Endülüs'ten Mekke'ye: At sırtında 8 bin kilometrelik kutsal yolculuk

İspanyol hacı adaylarının at sırtında hac yolcuğu, gayrimüslimlerin İslâm'a bakışını değiştiriyor
İspanyol hacı adaylarının at sırtında hac yolcuğu, gayrimüslimlerin İslâm'a bakışını değiştiriyor

3,5 ay önce İspanya’dan yola koyulan 3 İspanyol Müslüman, geleneğin izlerini takip ederek at sırtında 8 bin kilometrelik kutsal bir hac yolculuğuna çıktı. Endülüs Müslümanlarının 500 yıl önceki at sırtında hac yolculuğu geleneğini canlandırmayı ve hac ibadetlerini yapmayı hedefleyen maceracılar, İspanya'dan başladıkları yolculuklarında İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye ve Suriye üzerinden Suudi Arabistan'a ulaşmayı hedefliyorlar.

İspanya'dan çıkarak hac ibadetini yerine getirebilmek için yaklaşık 3,5 aydır at sırtında yolculuk yapan 3 hacı adayı, yüzyıllardır hacı adaylarının yaptığı gibi kutsal topraklara gitmeden önce İstanbul'a uğradı.

  • Endülüs Müslümanlarının 500 yıl önceki "at sırtında hac yolculuğu" geleneğini canlandırmayı ve hac ibadetlerini yapmayı hedefleyen Abdullah Hernandez, Abdulkadir Harkassi ve Tarık Rodriguez, ülkeleri İspanya'dan 3,5 ay önce atlarla yola çıktı.

  • Hacı adayları, 8 bin kilometrelik yolculuklarında İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'nin ardından Suriye üzerinden Suudi Arabistan'a ulaşmayı hedefliyor.

Türkiye'ye ulaşan hacı adayları, kendi atlarını Hırvatistan'da bırakıp kiralık atlarla yollarına devam etti. Atlarının araçla getirilmesini beklerken İstanbul'u ziyaret eden ve daha sonra Edirne'ye gelen hacı adaylarına, atları Türkiye'ye ulaşıncaya kadar Edirne'de bir at çiftliğinden kendilerine atlar tahsis edildi.

Tekirdağ'ı geçtikten sonra İstanbul'a varan hacı adayları, İstanbul'dan sonra Türkiye rotalarına Ankara, Aksaray, Adana ve Hatay olarak devam etmeyi öngörüyor.

Hacı adaylarından Abdulkadir Harkassi, İspanya'dan yola çıktıkları atları sınırlardaki prosedürler gereği Hırvatistan'da bıraktıklarını belirterek, "Bosna Hersek ve Sırbistan'ı kiraladığımız atlarla geçtik. Atlarımız Macaristan, Romanya ve Bulgaristan üzerinden araçla Türkiye'ye geliyor. Onların gelmesi için evrakları hazırladık. Onlar bu yolculuğun ana unsurları. Onları yolun sonuna kadar yanımızda götürmek istiyoruz. Bizim için anlamları büyük." diye konuştu.

Harkassi, kışın zorlu şartlarında başladıkları yolculuğun 4 bin kilometresini at sırtında geçtiklerini, bunun kendileri için büyük bir başarı olduğunu kaydetti.

Hayalden gerçeğe yolculuk

Henüz 24 yaşındayken İslâm'ı tanıdığını ve coğrafya alanında girdiği bir sınavı kazanması halinde kendine Müslüman olma sözünü verdiğini anlatan Abdullah Hernandez, daha sonra sınavı kazanıp Müslüman olurken ataları gibi at sırtında hacca gitmeyi hayal etti.

  • Hernandez'in bu hayaline, Harkassi ve Rodriguez de at sırtında eşlik ederken İspanya'da yaşayan inşaat ustası Bouchaib Jadil ise önden arabayla giderek ekibe lojistik destek sağlıyor.

Yaklaşık 35 senedir böyle bir fırsatın gelmesini beklediğini vurgulayan Hernandez, "Çok şükür ki o gün geldi ve biz yola çıkabildik. Finansman konusunda sorun yaşadık ama Allah'ın yardımıyla yol koyulabildik." dedi.

Bosna'da Müslümanlar, hacı adaylarının cebine harçlık koymuş

Hac yolculuğuna, İspanya'da eskiden kilise olan ve hâlen Müslümanların yolculuklarına başladıkları ve bir araya geldikleri bir merkezden başladıklarını söyleyen Hernandez, yolculuk sırasında mucize olarak nitelendirdiği çok sayıda olayla karşı karşıya kaldıklarını ve

"hac yolculuğunun, aynı zamanda bir tebliğ yolculuğu olduğunu fark ettiklerini"

belirtti.

Yol boyunca kendilerini tanımamalarına karşın hikâyelerini duymalarıyla insanların iyi niyetli tavırlarına şahit olduklarına dikkati çeken Hernandez, "Başta yola çıktığımızda kimse bizi tanımıyordu ama Fransa, İtalya ve Bosna'da çok sayıda kişi yardımcı oldu. Medyadan duysalar tanırlardı ama tanımadan sadece bizim bu hac yolculuğumuzu öğrenince yardım ettiler." ifadelerini kullandı.

"Ünlü seyyah İbn Battûta gibi hac yolculuğuna parasız çıktık. Özellikle de Bosna'da Müslümanlar bizi ağırladı, harçlık verdi ve yardımda bulundu."

At sırtındaki hac yolculuğu gayrimüslimlerin İslâm'a bakışını değiştirmiş

Hernandez, yolculuk boyunca çok farklı tecrübeler edindiklerini ve Allah'ın yardımına çok kez şahit olduklarını söyledi.

Fransa ve İtalya'da gayrimüslimlerin kendilerinin konaklamasına yardım ettiğini kaydeden Hernandez, yolculuk amaçları ve tarzlarının insanları etkilediğini aktardı.

"Yolcuğumuzda karşılaştığımız gayrimüslimlere neden hacca gittiğimizi ve bu süreçte yaşadıklarımızı anlattığımızda insanlar İslâm'a bakış açılarını değiştirdiler. Şiddetten ibaret olduğunu düşündükleri İslâm'ın bizi dinlemelerinin ardından onlar için barışçıl bir din gibi gözüktüğünü söylediler ve Müslümanlar arasındaki kardeşlik birliğini bizzat bizden gördüler."

Suriye'deki devrim hac rotasını değiştirdi

Başlangıçta Mersin ya da İtalya üzerinden gemilerle Mısır'a geçmeyi planladıklarını belirten Hernandez, Esed rejiminin devrilmesinin ardından tarihî hac yolundan seyahatlerine devam etmenin daha anlamlı olacağına karar verdiklerini söyledi.

Hernandez, İstanbul gibi Suriye'yi de yıllar önce ziyaret ettiğini vurgulayarak "20 yıl önce Suriye'de bulunmuştum. Şimdi rejimin düşmesiyle Suriye'yi at sırtında geçme imkânına kavuştum." dedi.

Kutsal topraklara yolcuğun Suriye kısmında Endülüslü ünlü İslâm düşünürü Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin mezarını da ziyaret edebileceği belirten Hernandez, "Bunların benim için büyük bir anlamı var." diye konuştu.

Hac görevini yerine getirmek için sabırsızlandığını ifade eden Hernandez, şöyle konuştu:

"Duygularımı tarif etmem imkânsız ama 500 yıldır yapılamayan bir yolculuğu gerçekleştirmek büyük ayrıcalık. Kutsal topraklara ulaşmak beni çok duygulandıracak. Önümüzde uzun bir yol var. Kutsal topraklara vardığımda görevimi yerine getirdiğim için mutlu ve huzurlu olacağım." dedi.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım