Fas'ta sessizliği halk bozdu
Fas'ın, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasındaki normalleşme anlaşması karşısındaki sessiz tavrını, halkın sert tepkisi yüzünden bozduğu ve bozmaya devam edeceği öngörülüyor. BAE-İsrail normalleşmesine alimler, yazarlar ve aydınlar başta olmak üzere Fas toplumunun her kesiminden ciddi tepkiler geliyor. Fas Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili sessizliğini korusa da yönetimin tepkilere kayıtsız kalamayacağı düşünülüyor.
Fas'ın, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasındaki normalleşme anlaşması karşısında takındığı sessiz tavrı, halkın sert tepkisi yüzünden bozduğu ve bozmaya devam edeceği belirtiliyor.
Fas Başbakanı Saadeddin Osmani, halkın BAE-İsrail normalleşmesine gösterdiği büyük tepkinin ardından açıklama yaparak, ülkesinin siyonist rejimle her türlü normalleşmenin karşısında yer aldığını ve Filistin halkının haklarına yönelik saldırının Fas'ın kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Osmani'nin açıklamaları, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının öfkesini dindirmedi. Dernekler, normalleşmeyi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner'in muhtemel Fas ziyaretini protesto için imza kampanyası düzenledi.
"Filistin için Ulusal Çalışma Grubu" gibi sivil toplum kuruluşları, "Fas Ulusal Medya Sendikası", "Fas İnsan Hakları Kuruluşları Koalisyonu" gibi kuruluşların imzaladığı kampanya metninde, "Faslılar Filistin davasını ulusal bir mesele olarak görüyor. İşgalci siyonist rejimle normalleşme asla kabul edilemez." ifadeleri kullanıldı.
Ülkedeki koalisyonun en büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi'ne bağlı Tevhid ve Islah Hareketi ile sol eğilimli 3 partiyi bünyesinde barındıran "Demokratik Sol Partiler Federasyonu" ile aktivistler, akademisyenler ve uzmanlar kampanyayı imzalayanlar arasında yer aldı.
Ülkedeki bir kesim, net açıklamalarının ardından basına çıkıp kendi görüşünü ifade ettiğini söyleyen Osmani'nin bu tutumunun, Fas'ın resmi tavrını yansıtmadığını, bir diğer kesim ise Osmani'nin başbakan olduğunu ve söyledikleriyle "okun yaydan çıktığını" savunuyor.
Tüm bunların yanında Fas Dışişleri Bakanlığının konuyla ilgili sessizliğini koruması halkın öfkelenmesine neden oluyor.
Konuyla ilgili görüşlerini AA muhabiriyle paylaşan Faslı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Halid eş-Şeyyat, ülkesinin İsrail'le normalleşme anlaşması yapmasını "uzak bir ihtimal" şeklinde değerlendirerek, bu anlaşmanın Fas'ın ve Filistinlilerin çıkarına olmadığını dile getirdi.
Şeyyat, Fas'ın üçüncü bir ülke olması nedeniyle İsrail-BAE normalleşmesi konusunda sessiz kalıp yorum yapmadığını belirtti.
İnsan hakları alanında çalışmalarda bulunan aktivist Halid el-Bekari ise Facebook hesabından yaptığı açıklamada, Fas'ta gazete ve radyosu bulunan bir yayın kuruluşunun sahibi Ahmed eş-Şeri'nin, İsrail'in The Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan ve BAE-İsrail normalleşmesi için "stratejik zafer" ifadelerini kullandığı yazıya tepki gösterdi.
Şeri'nin makalesinde Fas ziyareti öncesi Kushner'in çabalarından övgüyle söz ettiğine dikkati çeken Bekari, tarafsız bir uzmanın bile Kushner hakkında barışı getiren kişi yorumunu yapmaktan utanacağını vurguladı.
Faslı alimlerden normalleşmeye tepkili
Faslı Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ahmed er-Raysuni de konuyla ilgili açıklamalarında, İsrail ile BAE arasında varılan normalleşme anlaşmasının, katillerin mükafatlandırılması anlamına geldiğini kaydetti.
İsrail ile normalleşmenin, zalimlerin yanında yer almak demek olduğunu söyleyen Raysuni, Arap ve İslam ülkelerinin halklarını bu duruma karşı gelmeye çağırdı.
- Raysuni, "BAE çok barış istiyorsa Yemen ve Libya'daki savaşı, Katar'a cephe almayı, Filistin direniş hareketlerine karşı durmayı ve Türkiye'ye düşmanlık etmeyi durdursun." ifadesini kullandı.
Yazar ve aydınlardan gelen tepkiler
Faslı yazar ve aydınlar da normalleşmeye karşı olduklarını ifade ettikleri ortak bir açıklama yayımladı.
BAE-İsrail normalleşme anlaşmasının, Filistin davasına yönelik tehlikeli bir adım olduğu belirtilen açıklamada, BAE'nin bölgede sadece İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiği, Arap ülkelerine ise zarar verdiği kaydedildi.