İç savaşın ardından
Sovyetler Birliği 1990 yılında iyiden iyiye çökme emareleri göstermeye başladığında, birçok ülkede bağımsızlık hareketleri hız kazandı. Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan gibi ülkelerde on yıllardır dondurulmuş etnik gerilimler tekrar su yüzüne çıkıyordu. Kafkasların epey uzağındaki bir Sovyet cumhuriyetinde ise karşıt siyasî gelenekler arasında gerilim patlamanın arifesindeydi.
1990 yılında Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de, çoğunluğu İslâmî hareketlere mensup olmak üzere, daha sonra Birleşik Tacik Muhalefeti olarak adlandırılacak muhalif gruplar sokaklara döküldü. Sovyetler’e bağlı yönetimin sert cevabıyla beraber gösterilerde 30’a yakın kişi ölürken, ilân edilen olağanüstü hal sonraki yıllarda olacakların da bir habercisiydi.
1991’in sonunda Sovyetler Birliği’nin resmî olarak da çökmesiyle beraber Tacikistan’da iç çatışmalar hız kazandı. Çöküşten önce Tacikistan’ın yöneticisi olan Rahman Nebiyev, bağımsızlıktan sonra da cumhurbaşkanı olarak devam etmek istese de Mart 1992’den itibaren yoğun toplumsal muhalefetle karşılaştı. Protestoların kısa sürede iç savaşa dönüşmesiyle muhalif gruplar başkent Duşanbe dahil ülkenin bir kısmının kontrolünü ele aldı. Birleşik muhalefetin en önemli bileşeni, Said Abdullah Nuri’nin liderliğini yaptığı İslâmî Uyanış Partisi’ydi (İUP). Ancak Rusya ve Özbekistan’ın desteklediği eski Komünist Parti mensuplarından oluşan grup, Nebiyev’in istifasıyla yerine gelen İmamali Rahman önderliğinde tekrar toparlandı ve başkent Duşanbe’yi 1992’nin sonunda geri aldı. 1993 yılında çatışmalar yer yer devam etti ve muhalifler Afganistan’da tekrar organize olmaya çalıştı. Bununla beraber 1993-1996 yılları arasında iç savaş ivmesini kaybetti.
- Savaş, Rusya’nın arabuluculuğunda gerçekleşen karedeki fotoğrafla sona erdi. Toplamda 100 bin civarında Tacik hayatını kaybetmiş, 1 milyondan fazla insan da yerlerinden olmuştu. Barış anlaşmasını 23 Aralık 1996’de Moskova’da bir araya gelen İmamali Rahman (sol), Said Abdullah Nuri (sağ) ve Birleşmiş Milletler Tacikistan Özel Temsilcisi Gerd Merrem imzaladı. Dönemin Rusya Başbakanı Viktor Chernomyrdin de (Merrem’in arkasında) anlaşmada hazır bulundu.
Anlaşmayla beraber Tacikistan hükümeti, bakanlıkların yüzde 30’unu, çoğunluğunu İUP’nin oluşturduğu muhalefete bırakmayı kabul etti. Ayrıca bürokraside de muhalefete belirli pozisyonlar ayrıldı. Barış anlaşması, Tacikistan’ın, özellikle komşu Özbekistan’da İslam Kerimov yönetimi altında en uç örneklerinden birini gösteren Orta Asya ülkelerindeki devlet eliyle İslâm karşıtlığının bir süre sosyal ve politik hayatta frenlenmesini sağladı. Ancak geçen yıllar içerisinde iktidarını iyice sağlama almış olan İmamali Rahman ve onu destekleyen klikler, güvenlik güçlerine yapılan bazı saldırıları da bahane ederek muhalefetin alanını daraltmaya başladı. Öncelikle 2010 yılındaki parlamento seçimlerinde yüzde 8 oy almış ve 50 bine yakın üyesiyle en büyük muhalif parti olan İUP, DEAŞ gibi gruplarla bağlantılı olduğu öne sürülerek terörizm gerekçesiyle 2015 yılında kapatıldı. Ülkede oruç, tesettür ve uzun sakal gibi İslâmî ibadet ve pratiklere karşı zaman zaman olumsuz çağrılar yapılmaya da devam ediyor.