ABD Başkanı Donald Trump'ın, ülkesini, Obama döneminde İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekmesi çerçevesinde yeniden gündeme gelen İran yaptırımlarının ilk bölümü resmen uygulanmaya başladı.
İran'ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum, kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini engelleyen yaptırım paketi Washington saati ile 00.01 (TSİ 07.01) itibarıyla resmen yürürlüğe girdi.
Ayrıca, yabancı şirketlerin İran'ın otomobil sektörüne girmesini önleyecek yaptırımlar, ülkenin el yapımı halı ve Şam fıstığı gibi gıda ürünlerinin ABD'ye ihracını da ambargoya tabi hale getirdi.
"Yaptırımlar nedeniyle 1 milyon kişi işsiz kalabilir"
Enerji sektörünü de kapsayan ikinci bölümü 5 Kasım'da yürürlüğe girecek yaptırımların, son aylarda krizin eşiğine gelen İran ekonomisine büyük zarar vereceği belirtiliyor.
İran Çalışma Bakanı Ali Rebii de "yaptırımlar nedeniyle yaklaşık 1 milyon İranlının işsiz kalabileceğini" belirterek, ABD'nin tek taraflı bu adımının ülkesine büyük maliyeti olacağına işaret etti.
Öte yandan ABD yönetimi, yaptırımları İran ile ticaretini sürdüren diğer ülkeleri kapsayacak şekilde uygulayacağı için bu ambargolardan üçüncü ülkelerin de olumsuz etkilenmesi söz konusu olabilir. Ancak ABD Hazine Bakanlığı, diğer ülkelerin yaptırımlar nedeniyle uğrayabileceği potansiyel zararların tazmin edilmeyeceğini açıklamıştı.
"İran'la ilişkilerini sonlandırmayanlar ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacak"
ABD Başkanı Donald Trump, İran'a yönelik yaptırımların yeniden devreye girmesine ilişkin dün yaptığı açıklamada, ABD'nin yaptırımlara tamamen uyulmasını sağlamaya kararlı olduğunu ve İran'la ilişkilerini sonlandırmayanların ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı. İran'la yapılan nükleer anlaşmayı "felaket" olarak tanımlayan ve ayrılma kararını savunan Trump, şunları kaydetti:
"Birçok uluslararası firmanın, İran pazarından ayrılacaklarını açıklamalarından memnuniyet duyuyorum. Bazı ülkeler de İran'dan ham petrol ithalatını azaltacaklarını veya durduracaklarını açıkladılar. Biz bütün ulusları, İran rejiminin ya tehditkar ve istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini değiştirerek küresel ekonomiyle yeniden bütünleşmek ya da ekonomik izolasyon yolunda devam etmek seçenekleriyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyacak adımlar atmaya davet ediyoruz."
Trump, selefi Barack Obama tarafından 2015 yılında İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin ile beraber imzalanan nükleer anlaşmadan ABD'yi 8 Mayıs'ta çekmişti.
Ruhani'den ABD ile müzakere açıklaması
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin nükleer anlaşmaya geri dönmesi halinde bu ülkeyle müzakereye açık olduklarını söyledi.
İran devlet televizyonunda canlı yayında açıklamalar yapan Ruhani, ABD'nin yaptırımları devam ederken bu ülkeyle müzakerelerin bir anlamı olmayacağını belirtti.
"Trump İran'da karışıklık çıkarmayı amaçlıyor"
Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump'ın ön koşulsuz görüşme teklifinin gelecek seçimlerde Amerikan kamuoyunu etkilemek ve İran'da karışıklık çıkarmaya yönelik olduğunu ifade etti.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Yaptırım uygularken müzakereye davet etmenin bir anlamı yok. Müzakere için şartımız karşı tarafın sadakatini göstermesi ve nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesidir. Bizim müzakere için ön koşulumuz yok." dedi.
İran'ın her zaman müzakereye vurgu yaptığını ve bunun örneğinin de nükleer anlaşmada görüldüğünü belirten Ruhani, "Müzakerenin temeli sadakattir, masayı terk edip yaptırım uygulayan biriyle nasıl müzakere edeceğiz." diye konuştu.
Avrupa'dan somut eylemler bekliyoruz
İran'ın bugün ABD’ye karşı yalnız olmadığını ve anlaşmanın tarafı diğer ülkelerin anlaşmaya bağlı olduğunu söyleyen Ruhani, "Avrupalı ortaklarımız ve diğer ülkeler ellerinden geleni yaptı ancak biz somut eylemler bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
ABD'nin yarın devreye girecek yaptırımlarına ilişkin Ruhani, “Asıl ambargolar üç ay sonra başlayacak. Avrupa, Çin ve Rusya bize gelecek ambargolara direnme sözü verdi. Bu şartlarda Asya ülkeleri bizim için çok önemli fakat Avrupa’yla ilişkilerimizi geliştirmemek için de bir engel yok.” şeklinde konuştu.