahrip edilerek yeni bir yıkımla daha yüzleşti. Caminin 1090’da inşa edilen altı katlı minaresi, 2013 baharında tamamen yıkıldı. 45 metre yüksekliğindeki minarenin gövdesinde 174 basamak bulunuyordu.
- Halepli usta Hasan bin Muferrec’in elinden çıkan minare, sadece UNESCO Kültür Mirası içinde yer alan Eski Halep’in değil, tüm İslâm dünyasının en gözde tarihî eserlerinden biriydi.
- Halep Emevî Camii’nin İslâm tarihi ve Müslümanlar için sıra dışı kılan bir durum da, içinde Hz. Zekeriyya’nın kabrinin bulunmasıdır.
Elimizdeki kaynaklara göre, 1043 yılında Lübnan’ın Baalbek bölgesinde bulunan Hz. Zekeriyya’nın iskeleti, önce Humus şehrinde bir kabre defnedilmiş, ardından Halep’e getirilerek Halep Kalesi’nde muhafaza edilmiştir. Moğolların şehri istilası tehlikesi ortaya çıkınca, iskeletin caminin içinde şimdiki yerine defnedildiği belirtiliyor.