Eriha'nın Tell es-Sultan'ı UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklendi
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Eriha'da bulunan tarih öncesi Tell es-Sultan alanının Unesco'nun Dünya Mirası listesinde yer alması, İsrail ve Filistin'de gerilimi artırdı. Filistinliler miraslarının tanınmasından memnuniyet duyarken, sağcı İsrailliler Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Unesco Dünya Mirası Komitesi toplantısında açıklanan karara itiraz etti.
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Eriha'nın Tell es-Sultan'ı Birleşmiş Milletler tarafından "dünyanın en eski müstahkem şehri" olarak ilan edilerek Filistin'de Dünya Mirası Alanı olarak kabul edildi.
BM ajansı "Vahanın verimli toprağı ve suya kolay erişim nedeniyle milattan önce 9. ila 8. binyıllarda burada kalıcı bir yerleşim ortaya çıktı." dedi.
"Tel es-Sultan, Filistinli bireyin avcılık ve toplayıcılıktan tarım ve hayvan evcilleştirmeye geçtiği en eski müstahkem tarımsal yerleşim yeridir." diyen Eriha Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı genel müdürü İyad Hamdan, bu kararın "Filistin kimliğini ve uluslararası tanınırlığını güçlendirdiğini" söyledi.
Eriha kenti yakınlarındaki kalıntıların özel statüsü, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) BM Dünya Mirası Komitesi'nin Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde yaptığı toplantıda ilan edildi.
UNESCO, "Antik Eriha'nın tarihi, benzer şekilde güçlendirilmiş herhangi bir şehirden 10.000 yıldan fazla ve 4.000 yıl öncesine dayanıyor. Onun sakinleri, tahıl ambarları ve hasat için kullanılan taş aletlerin de gösterdiği gibi, geçimlerini sağlamak için tarıma güvenen ilk insanlar arasındaydı." dedi.
- Milattan önce dokuzuncu binyıla kadar uzanan tarih öncesi insan faaliyetlerine dair kanıtlar içeren oval bir tepe olan Tell es-Sultan, Ölü Deniz'in 10 km (6 mil) kuzeybatısında ve modern denizin 1,5 km (neredeyse bir mil) kuzeyinde yer alır.
Neolitik ve Tunç çağlarından kalma sur duvarları ve hendeklerin yanı sıra saray, merdiven ve kule kalıntıları da bulundu.
Kudüs'teki Abu Dis Üniversitesi'nde arkeoloji profesörü Hani Nureldin, sitenin "Filistin'deki insan uygarlığının öneminin boyutunu doğruladığını" söyledi.
Nureldin, Tel es-Sultan'ın "avlanma ve yiyecek toplama aşamaları arasındaki, doğal kaynakların temel unsurlarına sahip istikrarlı bir yerleşime geçiş boyutuyla ayrılan istisnai bir örnek" olduğunu söyledi.
Nureldin sözlerine şöyle devam etti:
"Milattan önce üçüncü ve ikinci binyılda genel olarak Bereketli Hilal bölgesini, Mezopotamya ve Levant'ı karakterize eden sivil gelişmeyi temsil ediyor."
Nureldin, site sakinlerinin yaratıcılığının, "insan kafataslarının doğal renklerle boyanmadan önce pürüzsüz bir sıva tabakasıyla süslenmesini içeren gömme ritüellerine yansıdığını" ifade etti.
Filistin Yönetimi Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, kararın "uluslararası toplumun, Filistin'in dünya tarihine ve insan mirasına yaptığı paha biçilmez katkıyı ve Filistinlilerin kültürel kaynakları ve hakları konusunda kendi kaderini tayin etme hakkını desteklediğini yansıttığını" söyledi.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da yaptığı açıklamada bunun "Filistin halkının gerçekliğine ve tarihine tanıklık ettiğini" belirterek, "Filistin devletinin bu eşsiz alanı insanlığın yararına korumaya kararlı olduğunu" ekledi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise kararı eleştirdi. Yapılan açıklamada, "Dışişleri bakanlığı bugünkü kararı, Filistinlilerin UNESCO'yu ve örgütün siyasallaştırılmasını alaycı bir şekilde kullandığının bir başka işareti olarak değerlendiriyor." dedi.
- UNESCO'nun 2011 yılında Filistin'i üye devlet olarak dahil etme hamlesi, ABD ve İsrail'in ajansı finanse etmeyi bırakmasına yol açtı.
2017 yılında, dönemin başkanı Donald Trump yönetimindeki ABD, mali kaygılar, reform ihtiyacı ve örgütün "İsrail karşıtı ön yargısının devam etmesi" nedeniyle UNESCO'dan çekildiğini duyurdu.
İsrail ayrıca BM bünyesinden ayrıldığını da duyurdu.
- Amerika Birleşik Devletleri Haziran ayında UNESCO'ya yeniden katılma niyetini açıkladı ve örgütün 193 üye devleti Temmuz ayında ABD'nin yeniden katılımını onaylamak için oy kullandı.